Elinden iğneyi alacağım sırada geri çekti. "Bence ihtiyacın var. Yardıma..." Ben tam tekrar reddedeceğim sırada merdivenlerden bir ses duyuldu. "Yardıma ihtiyacı yok Yoongi. Eğer ihtiyacı varsa ben ederim zaten."Sarışın çocuğun yanımıza gelişiyle Yoongi gülümsedi ve hala daha adını bilmediğim çocuğun koluna hafifçe vurdu. "Yemem Jimin, merak etme." Yoongi'nin göz kırpışının ardından söylediği iğrenç cümlenin de etkisiyle gözümden bir yaş düştü.
Adının az önce Jimin olduğunu öğrendiğim çocuk Yoongi'ye gülümsedi. Sonra bana baktı. Gözleri yanağımdan süzülen yaşa takılmıştı. Kendimi çok aciz hissetmiştim yine...
Elimi tersiyle yanağımdaki yaşları sildim ve yanlarından ayrıldım. İlerlerken kolumda bir el hissettim ve elin sahibine döndüm. "Yardımların için teşekkür ederim Yo İn." Önemli olmadığını söyledim ve kolumu çekip çantamı aldım.
Tüm gün seçmelerin süreceğini bildiğim için Bay Jiyong'tan izin aldım ve okuldan çıktım.
Yoongi'nin AğzındanKüçük bir çocuk gibi parmak ucunda yükselmiş panodan iğne almaya çalışan kızı fark ettim. Yardım etsem hiç fena olmazdı.
İğneyi aldım. Bana dönen kıza gülümsedim. Çok masum bir kıza benziyordu. Küçüktü de....
Ona yardım teklif ettim. Yardıma ihtiyacı vardı ama reddetmişti. Onun üstüne garip bir triple konuşarak yanımıza gelen Jimin'e baktım. Jimin çok yakın arkadaşımdı.
Yüksek ihtimal kendine yeni bir oyuncak olarak bu kızı seçmişti. Jimin benim aksime sık sık kız arkadaş değiştirirdi. Bu sefer de bu kızı seçmişti anlaşılan.
Jimin'in gelişiyle yanımızdan ayrılan kıza baktım. Jimin peşinden gidip ona bir şeyler dedi ve yanıma döndü. Gülerek sırtına vurdum. "Ahh Jimin! Hiç bıkmıyor musun bu sevimli kızlardan?" Sorumla kaşları çatılmıştı.
Bana sert bakışlarını dikmiş ve garip bir şekilde bakıyordu. "Ondan uzak dur Yoongi. Yoksa olacaklardan ben sorumlu olmam..." Anlamsızca söylediği şeylerin ardından yanımdan ayrıldı. Gereksiz tribi canımı sıkmıştı.
Peşinden gidip onu durdurdum. "Neyin var senin?" Oflayarak nefes verdi. "Gerçekten hiç utanmıyor musun Yoongi?" Tek kaşımı kaldırdım ve neyden bahsettiğini anlamaya çalıştım. "Gerçekten o kızın yüzüne nasıl bakabiliyorsun?" İkinci sorusunu da sordu ve cevabımı beklemeden yanımdan ayrıldı.
Gerçi verecek cevabım yoktu. Kızı tanımıyordum bile. Neden utanacaktım ki?
Jimin'in saçmalıkları canımı sıkmıştı. Sınıftan çantamı aldım ve okuldan izin almadan çıktım. İzin almama gerek yoktu...
Okulun yanındaki kahve dükkanın yanından geçerken Jimin'in uzak durmamı söylediği kızı gördüm. Açıklama yapmadan sadece uzak durmamı söylemişti bu da benim ilgimi çekmişti. Ayrıca hoş bir kızdı.
Kahve dükkanına gittim. Soğuk bir kahve aldım ve kızı aramaya başladım. Jimin uzak durmamı söylüyorsa bende daha yakın davranırdım. Kimse bana ne yapmam gerektiğini söyleyemezdi.
Bir süre bakındım ve en sonunda cam kenarında oturan kızı buldum ve yanına oturdum. Beni görmesiyle gözlerinin içi korku doldu. Benden korkuyor muydu?
Benim oturmamla ayağa kalktı ve kahvesini yan tarafında duran çöp kutusuna atıp çıkışa ilerledi. Neyi vardı bu kızın? Benden niye kaçıyordu?
Bende kalktım ve peşinden gittim. Anlamadığım şeyler arasına bir şey daha eklenmişti. Kızın koşması...
Kızın şizofren olabileceğini düşündüm başta. Ama eğer öyle olsaydı bizim okulda olmazdı. Başka bir şey vardı ve merak etmiştim.
Kızın peşinden koştum. En sonun da bir köşede durdu. Yanına gittim. Beni tekrar görmesiyle gözleri doldu. Aradan beş saniye geçmeden ağlamaya başladı ve yere çöktü.
Yanına eğildim. Neyi vardı bu kızın? "Git başımdan! Lütfen... Yalvarırım git..." Bir kısmını bağırarak, bir kısmını da ağlayarak söylediği cümlesinin peşinden ayağa kalktım.
O sırada arkamdan bir bağırma sesi geldi. "Uzak dur ondan!" Jimin'in sesi olduğunu anlayıp ona döndüm. Ne saçmalıyordu bu çocuk?
Yanıma gelip kolumdan tuttu ve beni kenara çekti. "O gece yaptıkların yetmedi mi?" Sinirlerim tepeme çıkmıştı. Kendime hakim olamayıp bağırdım. "Sen neyden bahsediyorsun?!"
Jimin derin derin nefes aldı ve sakince sordu bu sefer. "Gerçekten hiçbir şey hatırlamıyor musun?" Gerçekten hatırlamanın yanı sıra neyden bahsettiğini bile bilmiyordum.
Hatırlamadığımı belli ederek olumsuz anlamda kafamı salladım. Jimin saçlarını karıştırdı. Gözleri dolmuştu. "Yoongi sen... Sen o kızı taciz ettin..." Söylediği saçma şeye inanacak değildim.
Sahte bir kahkaha attım. "Buna inanacağımı düşünmüyorsun herhalde. Ben asla böyle bir p*çlik yapmam. Senin bence kafan güzel Jimin." Jimin gözlerimin içine baktı. O en yakın arkadaşlarımdandı. Bana asla böyle bir şey şaka dahi olsa söylemezdim. Böyle bir şey yapacağıma da asla inanmazdı.
Jimin'in sol gözünden bir yaş süzüldü." Peki ya bu kız neden senden bu denli korkuyor? "
Dediklerinin doğru olma ihtimali bile çıldırmam için yeterliydi. Ben öyle biri değildim. Ayrıca yapsam hatırlardım. "Ben bir şey yapmadım Jimin. Yapsaydım bilirdim. Ama yapmadım." Jimin eliyle duvara vurdu. "Sana insanların yanında içme demiyor muyuz biz? Sarhoşken yaptığın neyi hatırlıyorsun ki sen?"
Jimin'i daha fazla dinlemeye tahammülüm yoktu. Böyle bir şeye asla inanmazdım. Onu yalanlarıyla bıraktım ve arkamı döndüm. Arkamdan bağırdı. "Yaptığın iğrençliği sana kanıtlayacağım..."
Kanıtlayabileceği bir şey yapmadığımı bildiğim için takmadım ve yürümeye devam ettim. Jimin'in beni çektiği sokaktan çıkarken hala yerde ağlayan kızı gördüm. Hıçkırmaktan zor nefes alıyordu.
Yanına eğildim tekrar. Tam elimi uzattığım sırada korkarak geri çekildi. Ve kendimi sorguladım. Ben böyle bir şey yapmış olabilir miydim? Böyle bir ihtimal olabilir miydi?
Aklımdaki düşüncelere kendimden emin bir şekilde son verdim. Ben o kadar da kötü biri değildim. Bir kıza zorla bir şeyler yapacak kadar düşmüş biri olamazdım. O kadar aciz olamazdım...
Yo İn'den Devam
Yoongi'nin gidişinin ardından Jimin geldi yanıma. Kolumdan tutup beni kaldırdı. "Korkma, güvendesin." Bana sarıldığında en çok ihtiyacım olan şeyin bu olduğunu anladım ve bende ona sarıldım.
Ona sarıldığım sırada bir şey tanıdık gelmişti. Onun kokusu... Nerden biliyordum bilmiyorum ama çok tanıdıktı.
Bir süre sonra sakinleşip geri çekildim. Beni evime bırakacağını söyledi ama reddettim ve teşekkür edip yanından ayrıldım.
Eve gidip duşa girdim ve bu gün Yoongi'nin elinin değdiği her yeri göz yaşlarımı arasında yıkadım. Ve lanet ettim tekrar. Onu tanıdığım güne. Ona her bakışıma ve onun karşısındaki acizliğime...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COWARD ~MYG
Fanfiction"Beni bir dokunuşla açabilirsin bebeğim. Her şeyimle değişirim. Sadece senin için. Korkak biriyim ben, ama seninle en cesur kişi olabilirim." !BU KİTAP HATIRA OLARAK DURAN,YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR KİTAPTIR.YALNIZCA İLK OLDUĞU İÇİN YAYINDA!