"Hamilesiniz küçük hanım..."Doktorun söyledikleriyle titreyen ellerime baktım. Bu gerçek olabilir miydi?
Kafamdaki yoğun soruların etkisiyle başım dönmeye başlamıştı. Düşecek gibi hissettiğim sırada Taeyong kolumu tuttu. "O-otur Yo İn." Kekelemesinden onunda iyi olmadığı çok net anlaşılıyordu.
Oturmamla doktor bana doğru bir adım attı. "Henüz çok küçüksün ve bu yüzden çok riskli bir hamilelik. Kendine çok dikkat etmelisin." Kafamı belli belirsiz sallamamla doktor odadan çıktı.
Dolan gözlerimde ki yaşın düşmesine Taeyong'un bağırması sebep olmuştu. "Onu öldüreceğim! O piçi öldüreceğim!" Hemen Yoongi'yi suçlamaya başlamıştı. Fakat bu tek taraflı olan bir şey değildi. Tamam, ilaç kullanmadığım gün birlikte olmayı bende istememiştim. Ama onunla isteyerek de ilişkiye girmişliğim vardı...
Taeyong ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Şuan gerçekten Yoongi'nin yanına gidip ona saldıracak potansiyele sahipti.
Ayağa kalktım ve kolunu tuttum. "Bırak Yo İn!" Bağırması dediğini yaptırmasına yardımcı olmamıştı. Bırakmadım kolunu. "Taeyong, d-dur..." Hıçkırıklarım ve göz yaşlarımın arasında konuşmam zor oluyordu. Kolumu itti ve eliyle saçlarını karıştırmaya başladı.
Çok sinirliydi. Sonuçta abim gibiydi ve bu yüzden sinirlenmesi de çok normaldi.
Elleriyle omuzlarımı sertçe tuttuğunda irkildim. "Ona bunu ödeteceğim Yo İn. Sana yaptığını ona ödeteceğim."Emin konuşması beni daha çok geriyordu." O bunu tek başına yapmadı Taeyong... Benim de suçum... "Zar zor konuşmamla sahte bir gülüş bıraktı." Senin suçun değil, onun suçu... Madem uçukuruna sahip olamıyor, madem On yedi yaşında bir kızla birlikte oluyor o zaman korunmalıydı. Sana bunu nasıl yapabilir? "Taeyong'un bu anlam veremediğim aşırı siniri beni çok zorluyordu. Nefes almakta güçlük çekemeye başlamıştım.
Elleri çekti ve kapının kulpunu tuttu. Bu sefer çareyi bağırmakta bulmuştum." Taeyong! Dur! Lü-lütfen... İzin ver bunu ona ben söyleyeyim. "Söylediklerimle bana baktı." Söyleyince ne olacak Yo İn? "" Bilmiyorum... "
Sorusuna verdiğim hızlı cevapla kendime ne kadar çaresiz olduğumu kanıtlamıştım bir kez daha... Ne yapacaktım? Ne olacaktı bu bebek? Daha on yedi yaşındaydım...
Çaresizce saçlarımı arkaya attım ve daha şiddetli ağlamaya başladım. Bu halimi gören Taeyong kollarını belime doladı. "Özür dilerim Yo İn.. Ben çok özür dilerim." Bende ellerimi onun boynuna doladım ve ağlamama onun omzunda devam ettim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
İki gündür ne yapacağımı, nasıl Yoongi'ye söyleyeceğimi düşünüyordum. En son daha fazla uzatmamaya karar verdim ve telefonumu elime alıp ona mesaj attım.
Yoİn:Konuşmamız gerekiyor. Çok önemli...
Yoongi:Tamam, konuşalım ve beni rahat bırak.
Mesajıma verdiği duygusuz cevapla mantığım ona söylemememi söylemeye başlamıştı. Tam o sırada yeniden mesaj at.
Yoongi:Bir saate evimde ol.
Bunu yapacaktım. Başka şansım yoktu. Bilmek zorundaydı. Bu onunda bebeğiydi. Bilmesi gerekiyordu...
Üstüme siyah bir pantolon ve siyah bol bir tişört giyindim. Aynaya baktığımda gördüğüm tek şey acizliğimdi. Korkuyordum. Olacaklardan.... Yoongi'nin tepkisinden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COWARD ~MYG
Fanfiction"Beni bir dokunuşla açabilirsin bebeğim. Her şeyimle değişirim. Sadece senin için. Korkak biriyim ben, ama seninle en cesur kişi olabilirim." !BU KİTAP HATIRA OLARAK DURAN,YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR KİTAPTIR.YALNIZCA İLK OLDUĞU İÇİN YAYINDA!