\FİNAL~1/

3.9K 246 81
                                    


     "Asıl korkmam gereken senin yanın değil mi?"


      Sorumu idrak ettiğinde önce elini belimde çekti. Ardından nefesini hissedememeden benden uzaklaştığını anladım. 

   Çok karanlık olduğu için ne yaptığı hakkında bir fikrim yoktu. Kapının hızlıca çarpılmasıyla çıktığını anladım. Kapıyı öyle hızlı vurmuştu li vücudumdaki titremeye engel olmamıştım. 

     Zorlanarak da olsa ışığı buldum ve açtım. Işığı açmamla buradan çıkmam gerektiğini düşünüyordum ama buradan çıktıktan sonra insanların yanında ağlayamazdım. Kendimi çok dolmuş hissediyordum. Ağlamaya ihtiyacım vardı. 

     Sırtımı duvara yasladım ve çömelip başımı kollarımın arasına alıp kendimi rahat bıraktım. Son zamanlardan yeni doğan bir bebekten farksızdım. Sürekli ağlıyordum... 

    Ağlamam durmuş, nefesim düzene girmişti ki kapı açıldı. İçeri girenin kim olduğunu görmek istemiyordum. Bu yüzden Kafamı kaldırmadım.

      Koluma dokunan sıcak ten yanımda ki kişinin Yoongi olmadığının garantisiydi. Bunun verdiği rahatlama hissiyle kafamı kaldırdım. Karşımdaki kişi Yoongi olmasa da beni şaşırtmayı başarmıştı. 

      Hayrete düşen suratıyla ellerini yanaklarıma koyup suratımı avuçladı. Bense bir şey demeden yaptığı şeyi sorguluyordum. 

   Yanağımı okşadı ve alnımda bulunan yara bandında gezdirdi ellerini. Ardından ağlamaktan kıpkırmızı ve şiş halde bulunduğuna emin olduğum göz altlarımda gezdirdi. 

      Karşımda gözleri dolu halde duran Jimin'i incelemeye başladım. O da ruhsal olarak kötü gibi görünüyordu. Acı çekiyor gibiydi. Aynı benim gibi... 

     Nihayet karşımda dikilmeyi bırakıp oturdu. "Sana ne oldu Yo İn? Neden bu haldesin?" Şuan en son istediğim şey bana yöneltilen soruları cevaplamaktı. Şuan başka şeylere ihtiyacım vardı... Morale, desteğe, sarılmaya... 

     Jimin ile ne zamandır konuşmuyor olsak da  o benim arkadaşımdı. Aramızda her hangi bir sorun yaşanmamıştı. Durup dururken benden uzaklaşmıştı. 

      Ellerini yüzümden çekmesiyle umutla gözlerine baktım. "Jimin... Sana sarılabilir miyim?" Suratında bulunan suçlu ifadesinin üstünden bir yaş süzüldü. Bu 'Hayır' demek miydi? 

     Kaybolan umudumla gözlerimi onunkilerden çektim. Daha fazla burada durmama gerek de kalmadığında ayağa kalkmaya yöneldim. 

    Tam kalkacağım sırada kolumu tuttu ve beni hızlıca kendisine çekip sıcak bir kucaklaşma sundu bedenime. Bu en çok ihtiyacım olan şeydi... Kollarımı boynuna doladım. Sımsıkı sarıldım ona. Omzuna koydum başımı ve güvenle sarıldım. Sanki o Yoongi'ymiş gibi... 


/////////


     Sınıfa çıkarken benimle birlikte yürüyen Jimin aklıma yeni sorular yöneltiyordu. Jimin gideceğini söylemişti, gitmemişti ve Yoongi'yle birden eskisinden daha yakın olmuşlardı. Aralarında benim bilmediğim ne geçmişti? 

      Sınıfımın önünde durdu. Tam gireceğim sırada dayanamadım ve bende durup ilk sorumu yönelttim. Bu giriş sorusuydu. "Jimin, bir şey sorabilir miyim?" Kafasını olumlu anlamda salladığı sırada kafamda toparladığım soruyu sormak için dudaklarımı aralamıştım ki arkamdan gelen sesle susmayı tercih etmiştim. 

COWARD ~MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin