İki günlük ara verişimin ardından tekrar okula dönmüştüm. Regl olmuşum ve çok ağır geçiriyordum. İlk iki günüm çok zor geçtiği için gitmemiştim. Bu gün kendimi daha iyi hissettiğim için gitmeyi tercih ettim.
Okula yine erken gelmiştim. Neredeyse kimse yoktu. Merdivenlerden çıkarken Jimin'i gördüm. Gülümseyerek bana kafa selamı verdi. Bense sadece hafif bir tebessüm ettim ve sınıfa gittim.
İlk iki dersin sonunda karnıma giren büyük sancıyla lavaboya koştum. Bir süre durdum. Ardından elimi yüzümü yıkayıp çıktım.
Ağrıdığı için karnımı tutuyordum. Psikolojik olarak karnıma baskı yapmak rahatlatıyordu.
Sınıfa girdiğimde yerimin boş olmadığını ve daha da kötüsü yerimde Yoongi'nin oturduğunu gördüm.
Beni görünce boş boş baktı. Onun yanına gittim. "Yerimden kalkar mısın?" Yüzüne bakmadan söylediğim sorunun karşısında ayağa kalktı. Önce gözlerime sonra karnımda ki ellerime baktı ve gülümsedi. "Çok serttim sanırım o gece..." Başta neyi kastettiğini anlamadım.
Etraftakilerin çıkardığı iğrenç seslerle ne demeye çalıştığını anladım ve o an nirvanaya ulaşan sinirlerimle vurmak için elimi kaldırdım.
Elim tam suratına ineceği sırada havada tuttu ve sıktı." Neden bu kadar kızdın Yo İn?" Elimi ondan kurtardım ve dolan gözlerimle sınıftan hızla çıktım.
Saçmalaması ve bunu herkesin içinde yapması çok gereksiz ve adiceydi. O gün o kadar ileri gidememişti. Ne saçmalıyordu?
Herkesin önünde rezil olmuştum. Herkes bana artık farklı gözle bakacaktı. Öyle bir şey olmadığı halde...
Koridorda hızlı adımlarla ilerliyordum. Peşimden geldiğinin farkında değildim ta ki kolumu sertçe tutana kadar.O kadar sert tutuyordu ki...
Ona döndüm ve kolumu çekiştirdim. Fazla tutmadı ve bıraktı. Tam bir şey söyleyeceği sırada aniden giren sancıyla çok küçük bir inleme çıktı dudaklarımdan.
Karnımı tuttum. Yürüyemiyordum. Hareket bile edemiyordum. Duvara yaslanıp eğildim zar zor. Ağrıdan gözlerim dolmuştu.
Kolumdan tutan Yoongi'ye baktım zar zor. "İyi misin? Revire gidelim mi?" Olumsuz anlamda kafamı salladım. Revire gidip yatsam rahatladım ama bana yardım etmesini istediğim son kişi Yoongi'ydi.
Kolumu ondan kurtardım tekrar. Bir yandan yanaklarımı ıslatan göz yaşlarım, bir yandan da karnımdaki ağrı ölmek istemem için küçük sebeplerdendi.
Yere çökeceğim sırada Yoongi'nin kollarını bacaklarımın altında hissettim. Beni kucağına almıştı. Gücüm olsa çığlık atardım veya vurur, debelenirdim. Ama gücüm yoktu. Çok kötü bir durumdaydım.
Kucağında benimle birlikte merdivenleri inerken sadece kısık sesle yalvarabilmiştim. " Bırak beni... Lütfen..." Gözlerim kapanmamak için çok zor dayanıyordu.
Bir süre gözlerimi kapattım. Ardından sırtımı yumuşak bir yere deymesiyle açtım. Revirdeydim.
Beni yatırdı ve üstümü örttü. "Biraz bekle hemşireyi çağıracağım." Tam gideceği sırada derin bir nefes alıp konuştum. "Gerek yok. Yapabileceği hiç bir şey yok bu halime." Anlamamış gözlerle bana bakmayı sürdürdü. "Bu halin?"
Hafifçe doğruldum."Sadece bir ağrı kesici içsem yeterli olur." Kafasını salladı ve yanımdan ayrıldı.
Kimdi bu? Bana yardım eden, beni buraya kadar taşıyan kişi az önce tüm sınıfın ortasında beni iğrenç ve yalan ithamlarıyla rezil eden kişi değil miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COWARD ~MYG
Fanfiction"Beni bir dokunuşla açabilirsin bebeğim. Her şeyimle değişirim. Sadece senin için. Korkak biriyim ben, ama seninle en cesur kişi olabilirim." !BU KİTAP HATIRA OLARAK DURAN,YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR KİTAPTIR.YALNIZCA İLK OLDUĞU İÇİN YAYINDA!