~18~

3.6K 232 148
                                    


    Son attığı mesajla birlikte akmaya başlayan göz yaşlarım yaklaşık yarım saattir durmuyordu. Üzgünlüğümün yanında oldukça sinirliydim de...

     Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayacağım sırada telefonumun çalmasıyla durdum. Arayan Yoongi'ydi. Bir süre sakinleşip açtım. Fakat ses Yoongi'ye değil Jimin'e
aitti.

   "Yo İn... Hiç bir şey söyleme. Sadece beni dinle. Yoongi uyuyor. Çok içti ve kafası yerinde değil. Sana yazdıklarını gördüm. Sakın onu suçlama. Şuan sarhoş... Ve... Ve ben... Ben çok üzgünüm Yo İn."

      Ağzımdan tek bir kelime bile çıkmadan kapattı telefonu. Söyledikleriyse aklımda yeni sorular oluşturmakla kaldı. Yarın ne olursa olsun Yoongi ile konuşacaktım. Daha fazla beni takmamasına katlanacak gücüm yoktu.

      Banyoya girdim ve kendime gelip yatağıma uzandım. Yoongi ile yüz yüze konuşmanın canımı yakacağını biliyordum ama yapacaktım. Korkmayacaktım....

        ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

      İştahsızlığım yüzünden çok az yemek yiyebilmiştim. Tepsimi kaldırdım ve yemekhaneden çıktım.

     Sınıfa gideceğim sırada içimi dolduran merak yüzünden adımlarımı Yoongi'nin sınıfına yönlendirdim. Öğle yemeği saati olduğu için hiç kimse yoktu. Fakat Yoongi içerideydi. Tek başına...

     Yanına gittim. Kafasını benim gibi sıraya koymuş uyuyordu. Uyumasını fırsat bilip elimi saçlarında gezdirdim ve fısıldadım. "Seni çok özledim sevgilim..." Yaptıklarımla sanki hiç uyumamış gibi gözlerini açtı ve gözlerime kenetledi.

     Çok uzun bir süre tek kelime konuşmadan birbirimize baktık. Onu gerçekten çok özlemiştim. Birden ayağa kalktı ve benimde bileğimi tutup sürüklemeye başladı.

     Merdivenleri hızlı hızlı iniyorduk. Nereye gittiğimiz hakkında hiç bir fikrim yoktu.

     Dayanamayıp  "Ne yapıyorsun Yoongi?" Diye sorduğumda beni takmadan yürümeye devam etti. En son revirin tek kişilik odasına soktu beni ve hızla kapıyı kilitledi. "Beni özlediğini söylemiştin, benimde şuan sana ihtiyacım var. Ben rahatlarım, sen de özlem giderirsin."

      Hızla üstüme geldi ve eliyle belimi kavrayıp bedenimi kendi bedenine yapıştırdı. "Aramız bu kadar anlaşılmaz bir durumdayken bence bunu yapmamalıyız. Önce konuşmamız gerekiyor." Boşta kalan elini eteğimin altına soktu ve bacağımı okşamaya başladı. "Konuşmak istemiyorum. Şu an sadece seni becermek istiyorum." Kulağıma kaba bir şekilde konumasının ardından ellerimi göğsüne koydum ve onu ittim.

      Sinirli bakışlarını hemen gözlerimle buluşturdu. "Yoongi, istemiyorum." Sahte bir gülümseme bahşetti ve yeniden üstüme gelip daha sıkı sardı kolunu belime. "Ama ben istiyorum. Bu yüzden yapacağız." Kafamı olumsuz anlamda salladım. Günlerdir benimle konuşmuyordu. Anlayamadığım, benden saklanan bir şeyler dönüyordu ve ben kırgındım. Şu an en son ihtiyacım olan şey diğerlerinin tabiriyle Yoongi'nin altına girmekti.

       Tekrar elini eteğimin altına daldırdı ve sertçe kalçamı avuçladı. Bununla birlikte dudaklarımdan İstemsizce bir inleme döküldü. "İstiyorsun işte Yo İn. İşimiz zorlaştırma. Kısa sürecek." Derin bir nefes verdim. "Lütfen Yoongi... İstemiyorum...." Tekrar sıktı kalçamı ve kulağıma yaklaştı. "Ben istiyorum." Sertçe konuştu ve pantolonunun düğmesini açtı.

COWARD ~MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin