~6~

7K 460 253
                                    

        Aynı bu haftanın başındaki gibi bacaklarım titriyordu. Yarım saattir okulun önündeyim ama girmeye cesaretim yoktu.

       Yanıma gelip adımı söyleyen kişiye döndüm. "Okula girmeyecek misin?" Jimin'in sorusuna olumsuz anlamada kafamı sallayarak yanıtladım. Okula girmeye, insanların Suratıma bakıp gülmesini izlemeye cesaretim yoktu.

      Jimin elimi tuttuğunda şaşkın bakışlarımı gözlerine diktim. Elimden çekiştirdi. Bense hemen elimi geri çektim. Elimi tutması pek hoşuma gitmemişti.
  
      Erkeklerle fazla yakın olmayı seven biri değildim. Jimin çok iyi biriydi ama benden hoşlanması hoşuma gitmezdi.

      O her kızın aklını alacak yakışıklılığa sahipti. Kibardı, ilgiliydi... Ama beni etkileniyordu. Benim sevdiğim kişi  hala Yoongi'ydi.

      Elimi çekmem Jimin'i biraz şaşırmıştı. Fakat fazla takmadığı belliydi. Takmaması beni mutlu etmişti. Çünkü beni fazla önemsemesini istemiyordum.

      Jimin derin bir nefes aldı ve gözlerime baktı. "Okula girmeyerek onları haklı çıkarırsın." Söylediği şeyi bir süre düşündüm. Haklıydı. Ama cesaretim yoktu.

      Arkamı döndüm ve okulun çıkışına ilerledim. Jimin'in arkamdan bağırmasıyla tekrar durdum ve ona döndüm. "Aranızda o bahsettikleri şeyin geçmediğini biliyorum Yo İn. Kaçma... Sen utanacağın, korkacağın hiç bir şey yapmadın."

       O kadar inançlı söylemişti ki... Sanki gözleriyle görmüştü... Sanki benim zorla bunları yaşadığımı biliyor gibiydi.

       Bana güvenen biri olması gözlerimi doldurmuştu. Sadece onun bana olan güveni bile cesaretli olmam için yeterliydi.

       Kendime inandım. Ben kötü bir şey yapmamıştım. Korkmama gerek yoktu. Utanmama gerek yoktu. Utanması gereken biri varsa o da Yoongi'ydi...

       Hala bana umutla bakan Jimin'in yanına gittim. "Teşekkür ederim..." İçimden geldiği gibi yapıp sarıldım. O da ellerini belime koyduğu sırada hemen geri çekildim ve hafifçe gülümseyip okula girdim.

          Peşimden gelen Jimin hafifçe koluma çarptı ve gülümseyip sınıfına girdi. İyi hissediyordum...

     Tüm cesaretimi toplayıp sınıfa girdim. Yine herkes itici bakışlarını üstüme dikmişti. Fakat takmamakta bu sefer kesin kararlıydım. Ben bir şey yapmamıştım. Bir suçum yoktu...

       Yerime oturdum ve kafamı sıraya koydum. Saçımın çekilmesini hissetmememle hızla kafamı kaldırdım. Elin sahibi son sınıf öğrencilerinden Wendy'di.

       Sinirden gözleri kızarmıştı. Ayağa kalkıp elini ittim. Bende sinirli bakışımı suratıma yerleştirdim ve derin bir nefes alıp ona bağırdım. Evet ben bağırdım... "Sen ne yaptığını zannediyorsun?!" Kız şaşırmıştı.

      Hakkında bildiğim tek bir şey vardı. O da hayatında ilk defa bir erkek tarafından reddedildiği ve bu erkeğin Yoongi olduğuydu.

       Üstüme yürümeye başlamasıyla bir iki adım geri gittim. "Asıl sen ne yaptığını zannediyorsun? Küçük kız okulun en kaba ve asi çocuğunun altına girmiş... Bu ne demek sen biliyor musun?" Saçma ve devrik cümleleriyle sinirle güldüm. Herkes gerçekten böyle bir şey olma ihtimaline inanıyordu.

       Gülmemle daha çok sinirlendi ve bağırarak beni çıldırtan iki kelime söyledi." Seni küçük sürtük... "Tam elini kaldırdığı sırada hızla elini ittim ve suratına sert bir tokat attım. Bana bu şekilde hitap edemezdi. Ben öyle değildim. Ben onun gibi değildim...

COWARD ~MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin