~21~

3.3K 228 59
                                    


    Yoongi'nin Ağzından Devam

    Yaklaşık dört saattir ameliyat hanenin önünde oturuyordum. Çaresizlikte nirvanaya ulaştığımın farkında olmak çok daha acıydı...

Kanla renklenen Beyaz gömleğim ve sevdiğim kadının kanının bulaştığı ellerime baktım. Saatlerdir sadece düşünmek hiç yardımcı olmuyordu nefes almama...

Çömeldiğim yerde Kafamı yere eğdim. Yanağımdan süzülen göz yaşım yere düştüğü sırada bedenim sertçe duvara vurularak ayağa kaldırıldım.

Daha beni kaldıranın kim olduğuna bakamadan yanağıma yumruğu yemiştim. "Seni öldüreceğim Min Yoongi!" Söylediği cümleyle Kafamı bana vuran kişiye çevirdim. Taeyong'tu... Gözü dönmüş gibiydi ve haklıydı...

Ellerini boğazıma sardı. "Sen ne tür bir piçsin Yoongi? O neden burada?" Yo İn'i kastettiğini anlamamla patlayan dudağımın üstünden bir göz yaşı geçti. Oldukça yakmıştı yaramı.

Ardı ardına attığı yumruklar bana iyi geliyordu. Bunu hissetmek Suratımda yamuk bir gülümseme oluşturmuştu. Gülümsememi görmesiyle vurmayı bıraktı.

"Lütfen vur..." Çaresizce yalvardığımda tekrar vurdu. Tam o sırada açılan ameliyathanenin kapısıyla hızla Taeyong'u ittim. Kapıdan çıkan Doktorun yanına koştum.

Doktorun suratında hüküm süren ifadesizlik ölmem için en yeterli sebepti. Doktor tam konuşacağı sırada Taeyong lafa atladı. "O... O iyi mi?" İkimizde çaresizce Doktorun söyleyeceği şeyi bekliyorduk.

Doktor kafasını iyi anlamda salalmasıyla derin bir nefes aldım. Fakat ardından söyledikleri... "O iyi, fakat bebek için aynı şeyi söyleyemeyeceğim malesef." Doktorun söyledikleri kulaklarımda yankılanırken Taeyong ağlamaklı bir ses tonuyla konuştu. "Bebek, öldü mü?" Doktor sakince kafasını salladı. "Çok üzgünüm. Bayan Yo İn'i kurtarabildik fakat bebeği malesef kurtaramadık. Zaten bebek henüz çok yeni ve riskliydi. Çok üzgünüm gerçekten. Tekrar geçmiş olsun..." Doktor açıklamasını yaptığı gibi ameliyathaneye döndü.

Doktorun gidişiyle Taeyong'un yakasına yapıştım." Ne bebeğinden bahsediyor bu doktor? "Bağırarak sorduğum soruyla gözünde biriken yaşlar düşmeye başlamıştı." Ne bebeği mi? Senin bebeğin Yoongi... "Nefes almayı unuttuğumu hissetmeye başlamıştım. Yo İn hamile miydi?

Kafamda cevap bulamadığım sorular bedenimde ki tüm hücrelerimi öldürmeye başlamıştı. Ayakta durmak benim için daha önce hiç bu kadar zor olmamıştı.

Taeyong'un yakasındaki ellerimi zorlukla sıkılaştırdım. "Bu, bu nasıl olabilir?" Taeyong Sorumla beni itti ve aynı şekilde o beni tuttu."Onu sen daha iyi bilirsin Yoongi... On yedi yaşında bir kızla önlem almadan yatarken hiç düşündün mü? Ona bunu yaparken hiç düşündün mü?"

Zihnimi zorlayarak düşünmeye başladım. Ben Yo İn ile yatarken o hep ilaç kullanıyordu. Nasıl hamile kalmış olabilirdi ki? Anlamıyordum, bu içtiği ilaçlar bir korunma yönetemi değil miydi?

Daha ve daha fazla zorladım zihnimi. Ve aklıma son birlikte oluşumuz geldi. O gün Yo İn 'in bana söylediği...

"İçimde rahatlama Yoongi."

" O ilacı kullanmayı bıraktım. "

" Be-Ben bu aralar birlikte olamayız diye-"

O gün bana söylediği tüm cümleler zihnimde yer bulurken ölmek istedim. Sadece ölmek...

Sırf benden nefret etsin, bir daha yaklaşmasın diye yapmıştım bunu. Ama çok farklı sonuçlar doğurmuştu bu hatam. Ben bebeğimin katili olmuştum... Sevdiğim kadına zarar vermiştim...

Dışarıda göz yaşlarım gibi yağan yağmuru hiç aldırmadan koşmaya başladım. Bu iyi geliyordu. Daha önce de iyi gelmişti...

Her ne yaptıysam Yo İn'in bana karşı merhamet ve aşkla bakan gözlerini nefretle doldurmamamıştım. Beni sevmekten ve bana güvenmekten vazgeçmiyordu. Bu herkesin isteyebileceği bir şeydi ama benim durumumda olan kimse istemezdi...

Bana bir seçim sunulmuştu o gün. İkisinden birini seçecektim. İkisi de acı vericiydi fakat biri gelecekte düzelebilecek bir şey gibi gözükmüştü gözüme. Bende onu seçmiştim. Ama yanlış seçim yaptığımı yeni yeni fark ediyordum.

O gün, o mesajla ben sevdiğim kadını ve şimdide onunla bu dünyada yaptığım en güzel şeyi kaybetmiştim. Bir şeye karşılık iki şey...

Mesajın Geldiği Gün

Jimin'in bana ve bizim çocuklara söylediği şeyleri aynı şekilde Yo İn'söylemesi normal değildi. Ne vedasından bahsediyordu bu çocuk?

Beni şaşkın gözlerle izleyen Yo İn in önünde turlarken telefonuma gelen mesaj sesiyle telefonumu cebimden çıkarttım. Mesaj Jimin'dendi. Üst bildirimlerde oldukça uzun olduğu belli olan mesaja tıkladım.

"Yoongi, kardeşim, küçüklük arkadaşım... Herkesle vedalaştım sen de dahil. Fakat senin diğerlerinden daha farklı bir vedayı hak ettiğini düşünüyorum. Çünkü aynı yaşta olsak bile sen benim abim gibisin. Hepsinden farklısın benim için...Biliyorsun.

Her neyse buraları fazla uzatmayacağım. Asıl konumuza gelelim. Benim gidişim... Evet, gidiyorum. Sonsuzluğa gidiyorum. Tabii bunun bir nedeni var ve bunu bilmek senin hakkın. 

Lisenin başlarında, onu kaybettiğim zamanları hatırlıyor musun? O zamanda gitmek, ölmek istemiştim. Ve sen hep engel olmuştun. Yeniden birini seveceğimi, sevileceğimi söylemiştin. Hatırlıyor musun? Bana en büyük desteği sen vermiştin. Fakat ben umutsuzum. Sonra bir gün depodan çıktık ve ben deponun karşısında ki bankta umudumu gördüm. Yeniden kalbim çarptı. Yeniden aşık oldum... Fakat çok yanlış birine aşık olmuştum. Sırf onu görmek için nefes alıyordum. O, benim yaşam sebebim olmuştu. Bir keresinde ona baktığım sırada gülümsemişti ve sonra utanıp düşmüştü. O gün onun da beni sevdiğini düşünmüştüm. Fakat o gün yanımda senin olduğunun farkında değildim. Belki de fark etmek istemedim. Bana gülümsediğini düşünmek günlerce mutlu olmama kaynak olmuştu çünkü. Daha sonra ona açılmaya karar vermiştim. Ona açılacaktım ve sonra sizle tanıştıracaktım onu. Ona açılmaya karar verdiğim gün seninle birlikte ceza almıştı. Cezanızın bitiminde gelecek, onu evine götürürken açılacaktım. Fakat o gece geldiğimde o çok kötü durumdaydı. Sen onu dokunmuştun. Sen benim aşık olduğum kadını zorla öpmüştün Yoongi... Onu senden kaçıp bayıldığı sırada fark ettim. Ve sonra ona yaptıklarını izledim kameradan. Ona çektirdiğin acıları... Ama bu beni bencilce mutlu etmişti Yoongi. Çünkü ona bunları yapan birini asla sevmeyeceğini düşünmüştüm. Senden sonra çıktım karşısına. Bana güvendi, beni sevdi. Ama asla seni sevdiği gibi sevmedi beni. Ve sonra yine sana geldi. Ona yaptığın her şeye rağmen aşkına ihanet etmedi ve sana geldi... Mutluydu çünkü sende onu seviyordun. Onu koruyordun. Mutluydunuz. Bende mutlu olmalıydım. Sevdiğim kadın ve kardeşimden değerli gördüğüm arkadaşım birlikteydi ve çok mutlulardı. Mutluluğunuzla mutlu olmayı denedim. Ama bencilliğim izin vermedi. Ona her dokunuşun yeni bir yara açtı bedenimde. Ve en son, şu an ben bittim Yoongi... Artık dayanacak gücüm kalmadı. Bu dünyada beni mutlu edecek hiç bir şey kalmadı. Onu asla bırakmayacağını ve onun asla beni seni sevdiği gibi sevmeyeceğini ezberledim ben. Ve bu da gidiş biletim oldu. Bu dünyada artık bir gün bile geçirmek istemiyorum. Yaşanan her şeye rağmen seni çok seviyorum abi... Sen benim en büyük destekçim, en değerli dostum ve kardeşimsin. Her şey için sana minnettarım. Kendine ve Yo İn'e iyi bak. Hoşçakal... "

Umarım beğenmişsinizdir.

Finale son üç.

Yorumlarınızı bekliyorum.

Ve büyük bir soru :

Peki ya siz, en yakın arkadaşınızın ölmesini mi, sevgilinizden ayrılmayı mı tercih ederdiniz? 

COWARD ~MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin