29 BÖLÜM "DÜĞÜN"

1.1K 56 73
                                    

HEPİNİZ İYİ Kİ VARSINIZ.

BÜTÜN OKUYUCULARIM VE ARKADAŞLARIMA... SİZİ SEVİYORUM.

Uzun bir bölüm...

Bir fahişenin yaptıklarını bilmekle fahişe olunmaz. Fahişe olmak için, zihnini kötülükle birleştirip karanlığa gebe kalacaksın.

Birini zihnimizde öldürdüğümüz de katil olunur mu hiç... olunur. Katil olmak için eline kan bulaşacak diye bir şey yok, bir ruhun yok oluşunu hayal etmek masumluğunun katili yapar.

Bir şeyleri bilmek, görmek o olacağın anlamına gelmez. Fakat bir ruhu yok etmeyi hayal etmek bu kavrama girmiyor.

Gözüme takılan melek objesinin gülen suratına takılı kaldı gözüm, başını hafifçe sağa yatırmış adının gerektirdiği sorumlulukla minik tebessümünü belli ettirmişti.

Okulun tatil olmasına az bir zaman vardı ve Gurur'un oradan çıkmasına da tam tamına bir hafta kalmıştı. Günler onsuz baya zor geçiyor, saatler sanki günlere tekabül ediyordu. Tabağımda ki yemekleri savaş alanına çevirip zihnimde açtığım deliğin içinde ki fısıltıları dinliyordum.

Açığa çıkan olayları o kadar sindiriyordum ki artık sanki bu olanlar su içmem kadar normal gelmeye başlıyor.

Babam bir mafyaydı.

Beraber olduğum kişi sorunlu bir ruha sahipti.

Babası, gözünün önünde bir adam vurmuştu.

Kendi öz babam bir katildi başta.

Betül'ün yaşadığı travma.

Benim onca yıl görünmez yaşadığım bir hayat...

Dudaklarımdan bir kıkırtı döküldü, küçük gülüş yerini kahkahaya bıraktığın da sorgulayıcı bakışlar altına alındığımı hissettim fakat gülmeyi kesemiyordum.

Çatalı sesli bir şekilde tabağa koyup arkama yaslanarak gülmeye devam ettim. Babam, annem kaşlarını çatarak benim gülmeyi kesmemi bekliyorlardı Mustafa ve Güliz abla ise şaşkınlıkla sadece bakıyorlardı.

"Beliz, neden gülüyorsun?" Diye sordu annem hareketlerimi anlamadığını belli eden bir tavır takınmıştı.

"Söyle de biz de gülelim?" Babam Mustafa'ya sert bir bakış atıp bana döndü. "Beliz, ne yapıyorsun?"

Gözümü kaplayan yaşlar yanağıma inmeye başladığında gülmem hıçkırmaya çevrildi, kahkahalarım iç çekmeye döndü.

"Tövbe Bismillah. Asya bu kızı bir hocaya gösterelim dedim ben sana."

Annem bana bakmaya devam ederken Güliz abla cin görmüş gibi irkilip yerine sindi. Oturduğum yerde ağlamaya başladığım da hepsi sorgulayıcı bir şekilde baktı.

"Kızım iyi misin?" Babam yerinden kalkıp bana doğru gelirken annem sadece gözlerime bakıyordu. Babam başımda durdu ve benim boyuma inebilmek için dizini hafifçe kırdı. Kokusunu hissettiğim de ağlama isteğim bir kat daha arttı.

Babam, elini çeneme koydu ve başımı kaldırıp ona bakmamı sağladı. "Biri bir şey mi dedi?"

Birinin bir şey demesine gerek yoktu ki... bakışları herşeyi anlatıyordu. Okulda ki o kızların bana acırmış gibi bakışları erkeklerin artık beni daha net görmeleri beni bunaltmıştı.
Geneli sessiz bir hayatım vardı statü grubuna dahil değildim, zengindim fakat belli etmiyordum bu da beni iki yönlü de rahat yapıyordu. Fakat Gurur'dan sonra birileri beni görmeye ve merak etmeye başladı o kavga da bu bakışların tuzu oldu. O kıza yaptıklarım için hiç pişman olmadım ve pişmanlık duygusunun ar damarını bu kız için ben çoktan çatlatmıştım.

BELİZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin