Zorunlu hayat ; jeon jungkook

0.5

Hemen yüzüğü aramaya başladım. Her tarafa bakıyordum. Ama yoktu. Napıcam ya ???

Tae: ne arıyorsun ?
Büşra:( kısık sesle) yüzüğü düşürmüşüm sen gördün mü?
Tae: hayır da şimdi ne yapıcaz?

Sorusuna cevap veremeden içeri öğretmen girdi.

Bayan min: evet çocuklar bu okuldaki son haftam
Bütün sınıf: hayirrrrrr!!!!
Tae: hocam gitmeyin biz sizi çok seviyoruz.
Bayan min: inanın ki bende sizi çok seviyorum. Ama gitmem lazım burdaki görevim bitti. Sadece sizden son ricamı yerine getirmenizi istiyorum. Benden sonraki öğretmenize zorluk çıkarmayın.
Bütün herkes : tamamm!!!!

Okul bitince eve gittim. Odama çıkıp üstümü değiştirdim. Vallahide bittim. Sonuçta o yüzük benimdi. Odamın kapısı çaldı. Açtım. Tabi karşımda tae yı görmeyi beklemiyordum.

Tae: sana haber vermek için geldim. Jungkookla bugün ev bakmaya gideceksin. Bu yüzden yüzüğü bulamazsın. Sen jungkook u oyalarken bende yüzüğü ararım.
Büşra: taehyung ne kadar teşekkür etsem azdır. Gerçekten çok teşekkürler.
Tae: hadi hazırlan jungkook birazdan gelir. ( zil çalar) geldi bile.

Tae odadan çıktı. Zaten üstüm giyinikti. Çantamı ve telefonumu alıp çıktım. Bay gıcık aşağıda tae ile konuşuyordu. Yanlarına gidince sustular. Zaten bizde hemen binip gittik.

Jungkook: yüzüğün nerde?
Büşra: ım... şey şey okulda çıkarmıştım. Sonra takmayı unutmuşum.

Birkaç ev baktıktan sonra resmen saray gibi bir ev aldık. Sonra ev için eşyalar seçmeye gittik. Ama okulumdan çok uzaktaydı. Bu sayede bizi kimse görmicekti. Bizim zevklerimiz tam anlamıyla aynıydı. Ben ve bu gıcıgın zevkleri nasıl aynı olur ? Neyse gözüme bir süs eşyası takıldı. Tam elimi eşyanın üstüne koyacakken bay gıcıkta koydu. Kalbim gene çok hızlı atmaya başladı. Elimi geri çektim. Eşyalar aldıktan sonra jungkook benim evimin önüne geldik.

Jungkook: erken yat öğrenci
Büşra : seni davet ederdimde gelmezsin.

Jungkook aramayı durdurup indi. Cidden gelicekmiydi.

Jungkook: madem nişanlım çağırıyor.
Büşra: jungkook biliyorsun demi sadece 6 ay evli kalıcaz.
Jungkook: biliyorum ama o güne kadar senin gibi mutsuz yaşayamam.

Bay gıcık evime geldi. Annem ve babam şaşirsada olaya hemen alıştılar. Beraber akşam yemeği yedik. Anneme neler aldığımızı gösterip anlattım. Sonrada jungkook gitti.
Bende erkenden yattım. Sabah kalkınca üstümü değiştirip aşağı indim. Kahvaltı yapıp okula gittim. Tae beni görür görmez yanıma geldi.

Büşra: yüzüğü bulabildin mi?
Tae: hayır bütün okula baktım yok.
Büşra: napıcam ya
Tae: gel sınıfa geçelim
Büşra: tamam

Sınıfa geçtik. Dersimiz tarihti. Yoongi gelecekti. Yoongi girinci bana göz kırptı. Sonrada ders işlemeye başladık. Gerçektende güzel anlatıyordu. Ders bitincede diğer bir derse geçtik. Ondan sonra kore dil öğretmenim olan hoseok girdi. Oda güzel anlatıyordu. Onun dersi de bitince gene bay gıcık girdi. Tabi bizim sınıfın kızlarının ağzından sular akıyordu. Şu jungkook u çirkin yapmam gerek gerçi şimdide çirkin.( yazar çarpılıcak) ders teyken

Jungkook: büşra terefüste yanıma gel
Büşra: peki bay jeon

Ya ben ne yapıcam? Ya yüzüğü fark ederse teneffüs olunca önceden geldiğim odayının kapısını tekrar tıkladım. Gel sesini duyunca içeri girdim. Jungkook gene kapıyı kitledi. Arkama geçti.

Jungkook: yüzüğün nerde ? Benimki bana büyük geliyor küçültmek içinde seninkine ihtiyacım var.
Büşra : ama... ya jungkook ben yüzüğümü düşürmüşüm.
Jungkook: o zaman

Deyip iyicene bana yaklaştı. Kesin bir şey yapacak öldüm. Ama jungkook boynuma kolye gibi birşey taktı. Kolyeye elleyince yüzüğüm olduğunu fark ettim. Arkamı dönerek hemen jungkook a sarıldım. Oda bana sarıldı.  Ne olduğunu anlayınca hemen ayrıldım. Şuan çok ama çok utanıyorum.

Jungkook: utanınca ayrı bir güzel oluyorsun
Büşra : ıhm ıhm.. Ben en iyisi çıkayım öğretmenim
Jungkook: onuda kaybedersen yakarım seni öğrenci

Hemen odadan çıktım. Tae beni bekliyormuş

Tae: e neden çağırmış ?
Büşra : önemli bir şey değil yüzüğü bulmuş onu verdi.
Tae: tamam hadi kantine gidelim.

Birlikte kantine gittik. Orda biraz oturduktan sonra sınıfa geçtik. Zil çalmıştı. Derse inglizceydi. Namjoon girdi...