Eylül
Yılbaşı Partimiz çok güzel gidiyordu, artık sonuna doğru yaklaşıyorduk. Ama sonra Salon'un içine biri girdi, ve "Eylüül!" diye bağırdı, Elinde'de siyah-beyaz bir Çanta. Herkes gördüğü Kişi ile şok geçirmişti...3 Gün önce
Telefonumun çalmasıyla uyandım. Esnedikten sonra Telefonumu aldım ve arayan Ali'idi. Dün bana, tüm Arkadaşlarım yanımdayken, evlilik Teklifi etti, bende tabii ki kabul ettim.
"Günaydın Aşkım."
"Günaydın Ali. Hayırdır Sabah, sabah bir şey mi oldu?"
"Bir şey yok, merak etme. Sadece seni özledim."
"Yaa, ama sen her Gün böyle beni uyandırcak mısın?"
"Yani şimdilik Telefondan, evet. Evlendikten sonra bizzat yanında olup seni güzel bir Kahvaltıyla ya da bir Gül ile uyandırırım diye düşünüyorum."
Ali bunu dedikten sonra gülmüştüm. O kadar neşeliydi ki, beni Sabah sabah güldürmeye başarmıştı.
Sonra devam etti: "Neyse artık sende güldüysen, seni biri ile tanıştırmak istiyorum, lütfen hemen Hastahane'ye gel.""Tamam o zaman, görüşürüz.", dedim ve Telefon'u kapattım. Ne söylicekti ki şimdi? Kim'di o Kişi?
Yataktan kalkıp Dolaptan bir Beyaz bluz, mavi Kot Pantolon ve yine beyaz Spor Ayakkabı aldım ve giydim. Esma daha yatıyordu ve onu rahatsız etmemek için hemen Ev'den çıkıp, Hastahane'ye gittim. Girişte Ali ve bir Kız gördüm. Ilk öncelikle Kız'ı süzdüm. Gayet güzel bir Kız'dı. Ama kimdi ve Ali ile ne işi vardı?
Işte Ali'yi ilk o Zaman kıskanmıştım. Birlikte kahka atıyorlardı.
"Hay yani ne konuşuyorlarsa artık, baya komikmiş."
O kadar çok kıskanmıştım ve sonunda dayanamayıp yanlarına gittim.
"Günaydınlar Ali Bey. Sabah, sabah neşeniz yerinde."
"Ooo Eylül Hanım. Böyle Bey falan, hayırdır?"
"Hiç ya öylesine. Sen takma ya, ben zaten gidiyorum."
Tam gidecekken Ali Kolumdan tuttu.
"Bekle. Seni Ceren ile tanıştırmak istiyorum."
Demek ki Kızın Adı Cerenmiş... Iyi bakalım.
Ceren Elini uzattı ve "Merhaba, ben Ceren. Ali'nin Kuzeni," dedi.
"Haa Kuzen. Tamam ya tamam. Şey bende Eylül. Memnun oldum."
Ali gülüyordu, kesin kıskandığımı anlamıştı ve şimdi Rahatladığımı görmüştü.
Allahım ne kadar rezil bir Insanım ben!
"Söyleyeceğin bu muydu Ali?"
"Evet Sevgilim. Ceren Istanbul'a döndü ve artık burda çalışacak."
"Güzel.. Yani Hayırlı olsun."
Ceren ve Ali'ye gülümsedikten sonra Odama gittim ve Önlüğümü giydim.
Bakalım bugün beni neler bekliyordu.
Acile indiğimde Bahar ve Sinan Bey'i gördüm, kavga ediyorlardı.
"Baba sen nasıl benden böyle bir şey istersin? O benim Arkadaşım!"
"Bahar! O kız benim Düşmanım benim Hapise girmem için her şeyi yapıyor! Sende artık o kötü Kızı korumaya bırak!"
"Asıl sen Kötüsün! Ya sen Babaannesini öldürdün ve hâlâ Eylül'e kötü diyorsun!"
"Bağırma! Duyacaklar simdi! Eylül bu Hastahane'den gidecek. Bu kadar!"
Arkamdan Ali'nin gelişini duydum, ona baktığımda Sinan Bey'e doğru gidiyordu, Kolları Belinin arkasında,Onurlu bir şekilde yürüyordu.
"Hiç kimse Eylül'ü kovamaz Sinan Bey! Buna siz kendiniz karar veremezsiniz!"
Sinan Bey sinir dolu Ali'ye bakıyordu. Bahar beni görüp yanıma geldi ve "Acayip Haberlerim var Eylül!", dedi.
Aslında Ali'nin ne diyeceğini çok merak ediyordum. Ama Bahar da ne biliyor onu çok merak ediyordum.
Birlikte Bahçe'ye çıktık ve bir Bank'a oturduk.
"Eee anlat bakalım."
Bahar derin Nefes aldıktan sonra konuşmaya başladı: "Şimdi Babam Sabah Odama geldi ve benim Eve dönmemi istedi. Bende gelmek istemiyorum dedikten sonra kızdı ve Sen bilirsin diyip Oda'dan çıktı. Bende Konunun burada biteceğini düşündüm ve daha fazla takmadım Kafama. Acile indiğimde Baba'mı bir Adamla konuşurken gördüm ve onları gizlice dinledim. Senin kovulman için Sahte Raporlar falan hazırlayacaktı. Sonra birde şey dedi hani sen ortalığı fazla karıştırıyorsun ve bu Hastahane'den bir An önce gitmezsen gerçek ortaya çıkarmış diye falan. Bende tabii bunları duyup sinirlendim ve Babama Hesap sordum. Işte gerisini de sen duydun."
"Demek ki gerçekten o öldürdü! Ama bunları Polis'e anlatsak bize inanmazlar. Bize Belgeler falan lazım. Ya da Babanın kendi itiraf edeceği bir Ses kaydı."
"Aynen öyle... Ama Eylül devamını sen halletsen? Çünkü ben Babamın benim yüzünden Hapise girmesini istemiyorum."
"Tamam, seni anlıyorum. Zaten yeterince yardım ettin, sağol."
"Ne demek canım Arkadaşım."
Birbirimize sarıldık ve yanımıza Ali geldi.
"Selam Kızlar. Bahar acaba Eylülü bir Dakikalığına alsam?"
"Tabii, seve seve. Bende zaten Acile gidiyorum."
Bahar gittikten sonra Ali yanıma oturdu. Bende Ali'nin Elini tuttum.
"O öldürmüş Ali. Sinan gerçekten Babaannemi öldürmüş."
"Biliyorum Hayatım, duydum. Merak etme Cezasını çekecek."
Ona sarıldım çünkü çok ihtiyacım vardı. O da saçlarımı okşadı. Çok seviyordum onun Saçlarımla oynamasını, çünkü kendimi güvende hissediyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Atışı
FanficBi Insan neden nefret doludur? Yaşadığı acı yüzünden mi? Yoksa hiç görmediği ve bilmediği sevgi yüzünden mi? Peki ne zaman o büyük nefret ile yüzleşir? Intikamdan sonra mı? Yoksa aradığı sevgiye kavuşunca mı?...