Anla Artık!

910 41 1
                                    

Ali
Sabah olmuştu ve ben Hastahane Odasında yatıyordum. Uyandığımda neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordum.
Ameliyatta ters bir şeyler oluyordu. Eylülün Kalbi durmuştu ve Selim Abi Kalp Masajına başlamıştı. Ama kurtaramamıştı. Sonrada heryer karanlık.
Ağlamaya başlamıştım. Her şey bitti mi şimdi?
Içeri bi kaç Dakika sonra Hemşire girdi.
"Bakarmısınız. E-Eylül Erdem ö-ö.." Işte o Söz'ün sonunu getiremedim. Yapamadım.
"Hocam siz bayıldıktan sonra... Bi Mucize oldu. Eylül Hocanın Kalbi tekrar çalışmaya başladı. Sonra hemen Selim Hoca çağırıldı. Ve Ameliyat sorunsuz geçti."
Gülüyordum. Sadece gülüyordum. Benimle dalga geçtiklerini zannetmiştim. Ama Hemşire gayet ciddi'idi. Ve bi kaç Dakika sonra sevincimden ağlamaya başladım.
"Peki şu an nasıl?"
"Hocam Yoğun Bakımda. Selim Hoca yarın Normal Odaya alınacağını söyledi."
Çok sükür. Mavim yaşıyor.
Serum bitmeden Odadan çıkıp Eylülün yanına gidiyordum.
"Hocam Serumunuz.." Hemşirenin son dedikleri. Ama onu dinlemedim. Çünkü sevdiğim Kadın yaşıyordu. Benim için biliyorum. Bizim için biliyorum. Yoğun Bakıma geldiğimde herkes ordaydı. Bahar, Esma, Oğuz, Selim, Alp ve Samet. Esma'yı yıllar sonra tekrardan görmek çok güzeldi. Bahar'la birlikte sarılıp Eylül'e bakıyorlardı. Demek onlarda barışmıştı. Ben geldiğimde herkes gülerek bana bakıyordu. Onlarda sevinmişti, belli. Oğuz yanıma gelip Kulağıma "Aşkınız için direndi...", diye fısıldadı. Bende hafif gülümseyerek karşılık verdim. Sonra Esma yanıma geldi.
"Yıllar sonra yeniden gördüm seni, Bay Mükemmel. Ama bu sefer Eylül'ümün Kalbini kırmana izin vermem. Onu yine terk etmene izin vermem."
"Asla! Bi kere hata yaptım ve bir daha aynısını tekrarlamam! Merak etme."
Ve böylece Cam'a yöneldim. Mavim ne kadar da masum, ne kadar da güzel yatıyordu orda. Ama içim yanıyordu. Kim yapmıştı bunu?
"Selim Abi, kimin yaptığı belli mi?"
"Üzgünüm Ali. Hiç bir şey yok!"
Bahar yanımıza gelmişti. "Aslında ben bir şeyden şüpheleniyorum."
Hemen Bahar'a döndük.
"Nasıl yani?"
"Biliyorsunuz, Eylül'ün Babaannesinin Ameliyatını Babam yaptı. E Eylül de hep Babam'dan şüphelenirdi. Bilerek öldürdü diye. Hani.. Belki B-.."
Bahar devam konuşamıyordu. Ama ben onun ne demek istediğini anlamıştım. Babası yapmış olabilirdi. Tabi ya! Eylül ve Sinan'ın arası hep kötüydü. Belki de Eylül haklıydı ve Sinan'da ondan kurtulmak için onu öldürmek istedi!
"Bahar bak biliyorum senin için zor olur, ama lütfen Baban bi tuhaf davranırsa haber ver bize. Kim olursa olsun, o kişi cezasını çeksin!"
"Biliyorsun Ali, ben asla haksızlığa falan tahammül edemem. Yani elbet bir gün doğru olan ortaya çıkar! Ama merak etme, Elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım, Eylül benimde Arkadaşım."
Yine Cam'ın yanına geçmiştim. Herkes dağılıyordu. Ben ve Esma orada yalnızdık.
"Ah be Eylülüm. Kim, neden sana zara verir? Gerçi o kadar çok Kişi'yi dövdünki artık şaşırdık."
Içimden gülmek geldi. Eskidende böyleydi. Zaten ilk karşılaşmamışta böyle dövüşlüydü.

-Flashback-

Ali Sınıftan çıkıp dışarı gidiyordu ki, bi Kız ona çarpmıştı.
"Dikkat etsene ya!", diye bağırıp Ali'ye bakıyordu.
Ali Kafasını kaldırdığında Kızın o güzel Gözlerine takılı kalmıştı. Okyanus Mavisi Gözler.
Ne yapacağını bilemeyip, Elini uzattı ve "Merhaba, ben Ali. Tanıştığıma memnun oldum."
"Ben memnun olmadım!"
Çok öfekli ve zor bir Kıza benziyordu. Ama Ali'yi ilgilendirmiyordu bu Detay. O hâlâ onun güzelliğinin etkisinin altında kalmıştı. Kız Ali'ye sinirli bakıyordu.
"Ismin ne?"
"Sana ne kardeşim, uğraşma benimle!"
Ali ısrarcıydı. Ama Kız baya öfkeliymiş ki, Alinin uzattığı Eli alıp, burkmuştu.
"Aah, n'apiyorsun ya!"
"Uğraşma dedim, uğraştın. Bende sana haddini bildirdim!"
Sonra da o Kız gitmişti...

-Flashback son-

"Hâlâ mı Insan dövüyor?", diye sordum Esma'ya.
O da bana gülerek Cevap verdi. "Ooo.. 12 Yılda kim bilir kaç kişiyi Hastahanelik etti. Ayrıca da 5 Yıldır her gün 1 Saat Spor Salonuna gidiyor."
"Desene o zaman, eskisinden de güçlü diye."
Gülmeye başladık. Sonrada Esma birden Yüzünü astı.
"Esma?Ne oldu?"
"Bi kere bunu kendin bilmen lazımsın. Bi de soruyo, Allah Allah.."
Yine ne olmuştu diye merak ediyordum.
"Ne diyorsun Esma?"
"Karın diyorum, acaba eski Sevgilinin Başını beklediğini biliyor mu?"
"Ya Esma saçmalama. Benim Gözüm Eylül'den başkasını görür mü?"
Tüm Olayı baştan sona anlatmıştım ona ve en sonunda "Ben Eylül'ü bir kere bıraktım ve çok Pişman oldum. Bi daha bizi kimse ayıramaz!" dedim.
"Yaaa. Ben zaten Yanlış Anlaşılma olduğunu tahmin etmiştim. Sadece Eylül öyle söyleyince Şoketto oldum, bu kadar."
"Eminim öyledir Esma. Eminim..."

Ertesi Gün

Eylül Normal Odaya alınmıştı ve bende onun yanından hiç ayrılmamıştım. Onun başına tekrar bir şey gelecek diye çok korkuyordum. Sonuçta Eylül'e bunu yapan bulunmamıştı. Saat 14'e geliyordu ve Eylül yavaş yavaş uyanıyordu. Bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Ne işin var burada?"
"Seni artık hiç bırakmayacağımı söylemiştim sana Eylül."
"Bence bu onun hoşuna gitmez!"
"Kimin hoşuna gitmez Eylül?"
O bir şey diyemeden ben düşünmeye başlamıştım. Karım. Daha doğrusu olmayan Karım.
Güldükten sonra yine Eylül'e bakmıştım. O da bana sinirli bi şekilde bakıyordu.
"Komik mi?"
"Evet, komik. Çünkü nedense tüm Hastahane beni evli bi Adam yapıyor."
Bana 'Açık konuş' der gibi bakıyordu.
Bende ona tüm Olayı, Yanlış Anlaşılmaları anlatmıştım. En sonunda'da 'Anla artık Mavim. Ben seni hiç unutamadım ki. Sen hep aklımdaydın. Çünkü sana hâlâ ilk gün ki gibi aşığım!' demiştim.

Hayatı yaşamanın iki yolu vardır: Biri hiçbir şeyin Mucize olmadığını düşünmek, diğeri her şeyin Mucize olduğunu düşünmektir. Bende her zaman Mucizelere inandığım için o Günde yine Mucizelere inanıyordum. Ve beklediğim olmuştu. Sevdiğim Kadın beni bu Dünyada yalnız bırakmıcaktı... Ama şimdi bizi neler bekliyordu? O Kişi ya gerçekten Sinan ise? Işte bu sefer her şey alt üst olur!

Kalp AtışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin