Geriye dönme!

703 41 4
                                    

Ali
Eylül ve Sinan Bey yaklaşık 10 Dakikadır dışardalar'dı. Artık endişelenmeye başlamıştım.
"Arkadaşlar ben artık bi bakıyım, 10 Dakika oluyor. Çok uzun sürdü bu konuşma."
Ve dışarı çıktım, hiç kimse yoktu. Biraz daha ilerledim.
"Eylül! Eylüül!" Ses gelmiyordu.
E Sinan Bey'de yok. Nerde bunlar? Yoksa bir şey mi yaptı Eylül'e?
Koşa koşa Salon'a girdim.
"Eylül yok!"
Herkes bana bakıyordu "Ne?"
"Bilmiyorum, ne Eylül ne de Sinan Bey. Kimse yok."
Selim Abi yanıma gelip, herkese bakarak konuştu.
"Tamam, Ali, Samet ve Ben bi bakalım. Alp ve Oğuz, siz Kızlarla kalın!"
Esma Itiraz etmişti: "Hayır! O benim Arkadaşım bende gelicem."
"Esma'm bak sen onları şuan sadece oyalıyorsun. Bekle, sabret."
Alp Esma'yı Koltuğa oturttu, Bahar'da Oğuz'un Kollarında ağlıyordu.
"Hepsi benim yüzümden Oğuz!"
"Şşht... Sakın böyle deme. Eylül bulunacak, bak söz."
"Abi, haber ver bize. Tamam mı?"
"Merak etme Ceren. Bulucam onu."
Selim Abi, Samet ve Ben Yola koyulduk.
Bir Cadde'ye indik, ama kimse yoktu. Her taraf karanlıktı, Sokak Lambaları görmemizi sağlıyordu.
"Burda yok. Gelin bir de bu tarafa bakalım."
Tam gidecekken, bir Patlama Sesi geldi.
"Eylül?"
Samet ve Selim Abi'yi beklemeden oraya koştum.
Gördüğüm Manzara ile Şok'a girdim.
Alevler yükseliyordu, her taraf Duman'la kaplıydı. Hiç kimse yoktu.
Ama Alevlerin yükseldiği Yerin bir kaç Metre uzağında, yerde bir Kadın yatıyordu. Eylül olabilir mi o Kadın? Hayır olamaz değil mi? Olamaz!
Hemem Kadın'ın yanına koştum.
"Ali.."
"Eylül?! Dayan Sevgilim, dayan lütfen! Samet hemen Ambulans çağır!"
"Peki Hocam."
Selim Abi yanıma geldi ve Eylül'e bakıyordu. "Fazla yaralanmamış Ali. Bilinc'i açık, Bomba'nın biraz daha yakınlarında olsaydı, çok Tehlikeli olabilirdi. Bir kaç Güne yine çok iyi olur, merak etme."
Abime teşekkür ettikten biraz sonra çağırılan Ambulans geldi. Eylül'ü Sedye ile birlikte içeri aldılar.
"Abi, Samet siz diğerlerin yanına gidin ben Eylül'le gidiyorum."
"Tamam, Haber verip hemen arkanızdan geliriz."
Ambulansa bindim ve Yol boyunca Eylül Beş Dakikaya bir "Ali", diye sayıklıyor'du. Bende yanında olduğumu onun Elini sıkıca tutarak gösterdim. Hastahane'ye varır varmaz Iç Kanama, Beyin Kanama ve benzeri var mı diye baktım ama şükürler olsun ki, sadece çok küçük bir Iç Kanaması vardı, ve kolay bir Ameliyat ile kurtulacaktı.
Oğuz'u bekledim, aslında kendim yapmak isterdim Ameliyatı, ama biliyordum ki bana izin verlimezdi, Hasta Yakınıydım. Oğuz gelmişti, arkasından Bahar, Alp, Selim Abi, Samet ve en sonunda perişan bir Halde Esma. Telefonda Oğuz'a her şeyi anlatmıştım, bir daha gerek yoktu anlatmaya ve zaten geldiğinde hemen Ameliyat'a alında.
Herkes Gözlem Odasına girdi. Ben başta Cesaret edemedim.Ya yinede ters bir şey olursa? Ama onun sana ihtiyacı var!
Ardından bende girdim. Ameliyat fazla uzun sürmedi. Ve hiç bir Komplikasyon Oğuz'un karşısına çıkmamıştı. Eylül artık normal Oda'ya alınmıştı. Bir An bile olsun yanından ayrılmadım. Diğerleri iyi olduğunu öğrenince dağıldı, Esma ve Bahar sonra bir daha gelmek istediler. Ve 4 Saat sonra kendisine gelmeye başladı.
"Ali... Ç-çok korktum. Seni bir daha gö-göremicem diye çok kork..."
"Tamam, bak burdayım. Yanındayım. Sen şimdi dinlen, kendini yorma."
"Bir şeyim yok değil mi?"
"Küçük bir Iç Kanaması. Ama Oğuz halleti. Sapa sağlam'sın Hayatım. Yakında evleniriz yani, merak etme."
"Ya Ali ben onun yüzünden mi sordum?"
"Kim bilir? Neyse hadi artık dinlenmene bak sen."
Küçük bir Kız gibi Kafasını salladı ve Gözlerini kapattı. Alnına bir Öpücük kondurdum ve yanına yattım, Gözlerini hemen açtı.
"Ali n'apıyorsun? Kalk şuradan, bak birisi içeri girerse yanlış anlaşılma falan olur, hiç uğraşamam!"
"Merak etme, kim çat diye senin odana girer ki? Hadi artık kapat Gözlerini ve yat!"
Oflayıp Gözlerini kapattı, yatarken o kadar tatlı oluyordu ki, aynı küçük bir Kız gibi. Onu biraz izledikten sonra bende yorgunluktan uyudum.

Kalp AtışıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin