Eylül
"Ali?"
"Efendim Mavim?"
"Siz beni ne Zaman Istemeye geliyorsunuz?"
"Bizim Kız bayağ sabırsız çıktı."
"Ali ya ondan demiyorum. Hani Düğüne iki Hafta kaldı ya, nasıl yetiştireceksin?"
"Sen ne Zaman gelmemizi istersin?"
"Dur bi Dakika, düşünmem lazım. Bugün Cuma, 05.02. O zaman siz Pazar Günü gelin."
"Tamam, olur. Ben Babam'la konuşurum sonra da geliriz."
"E bende o Zaman Selim Abi'ye gidip soruyorum, belki Vakti yoktur. Şimdi boşuna hazırlık yapmayalım."
Oda'dan hemen çıkıp Selim Abi nerde diye sorduğumda, bana Acil'de dediler ve yanına gittim.
"Selim Abi, iki Dakika konuşabilir miyiz?"
"Acil şu an sakin olduğuna göre, evet. Bir şey mi oldu?"
"Yani evet oldu, ama iyi bir şey. Ali ve Ziyanur Bey beni Pazar Günü istemeye geliyorlar. Acaba sen de gelirmisin diye soracaktım, Saat 14.30 gibi."
"Senin adına çok sevindim Eylül. Tabii ki de yanında olucam. Ama bakalım Kızı verirmiyim?"
"Ya Selim Abi deme şöyle!"
"Tamam, tamam. Hadi Cevabını aldın, şimdi çalışmaya devam. Hastalar kendiliğinden iyileşmiyorlar."
"Tekrar'dan teşekkürler Abi. Ben artık bi Hastalara bakıyım."
Giderken Acil'e Hasta geldi, dolayısıyla geri döndüm ve Selim Abi'ye yardım ettim.
"Durum ne?"
"Araç Içi TK, Kadın'ın Durumu iyi, Adam büyük bir Ihtimal ile Felç ya da Bilinç Kaybı yaşıyor."
"Anlaşıldı, hemen Tomografi! Bir de Ameliyathane'yi hazırlatın!"
Bende arkalarından gittim, Sonuçlar Elim'e geçtiğinde, şaşırmıştım.
Beyin Kanaması olduğundan emindim, ama Tümör'de karşıma çıkınca şoka uğradım. Tümör normalde sorun olmasa bile, bu çok büyük bir Tümör'dü. Telefonumu alıp Ali'yi aradım.
"Efendim Hayatım?""Ali, hemen yanıma gel, Tomografi'nin önündeyim."
"Eylül iyimisin?"
"Ben iyiyim. Ama acil bir Hastam var!"
"Tamam, hemen geliyorum!"
Çok geçmeden, Ali yanımdaydı.
"Durumu ne Eylül?"
"Beyin Kanaması olduğunun farkındaydım. Ama Tümör de var. Büyük bir Tümör."
Elimdeki Sonuçları Ali'ye verdim. O da bakakalmıştı.
"Çok riskli, Felç kalabilir belki de Ameliyat'ta ölebilir. Daha kötüsü de Hayati Tehlikesi var. Onu bir An önce almassak, ölebilir."
"Ama zor bir Ameliyat. Ben şahsen böyle bir şeyle hiç karşılaşmadım."
"Evet zor. Ama imkânsız değil. Bak sen ilk önce Beyin Kanaması'nı durduruyorsun. Ardından ben giriyorum ve Tümör'ü alıyorum."
"Tamam'da. Ali çok tehlikeli, başarabilir misin?"
"Denemekte fayda var, Eylül. Almassak ölür. Alırsak belki yaşar, belki ölür, belki de felç. Yani Şans'ı var. Bu Ameliyat'ı yapmak zorundayız!"
"Tamam, ben o Zaman hazırlanıyorum."
Ali'den ayrılıp Ameliyat için hazırlanıyordum. Hasta içeri alınmıştı, ardından bende girdim. Ali dışarda beni bekliyordu. Hemen Işimi bitirmek zorundaydım, fazla Vaktimiz yoktu.
Bir buçuk Saat sonunda bitmiştim, Beyin Kanaması durmuş, bende Hasta'yı kapatmıştım. Dışarı çıktım ve karşımda hazır olan Ali'yi gördüm.
"Bunu başarabilirsin, sana güveniyorum."
"Yanımda olduğun için sağol. Sen yanımdayken, varlığını hissettiğimde Dünyanın en güçlü Adamı gibi hissediyorum, iyi ki varsın."
Ali içeri girdi, bende hızlıca Ameliyat Kıyafetlerini çıkartıp, ona bakmaya gittim. Her şey yolunda...
Saatler geçmişti, ve hâlâ Ameliyat bitmemişti.
Bugün yaşadıklarım beni çok yorduğu için, Gözlerimi kapatmak istedim, ama farkına varmadan derin bir Uyku'ya dalmışım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Atışı
Fiksi PenggemarBi Insan neden nefret doludur? Yaşadığı acı yüzünden mi? Yoksa hiç görmediği ve bilmediği sevgi yüzünden mi? Peki ne zaman o büyük nefret ile yüzleşir? Intikamdan sonra mı? Yoksa aradığı sevgiye kavuşunca mı?...