Eylül
"Ali! Hadi artık fazla oyalanma, daha misafirler gelecek!"; diye uyardım Ali Asaf'ı. Bugün Leyla'nın 3. Doğum Günüydü. Tüm Sevdiklerimiz ile büyük bir Parti yapacaktık. Ali bana ağzı dolu baktı.
"Ya tamam Hayatım. Şu Kurabiyelerin tadına bakıyorum. Hani güzeller mi diye."
Gülerek Ağzını temizledim.
"Hamile olan benim. Ama senden daha az yedim, neden acaba?"
"Neden?"
"Çünkü sen o pis Boğazını tutamıyorsun."
"Hmm, öyle mi Eylül Hanım?"
Bana Karnımın izin verdiği kadar yaklaştı, çünkü artık hamileliğimin son Haftalarına yaklaşmıştım, ve beni Belimden tuttu. Sanırım Pastane'de olduğumuzu unutmuştu. Sahte bir Öksürme ile ondan uzaklaştım.
"Alim sanırım işimiz burda bitti, Misafirlerde gelmek üzere hadi gidelim!", dedim ve önden çıktım. Arkadan Asaf'ın gülüşünü duydum ve tebessüm ettim.
Eve vardığımızda poşetleri alıp Masa'ya bıraktım ve Evi süslemeye başladım.
"Alii! Sende bana yardım etsen, hı? Yoksa bunların hepsi yetişmez."
"Aşkım Leyla bırakmıyor ki, Babacı oldu, görüyormusun?"
"Hı hı, sen öyle san. Hem Leyla Babacıysa o Zaman kücük Beyefendimiz Anneci olur."
"Yok, ben onuda Babacı yapacağım.."
"Ay tamam Ali, yardım ediyormusun? Etmiyormusun?"
"Tamam, tamam geliyorum."
Ali Leyla'ya Eline oyuncaklarını verip yanıma gelip Süslemeye başladı. O arada ben mutfağa gittim ve Yemekleri Yemek Masasına taşıdım. Karnıma ağrı girince küçük çığlık attım ve yanındaki Sandalyeye oturdum. Yanıma koşarak Ali geldi.
"Aşkım? Iyi misin? Ne oldu, yoksa geliyor mu?"
"Ali.. Alim sakin ol. Sadece sancı. Leyla'da da hep aynı tepkiyi veriyordun."
"E sonunda ama sadece Sancı'dan geldi. Hatırlıyor musun?"
"Hatırlamaz olurmuyum.."Flashback
Eylül Koltukta oturmuş, elinde Cips Film izliyordu. Birden Karnına sancı girip bağırdı.
Yanında uyuya kalan Ali sıçradı.
"Eylül? Geliyor mu? Geliyor mu? Eylüül!"
"Ali abartma. Biliyorsun son Günlerde sancılar sıklaştı. Ama daha gelmiyor, sakin ol.."
"Emin misin?"
"Eminim Birtanem, hadi sen yat."
Ali Kafasını tam Yastığa koyacakken, Eylül çığlık attı. Bu sefer sancısı daha da farklıydı.
"Ali! Ali sanırım şimdi geliyor!"
"N-ne?"
Ali öylece durmuş, kımıldamıyordu.
"Ali! Kendine gel!"
"T-tamam. Tamam. Ben o Zaman Arabaya gidiyorum ve.. Ve? Napıyorum?"
"Ali! Doğum Çantası ve bi Zahmet benide yanında götür. Doğuran sen mi ben mi belli değil!"
"Haklısın Aşkım. Tamam gel, gir Koluma..."Flashback son
"Çok aptalca davranmıştın Ali! Yani 10 yaşındaki çocuğa anlatsam haline güler!"
Ali bana kızgın ama tatlı bakış attı.
"Abartma istersen! Hem ilk defa Baba oluyordum, ne yapayım?"
"Umarım Oğlumuzda böyle davranmazsın."
"Bu sefer profesyonel davranacağım, söz."
"Iyi madem. Neyse hadi ya bitmedi mi daha?"
"Az kaldı.."
1 Saat sonra Ev komple süslenmişti, biz Misafirleri bekliyorduk. Ben Leyla ile oynarken Ali bize öylece bakıyordu.
"Annesinin güzel Kızı.. Bugün kaç yaşına giriyor benim Leylam?"
Leyla küçük parmakları ile 'üç' gösterince bende "Aferiin.", diye öpüp kokladım kızımı.
Kapı çalınca kalkarken Ali beni durdurdu.
"Dur sen dur! Top gibi olmuşsun nasıl kalkcan sen?"
"Alınıyorum ama!"
"Şaka yaptım, şaka. Sen yorulma ben bakarım."
Ali gidip Kapıya açtı, bende yavaşça yerimden kalkıp, Misafirlerin yanına gittim. Gelenler Esma ve Alp'ti.
"Esma'm! Hoş geldiniz!"
"Hoş buldumm! Ya çok tatlı olmuşsun Eylül.. Hamilelik sana çok yakışıyor!"
"Aman sus, sus! Ali şimdi üçüncü diye tutturur, uğraşamam."
"Sanki çocuklara sen bakarsın da!"
"Ali beni Misafirlerin yanında konuşturma, Leylanın altını temizle diyorum, off-poff belim ağrıyorda meşgulumda yalanlar yalanlar!"
"Ayıp oluyor yani Esmaların yanında Hayatım. Neyse en iyisi konuyu kapatmak. Siz içeri geçin, buyrun."
Esma ve Alp gülerek içeri girdiler, ben Ali'ye sinsi bir Bakış atıp arkalarından gittim. Yarım Saat sonra herkes toplanmıştı. Esma, Alp, Oğuz, Bahar, Samet, Ipek, Ceren, Selim Abi ve Babamlar. Ilk önce Yemek yenildi, sonra Pasta kesildi, ve Sohbete daldık.
Esma "Hediyee!", diye bağırınca Leyla da heyecanlandı ve Hediyeler açıldı. Saat geç olmuştu, büyükler gitmişlerdi, biz-bizeydik.
Esma söze girdi.
"Evet Alp ve Benim size şoketto haberim var.. Hamileyim!"
Herkes durdu. Esma ve Alp bizden bir kaç Ay sonra evlenmişlerdi. Bebek istiyorlardı, ama olmuyordu. Tedaviye başlamışlardı, hamile olduğunu o gün öğrenmiştim ve çok mutlu olmuştum.
Yanına gidip tebrik ettim. Ve sonra Bahar'a söz geldi.
"Yaza düğün var, evleniyoruz!"
Bu daha da büyük bir şoktu bizim için. Çünkü 1 Yıl önce Bahar ve Oğuz büyük bir tartışma yüzünden ayrılmışlardı. Bir kaç Ay önce yine bir Araya gelmişlerdi. Açıkçası benim umudum yoktu. Ama onlar adına çok sevinmiştim.
Gecemiz böyle sürprizler ile devam ediyordu. En sonunda Esma'nın aklına şarkı söylemek geldi.
"Hangi şarkı?"
"Siz seçin."
"Durumumuza uysun!"
"Aşk!"
"Sonsuzluk ile olsa?"
"Mutlu Sonsuz?"
"Evet, ortama şahane uyuyor!"• Uyu aşkım koynumda kaygısız mışıl mışıl
Bana emanet gül yüzünde gülümseyen huzur
Hani gitmiştik ya ikimiz birden
Ama bitmiştik harbiden
Yine bastırırsa kapkara bulutlar aniden
Nolur bu evden kimse gitmesin
Bu hikayede hiç kimse kimseyi terketmesin
Mutlu son olmasın mutlu sonsuz olsun
Dualarım örtsün bizi hasret üşütmesin
Ah ölüm yalan
Ayrılık aman
Eğer incitirse bedelini
Ödesin bu adam •• Kalp Atışı • Final Bölümü ile karşınızda. Bir dahaki Hikâyeler'de görüşmek üzere. 🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Atışı
Fiksi PenggemarBi Insan neden nefret doludur? Yaşadığı acı yüzünden mi? Yoksa hiç görmediği ve bilmediği sevgi yüzünden mi? Peki ne zaman o büyük nefret ile yüzleşir? Intikamdan sonra mı? Yoksa aradığı sevgiye kavuşunca mı?...