Eylül - Nisan
Hamileliğimin 3. Ayına girmiştim, Karnım git gide büyüyordu. Her şey çok güzeldi, altı Ay kalmıştı Bebeğimi kucağıma almama. Ama eksiktim. Ali yanımda yoktu. Çünkü ben gitmiştim, böyle gerekti. Yurt Dışına çıkmıştım, Rusya'ya. Elbette Ali çok üzülmüştü, Durumu ona anlatmaya çalıştım, ama dinlemedi.
3 Ay önce
"Ali ben gidiyorum!"
"Nereye Hayatım? Doktor Termini Saat üçte."
"Hayır Ali, b-ben Rusya'ya gidiyorum."
"Ne demek Rusya'ya gidiyorum? Şaka mı bu?"
"Lütfen zorlama. Eşyalarımı toparladım, gidiyorum!"
"B-bebeğimiz? Gidemezsin Eylül!"
"Ben gittiğimde her şeyi anlayacaksın..."
"Eylül Pişman olacağın bir şey yapma!"Nisan
3 Ay geçmişti, ama hâlâ bi Haber yoktu. Ali hâlâ mı anlamamıştı? Ben Sinan onu rahat bıraksın diye terk etmiştim onu.. Sinanın beni tehdit ettiği için.. Elinde Belgeler vardı, hem Ziyanur Babamı, hemde Ali'yi mahvedecek Belgeler. Yanımda kimse yoktu. Esma ara sıra Ziyarete geliyordu. Ama Alp'le olduğu Ilişki yüzünden orda olması gerekiyordu.
Bugün Doktor Terminim vardı, Esma bir kaç Günlüğüne yine yanımdaydı. Birlikte gidecektik Doktora. Esma arada sırada Ali'den bahsediyordu. Beni ve Çocuğumuz'u nasıl merak ettiğini. Ama Sebebini öğrenmemişti daha..
"Nerdesin Ali.. Nerdesin?"
"Eylül? Bana mı seslendin?"
"Şey dedim Esma.. Hadi hazırlan artık, Doktora geç kalacağız!"
"Geldiim! Sen Ayakkabılarını giy!"
Hava sıcak olduğu için Tişörtümün üstüne sadece ince bir Hırka giydim ve Ev'den çıktım.
Birlikte Hastahane'ye gidip, Doktorun bizi içeri almasını bekledik.
"Mrs. Denizoğlu? You can come in." Yine Gözlerimi kapatıp, derin Nefes aldım. Bana Denizoğlu denmesi hoşuma gidiyordu, evet. Ama bu Zamanda içim el vermiyordu. Ali'yi terk edip, ve yinede onun Soyadını kullanmak..
Esma beni dürttü. "Hadi Eylül.."
Ayağa kalkıp, içeri girdim, arkamdan Esma.
"Merhaba Eylül Hanım, hoş geldiniz!", Doktorum, Sinem, şansıma bir Türk'tü.
"Hoşbuldum.."
Ve kontrol amaçlı Sedye'ye yattım. Her şey gayet iyi idi. Cinsiyeti daha belli değildi. Yarım Saat sonra çıktık.
"Eylül ben bi Tuvalete gidiyorum, sen Arabaya gide dur."
"Tamam, ben yavaş yavaş giderim.."
Arabama yürürken önüme Yüzü Maskeli biri çıktı. Boğazıma bir Bıçak dayayıp beni rehin aldı. Ne olduğunu anlamamışken Adam bağırmaya başladı.
"Sinan Bey'in Selamı var! Sizi Türkiye'de bekliyor!" Ve Karnıma Bıçağı saplayıp çıkardı. Tekrar sapladı, bu sefer biraz daha alt tarafa doğru ve Adam kaçtı.
Nefesim kesildi, Karnıma bakarken kanlar akıyordu. Hiç bir şey yapamıyordum. O Anın şokunu yaşıyordum. Göz göre göre Bebeğim elimden gidiyordu.
"B-beb-bebeğim!"
Bağırmaya başlayınca herkes başıma toplandı, gerisi karanlık...1 Hafta sonra
Uçak'tan dışarı bakıyordum, koskoca Rusya ne kadar da küçük görünüyordu yukardan. Küçük, ama çok güzel..
"Eylül.. Bir şey Yemek istermisin?"
"Hı? Yok, sağol Esma."
"Eylül bak 1 Haftadır ne Yemek yiyorsun, ne doğru düzgün yatıyorsun. Şu haline bak! Incecik kalmışsın, Yüzüne bak, çökmüş gitmiş.."
"Ne yapayım Esma? Benim Çocuğum öldü! Anlıyormusun? Bebeğimi aldılar benden!"
"T-tamam sakin ol.."
Iki buçuk Saat sonra uçağımız indi, ve Esma ile benim eski Evime gittik. Kendimi Odama kilitleyip, Yatağıma oturdum ve seslice ağlamaya başladım. Içerden Esma'nın Sesini duyuyordum.
"Ah Eylül'üm, ah.."
Gecenin geriye kalanını sessizce ağlayarak geçirdim.• Nasılım Biliyor Musun ?
Kafam Karışık
Kaçırmışım Hayatı
Meçhule YolculukNasılım Biliyor Musun ?
Bildiğin Gibi
Bir Ümit Başlıyor Her Günüm
Bitmiyor GecelerBugünlere Söve Söve
Belki Seni Seve Seve
Bazen De Öpsem Geçer Dediğim
Bir Yara GibiyimNasılım Biliyor Musun ?
Sokaklarıma Ateş Düşmüş
Söndürmeye Yeter Mi Ki
Göz YaşlarımNasılım Biliyor Musun ?
Şakaklarıma Aşklar Düşmüş
İçimde Bir Çocuk Çığlık Çığlığa
Duymuyor Musun ?
Titriyor Ellerim Tutmuyor Musun ? •Sabah olduğunda Hastahane'ye gidecektim. Ama Ali için değil, onun yüzüne bakamazdım ben. Sinan için, beni çağırmıştı.
Yaralarıma fondöten sürdüm. Bebeğimi kaybettikten sonra bir Hafta boyunca piskolojik Sorun yaşadım, kendime Zarar vermem dahil. Orada bir Psikiyatriye gitmeye başladım, Tedavim burada, şansıma, Alinin Hastahanesinde devam edecekti.
Aynaya baktığımda şaşırdım. Yaralar görünmüyordu, ama bir Hafta içinde hiç bir şey Yemediğim için çok zayıflamıştım, ve Gözlerim ağlamaktan ve uykusuzluktan şişmişti. Bununla daha fazla uğraşmak istemediğim için Üstümü değiştirdim, komple siyah giyinmiştim. Ve Esma'yı uyandırmadan Hastahane'ye gittim. Danışmanın yanında ilk önce Bahar ve Oğuz'u gördüm.
"Eylül!"
"Bahar, Oğuz.. Çok özlemişim!"
Ikisine sarıldım.
"Geçmiş olsun, olanları duyd.."
"Tamam, anladım ben. Teşekkürler."
"Sen iyimisin? Çok zayıflamışsın! Bu halin ne!"
"Iyiyim, Tedavi görüyorum bir Haftadır."Ali
Acil'den çıkıp, Danışmaya gidiyordum, bir Imza için. Ama keşke gitmeseymişim. Çünkü beni üç Ay önce terk eden Karımı gördüm.
Ama çok kötü durumdaydı sanki. Evet, Bebeğin düştüğünü öğrendim, ve perişan halde olacağını düşünüyordum. Ama.. Bu başka bir Tuhaflık'tı. Çok yorgun görünüyordu, ve çok daha zayıf. Sanki dokunsam kırılırmış gibi. Göz Altı şişmiş, muhtemelen uykusuzluk ve ağlamaktan. Bu düşüncelerden beni Oğuz yırttı.
"Ali? Gelsene.."
Eylüle çok kızmış olsamda onu şu An yalnız bırakamazdım, şimdilik.
Yanına gidip, ona sarıldım, bana yetişmeye çalışırken, geri çekildi. Ve Elini Karnına götürüp, Dişini sıktı.
"Iyi misin?"
"Evet... Sen?"
"Ben çok üzgünüm."
"Ali! Senin bir Suçun yok! Hepsi-.."
"Kim Eylül? Kim? Neden terk ettin beni? Hepsini bilmek istiyorum!"
"Söyleyemem Ali! Bahar? Baban Odasında mı?"
"Evet ama sen.."
Bu iyi bir şey olamazdı. Neden nefret ettiği bir Adamın yanına gitsin ki? Biz varken, anlatacak çok şey varken!
Peşinden gittim ve Sinan'ın Odasına girdikten sonra Kapı'dan dinledim.
"Istediğiniz oldu işte.. Hem Ali benden nefret ediyor, hemde Bebeğimi kaybettim. Daha ne istiyorsun Pislik!"
Ne dedi Eylül? Ben doğru mu duymuştum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Atışı
FanficBi Insan neden nefret doludur? Yaşadığı acı yüzünden mi? Yoksa hiç görmediği ve bilmediği sevgi yüzünden mi? Peki ne zaman o büyük nefret ile yüzleşir? Intikamdan sonra mı? Yoksa aradığı sevgiye kavuşunca mı?...