TEMAS

BÖLÜM 52 : ESKİYE TEMAS ETMEK

Kalabalık caddelerde yürüdükten sonra girdiği bahçede huzur bulacağını uman Boran,endişeli biraz da öfkeli yüzleriyle sessizce oturan çifti görünce merakla yanlarına gitti.O,Senan ve Serhat'ın yanına ilişip ne olduğunu sormak üzereyken; elinde çaylar ile gelen Deniz'le göz göze geldiler.Konuşmaları gerekiyordu lakin sırası olmadığı çok belliydi.Bundandır ki ikisi de bakışlarını gözleri başka yerlere dalıp gitmiş orta yaşlı oyuncu arkadaşlarına çevirdi.

"Ben size yabancı bir film için seçmeye çağrıldığımı söylemeye ve prova takvimini ayarlamaya gelmiştim ama...Siz iyi görünmüyorsunuz?" diyen Boran'a Deniz burukça gülümsedi. "Dün haberleri izlemedin anlaşılan."

"Hayır,çalıştım dün akşam.Senaryo için okumam gerekenler vardı.Ne oldu ?"

"Yeni bir yasa geçti meclisten.Kültürel etkinliklerin ahlaki uygunluğunun değerlendirilmesi üzerine yeni bir takım yaptırımlar olacakmış."

"Yani?"

Serhat çayından büyük bir yudum alarak sinirle öfledi. "Yanisi...Bizi ilgilendiren kısmı tiyatrolar için bir denetim kurulu kurulmuş.O kurulun onay vermediği oyunlar perde açamayacakmış"

"İyi de bu çok saçma...Her oyun içinde doğaçlamalarla metinden sapmalar olabilir.Ayrıca zaten yasaklanmamış,onaylı metinler oynanıyor.Neyin denetimi bu?"

Deniz sinirleri bozulmuş bir şekilde kahkaha attı. "Mantık mı arıyorsun gerçekten? Mantığı yok zaten,devlet tiyatroları ve şehir tiyatrolarında müdürleri değiştirip oraya hakim oldular.Şimdi de özel tiyatroları sansürlemenin bir yolunu bulmuşlar işte."

Senan eliyle başı ağrıyormuşasına alnını sıvazlarken;" İşin özü Boran'cım film seçmelerinle ilgili bir problem yok.Bize verilen bildirili denetim tarihi 3 Kasım...Yeni ekimde perde açamayacağız.O yüzden provaları da erteledik."diye mırıldandı.

"Bildirili denetim...Yani haber vermeden geldikleri denetimler de olacak?"

"Senin de dediğin gibi tiyatro doğaçlamaya açık bir alan,onlar da bunu düşünmüş olmalı.Evet, habersiz denetimler de olacakmış."

"Ne kadar güzel...İnsan kendini kuş gibi özgür (!) hisseder bu yöntemle.Ekimde perde açamayacağız dediniz.Aradaki maddi kaybı karşılıyorlar mı peki? Bir ay geç sezon açıyoruz sonuçta..."

"Önceden bilet satış tarihleri belirli olanlarınkini karşılıyor."

Sinirlerine hakim olamayan Boran ayağı fırladı. "Bu nasıl bir rezalet! Ağustos ayındayız,çoğu sahne ekimde sezonu başlatır.Kimsenin programı "net" belli değil ki,bilet satışı açılsın!"

Serhat onun fevri çıkışını,sesini yükseltmesini acı bir tebessümle izledi. "Ben bunu arayanlara söylediğimde;erken denetim tarihi aldığımız için memnun olmamız gerektiğini söylediler."

"Aslında bir tık da hakları var,Moda Sahnesi'ne 23 Kasım demişler.Adamlar aralıkta sezon açacak." diyen Deniz of çekerek yakınındaki tabureye çökerken mırıldandı "Açabilirlerse tabi..."

Dört kişinin onlarca farklı düşünce içinde boğuşurken;bir süre kelimelere hacet duymadıkları anı Senan'ın kısık sesi bozdu.

"Ne filmi?"

"E-efendim?"

"Film seçmelerine çağrıldım dedin ya,nasıl bir film?Bu denetim falan daha fazla konuşmak istemiyorum.Güzel şeylerden bahsedelim biraz da..."

"Nijerya'dan,Thailand'tan ve Suriye'den farklı nedenlerle Kanada'ya göçmüş üç komşu ailenin birbirleriyle paylaştığı hikayelerle ilerleyen kesitsel bir film...Bana teklif edilen rol,Suriyeli ailenin öyküsü içinde...Ailenin çocuğu ve beraberinde bir çok çocuğu kurtarmak için Avrupa'ya geçişlerini sağlarken ölen bir öğretmen rolü için çağrıldım.20-25 dakikalık bir görünme süresi var ama,akılda yer edecek bir yerde film içinde.O yüzden gerçekten içinde bulunmak istediğim bir proje...Avantajım; yönetmeni Berlin Film Festivali'nden tanıyorum.Eğer bu rolü alırsam ve çekimler başlayana kadar senaryoyu bitirip çevirisini halledebilirsem.Kendisine sunmak için fırsatım olabilir."