BÖLÜM 33: AKIŞA TEMAS ETMEK

7.6K 320 88
                                    

Toplu durmasına alışamadığı saçlarınla oynayan genç kız, bir kez daha kapıyı kontrol ederken tırnak kenarlarını kemiriyordu. Beyaz teninde kömür gibi kendini gösteren boncuk gözleriyle etrafa bakınan kısa boylu kızın, binadan çıktığını görünce acelesi olduğunu saklamadan yanına doğru koştu. 

"Pelin! Pelin!"

Kız ona seslenen kişiyi gördüğünde şaşırsa da,bunu belli etmeden gülümseyerek yanıt verdi. "Müberra,senin burada ne işin var?"

"Berra" diye düzelten genç kız elini ensesine götürürken "Konuşmamız lazım...Ben endişeliyim.Abim...İyi değil..." deyince Pelin'in soğukkanlı durmaya çalışmasına rağmen yüzünde oluşan panik kendini ele veriyordu.

 "N-ne olmuş ki abine? Ayrıca benimle ne alakası var?"

"On dakikan var mı? Şurada otursak?" derken caddenin karşısındaki küçük kafeyi gösterdi Berra.Pelin başını sallayınca yavaşça oraya ilerlediler. Kafasında sormak istediği onlarca soru arasında boğulurken Berra'nın ne anlatacağını merak ediyordu. İlk gösterimde yaşadıkları felaket üzerinden iki haftadan fazla süre geçmişti.Oyundan sonra bir acil durum toplantısı yaparak durumu değerlendirmişler.Mahmut Bey'in aldığı biletler iptal edilip parası iade edildikten sonra; aynı şeyin tekrar yaşanmaması için, kimlik numaralı bilet satışına geçerek oyun programını  üç hafta sonrasına ertelemişlerdi. Kayaalp böyle bir sıkıntıya sebep olduğu için tiyatrodan ayrılmış,onu vazgeçirme çabaları sonuçsuz kalınca; yerine Halim isminde, Ankara Devlet Konservatuvarı çıkışlı, oyunculuğu iyi olduğu halde mizacı oldukça soğuk bir genç gelmişti. Karakterin partneri olduğu için Pelin başta olmak üzere, bütün ekip onun oyuna yetişebilmesi için çok yoğun çalışıyorlardı. Ancak bu iki haftadır sadece rolünü devredeceği kişi tanıştırılırken on dakika kadar görebildiği Kayaalp'in neler yaptığını deli gibi merak etmesine engel değildi.Hatta devamlı kendini onu düşünürken bulup,başka şeylere odaklanmaya çalışmaktan bazen beyninin yorulduğu oluyordu. Şimdi günlerdir aklını kurcalayan adamın kardeşini görmek, onu hem endişelendirmiş hem de haber alabileceği için sevindirmişti.Bu konuyla ilgil sıkıntılarını her zamanki gibi kimseyle paylaşamıyordu. Boran'a anlatsa yardımı olabilirdi ama, oyun günü değişikliği dizisinin çekimleri ve diğer tiyatro oyunu arasındaki hassas dengeyi feci sarsmıştı. Genç adamın programı zar zor  toparlanmıştı toparlanmasına, fakat Miray'la neredeyse hiç görüşemiyor olmaları onu hiç de olumlu etkilemiyordu. Kafede küçük iki kişilik bir masaya iliştiklerinde Pelin aklındaki keşmekeşten uzaklaşıp karşısında endişe ile oturan kıza döndü. Genç kız kahve söylerken nereden başlayacağını bilemez gibi etrafa bakınıyordu.En sonunda iç çeker gibi nefes alıp Pelin'e döndü.

"Kayaalp iyi değil."

"Neden böyle düşünüyorsun?"

"Düşünmüyorum,biliyorum.Çünkü  onu iyi tanıyorum. Geçen hafta TOEFL'a girip 115 aldı. Hazırlık okumayacak artık.Sonbahar dönemine kadar okulla ilişiğini kesti.Oysa sınıf arkadaşlarını çok seviyordu,onların yanında huzurluydu.Sizin tiyatroyu bıraktı zaten biliyorsun.Hayatında onu mutlu edecek herşeye sırt çevririyor. Bu yetmezmiş gibi profesyonel olarak ne yapmaya çalıştığını hiç anlayamıyorum. Şirketin başına geçer geçmez, tüm yönetimi ve babamın işe aldığı herkesi kovdu. Bir şeyler karıştırıyor ama...Hiç konuşmuyor... Evde onu neredeyse görmüyorum, çoğu gece gelmiyor. Gece hayatına falan mı sardı dedim.Meğerse şirket binasına kendine bir oda yaptırmış orada kalıyormuş.Öğrendiğime göre pek kalıyor da denemez ...Sabaha kadar çalıştığını söylüyorlar. Ben korkuyorum Pelin."

Garsonun getirdiği çayı alan Pelin kaşıklar dumanı tüten bardak içinde daireler çizerken Kayaalp'in babası karşısındaki kırgın halini düşündü. Ona baktığında sarılmak, öpmek bir şekilde o kırgınlığını yok etmek istediğini hatırladı. Ve tabi bu isteğine karşı gösterdiği çelik iradeyi... "Anlıyorum da Berra...Benimle ne alakası var? Ben ne yapabilirim?"

TEMASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin