Alarmın sesiyle uyandım. Galiba ettiğim dua kabul olmuştu. Gece gelmedi. Yataktan kalkıp banyoya geçtim ve rutin işlerimi hallettim. Üstümü giyindikten sonra kapıyı açtım. Evde olmamasını diledim. Ayakkabımı giydim. Tam kapıdan çıkacakken önümde gölge oluştu. Evdeydi işte. "Nereye bakalım küçük hanım" dedi. Yavaşça arkamı döndüm. Sesimin titremesine aldırmadan "Okula gidiyorum" dedim. İğrenç bir kahkaha attı. "Okula gidiyormuş" dedi ve beni oturma odasına doğru sürükleyerek devam etti "okuyupta napacan lan çalışıp bana bakacaksın sen" dedi ve tokatlarını ard ardarda vurmaya başladı. Dur diyemedim. Yere düştüm. Gözyaşlarım bende bağımsız bir şekilde dökülüyorlardı. Bitsin bu kabus uyanmak istiyorum artık ben. Yerden kalkmaya çalıştım. Her yerim çok ağırıyordu. Bu halde okula gitmek istemedim. Üstümü değiştirdim ve yatağıma geçtim.
Hep okula giderken babasının elinden tutmuş pamuk şeker yiyen küçük kızları görüyorum. Ne kadar da şanslılar. Ben onlar gibi... Babasıyla lunaparka gidenler gibi... Annesiyle alışveriş yapanlar gibi... Ben asla o kızlar gibi olmayacağım. Ben buyum işte. Her gün dayak yiyen , babası tarafından sevilmeyen... Annem... Onu tanımadım hiç ama bana çok iyi bakacağını biliyordum. Resminden bile merhametli ve şefkat dolu biri olduğu çok belli oluyor. Babamı bir kere annemin resmiyle konuşurken duymuştum. Sanırım 7 yıl önceydi yani 10 yaşındaydım, ama anlattıkları hala dün anlatılmış gibi kulağımda...
7 Yıl Önce
Uykumu bir mırıltı sesi bozdu. Babam düzgünce , bağırıp çağırmadan biriyle konuşuyordu. Kapıya yaklaştım ve dinlemeye koyuldum. Elinde bir resim vardı. "Gamzem nerelerdesin sen. O kadar çok özledim ki seni. Alya yüzünden oldu herşey. O arabada Alya olmasaydı , o kadar çok ağlamasaydı ben o kazayı yapmazdım. Ona iyi bak demiştin. Bakamıyorum. Seni istiyor hep. Ama ondan nefret ediyorum. Seni benden aldığı için nefret ediyorum. Keşke o ölseydi ama sana birsey olmasaydı be Gamzem"
Annemin resmini o zaman gördüm , o zaman tanıdım onu... Çok benziyoruz. Mavi gözlerimi ve kumral saçlarımı annemden almışım. Çok güzel bir kadınmış.
Babamın lafları aklıma gelince ağlamaya başladım. Annem benim yüzümden ölmüş olamaz. Sonuçta arabayı o adam kullanıyordu.
Şimdiki zaman
Eskiler aklıma gelince gözyaşlarıma hakim olamadım. Hâlâ beni suçluyordu. Ama ben birsey yapmadım ki... Annemin resmini elime aldım ve okşayarak konusmaya başladım. "Annem... Canıım , Herşeyim... Keşke yaşasaydın da beni bunları yaşamaya mahkûm bırakmasaydın annem. Beni en iyi sen anlardın. Zaten arkadaşım bile yok , senle arkadaş gibi olurduk annem. Ne güzel olurdu. Doğum günlerimde beraber pasta yapardık. Anne dogum günleri nasıl kutlanıyor? Ben hiç kutlamadım ve hiç kimsenin doğum gününe gitmedim. Çok merak ediyorum. O anki yaşanan heyecanı , sevdiklerinin yanında olması nasıl bir duygu ki... Seni çok seviyorum anneciğim." Annemin resmine sarıldım. Artık ağlamaktan gözkapaklarım ağırlaşmıştı. Daha fazla dayanamadan gözlerimi kapattım ve uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Kiraz 🍒
RomanceAlya ; Babası tarafından sevilmeyen , her gün dayak yiyen , hiçbir şeye umudu kalmayan bir kız... Acılar içinde yoğurulmuş küçücük bedeni bunları yaşamaya mahkûm kalmıştı... Her hikaye bir şansı hak eder... Sen de bu hikayeye bir şans verir misin?