Alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Yataktan kalktım ve banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Üstümü değiştirip aşağı indim. Mutfağa geçtim. Aras sandalyede oturmuş telefonla ilgileniyordu. Beni görünce bıraktı. "Günaydın" diyerek yerime oturdum. Kendisi de karşılık verdi. Kahvaltıya her gün beraber başlamıştık. İkimiz de beklememezlik yapmamıştık.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra Aras içeri geçti. Ben de mutfağı toplayıp Aras'ın yanına gittim. Beni görünce ayağa kalktı. Evden çıktık ve arabaya bindik. Aras arabayı çalıştırınca "Ben dün için özür dilerim" dedim. Bana baktı ve başını 'sorun değil' dercesine salladı. Tekrar baktı. "Şikayet etmeyi denedin mi?" diye sordu. Olumlu anlamda başımı salladım. "Denedim ama bir faydası olmadı. İnkâr etti. Polisler de ben 18 yaşından küçük olduğum için yalan söylediğimi düşündüler" dedim. "Ama vücudundaki izler bunun bir kanıtı" dedi. Derin bir nefes alarak "O adam kendi kendime zarar verdiğimi söyledi" dedim. Başını salladı.Okula gelince arabadan indik. Sınıfa çıkınca yerimize oturduk. Başımı sıraya koydum. Hoca geldiğinde serbest bıraktı. Uykum vardı ama uyuyamıyordum. Aras'a baktığımda yine telefonuyla ilgileniyordu. Ben de tekrar başımı sıraya koydum. Saçlarımda bir el hissedince başımı kaldırdım. Aras gözlerime bakarak "Uyu hadi" dedi. Başımı koyduğum gibi hemen gözlerim kapanmıştı.
Uyandığımda Aras yanımda yoktu. Telefonumu çıkarıp saate baktığımda Aras'tan mesaj gelmiş olduğunu gördüm. Hemen açtım ve okudum. 'Güzelim benim işim çıktı bugün geç gelebilirim. Hemen eve git anahtar saksının altında. Kendine dikkat et.' yazmış. Kaç kere okuduğumu bilmiyordum ama defalarca okumuştum.
Okuldan çıktım. Eve yürüyerek gidecektim. Yolu biliyordum zaten. Yürümeye başladım. Biraz yağmur yağmaya başlamıştı. Adımlarımı hızlandırdım. Eve yetişemeden yağmur hızlanmıştı. Umursamadan yürümeye devam ettim. Hasta olacağımı biliyordum. Soğuktan titremeye başlamıştım. Evin önüne gelince hemen anahtarı alıp kapıyı açtım. Sırılsıklam olmuştum.
Odaya çıktım. Banyoya geçtim ve üstümdekileri çıkardım. Sıcak suya kendimi bıraktım. Rahatlamıştım. Banyodan çıktım. Üstümü giydikten sonra saçımı kuruttum. Hala üşüyordum. Salona geçip televizyonu açtım. Koltukta kıvrıldım ve üstüme bir battaniye aldım. Telefonumu elime aldım. Aras aramıştı. Bu sefer ben aradım. İlk çalışta açtı. "Aramışsın , duymadım" dedim. Titremekten konuşamıyordum. "Eve gittin mi?" diye sordu. "E-evet" dedim. "Tamam dikkat et fazla geç kalmam" deyip kapattı.
Saat geç olmuştu. Uykum vardı ama odaya çıkmaya korkuyordum. Ve hala üşüyordum. Üzerimdeki battaniyeye daha sıkı sarıldım. Korkuyla gözlerimi kapattım. Kendimi uykuya bıraktım.
Alnımda soğuk bir şey hissedince gözlerimi açtım. Elimi alnıma götürdüğümde ıslak bir bez vardı. Tahmin etmiştim hasta olacağımı. Çok soğuktu. Hemen alnımdan kaldırdım. Aras gelmişti. Yanıma geldiğinde alnımdaki bezi göremeyince kaşlarını çattı. Eline alıp geri alnıma koydu. "Çok soğuk üşüyorum" dedim ve bezi tekrar kaldırdım. "Kim sana yağmurun altında yürü dedi sanki" diye kendi kendine homurdandı. Cevap vermedim.
Beni birden kucağına alınca ne yapacağımı bilemedim. "Aras indir beni çok üşüyorum" dedim. Ama dinlemiyordu. Banyoya girince gözlerimi sonuna kadar açtım. "Hayır Aras bak sakın yapma. Hem ben üşümüyorum ki" dedim. Ama donuyordum. Hafif tebessüm etti.
Kucağında benimle birlikte duşluğun altına geçti. "Aras lütfen çok üşüyorum yapma" dedim ama beni dinleyen kim acaba? Birden soğuk su gelince çığlık attım. Aras beni indirdi. Kollarımı vücuduma sarmıştım. Aras biraz daha yaklaşarak kollarını bana doladı. Deli gibi titriyordum.
Başımı kaldırarak gözlerine baktım ve zorla konuştum. "Yetmez mi?" diye sordum. Suyu kapattı. Askıdan havluyu alıp bana sardı. Odaya geçtiğimizde kıyafetlerimi getirdi. Ona bakarak "Ben halledebilirim" dedim. Başını sallayıp odadan çıktı. Ben de üstümü değiştirip yatağa geçtim. Uykumu tam alamamıştım. Gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
Yorum ve vote unutmayalım 😊💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Kiraz 🍒
RomanceAlya ; Babası tarafından sevilmeyen , her gün dayak yiyen , hiçbir şeye umudu kalmayan bir kız... Acılar içinde yoğurulmuş küçücük bedeni bunları yaşamaya mahkûm kalmıştı... Her hikaye bir şansı hak eder... Sen de bu hikayeye bir şans verir misin?