1. Bölüm

1.2K 46 14
                                    

       Dayanamıyorum... Beni sevmeyen , istemeyen bir babaya dayanamıyorum... Her gün,  her gece o ettiği lafların ağırlığını kaldıramıyorum. Galiba yavaş yavaş dibe çöküyorum. Omuzlarımdaki ağırlık çok fazla. Karanlık kuyunun dibine doğru yol alıyorum. Ne bir ışık ne de bir ses... Kurtaranım da yok. Bu kuyunun dibinde fazla kalamam ki. Eğer babam tanısaydı , birazcık sevseydi karanlıktan korktuğumu bilirdi. O kuyuya inmeme izin vermezdi. Acaba annem olsaydı , yaşasaydı kızar mıydı o adama...

Yine o sese uyandım... Odamın kapısının yumruklanma sesiyle. Alıştım diyemeyeceğim , çünkü hala alışamadım. İçmiş olduğu besbelliydi. Uyumuş numarası yapmaya devam ettim. Yavaş adımlarla başucuma geldi. Saçımdan tuttuğu gibi yataktan kaldırmaya çalıştı. Canım yanıyor diyemedim. Gözyaşlarım usulca yanaklarımdan akıyordu. Yere düstüm. Tekme atmaya başladı. Hangi baba evladına bunları yapar:benim babam. İste öyle acımasız ki vicdanı yok. Tekmelerini ardı ardına savururken dayanacak gücüm kalmamıştı. O da bunu anlamış olacak ki durdu. Odadan hızlıca çıktı. Hıçkırıklarımı duymasın diye sessiz sessiz ağlıyor, gözyaşlarımda boğuluyordum. Yavaşça yerimden doğrulup yatagıma geçtim. Uyumaya çalıştım ama sadece çalıştım. Sabaha karşı sonunda uyuyabildim.

Alarmın sesiyle uyandım. Dün yediğim tekme darbelerinin yeri ağrıyarak kendini belli etti. Zor da olsa okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Özel bir okulda burslu okuyordum. Yavaşça kapımı açtım ve odadan çıktım. Koltuğun birinde sızmış yine. Nefretle bakarak ceketimi giydim ve yola koyuldum.

Okula girdim yine o alaycı ve ezici gözlerin üzerimde olduğunu biliyordum. Kimseyi umursamadan sırama geçtim oturdum. Dersler bittikten sonra sınıftan çıkmak üzereyken , o zengin züppelerin biri kolumdan tuttu. Dün gece koluma da darbe aldığım icin çığlığıma engel olamadım. "Merhaba ben Buğra canını acıttım galiba özür dilerim" dedi. Bunun da diğerleri gibi olduğunu bildiğim için yüzüne bakmadan gittim.

Eve gitmek istemiyordum. Ama tanıdığım kimse yok ki. Biraz parkta oturmaya karar verdim. Benden başka kimse yoktu. Tekme darbeleri hala ağrıyordu. Kolumda ve yüzümde de darbe izleri vardı. Gören biri çok net bir şekilde dayak yediğimi anlayabilirdi. Biraz gözlerimi kapatıp akşamın serin rüzgarını  hissetmeye çalıstım. Biraz sonra izlenme hissine kapılarak gözlerimi actım. Etrafıma bakındım ama kimseyi göremedim. Ta ki karsımda benden büyük olduğu belli olan bir erkek görene kadar... Işığın altındaki bedeninden anladığım kadarıyla yapılı biriydi. Ve hala beni izliyordu.

Korkmaya başladım. Ayağa kalkarak hızlıca parkı terk ettim ve eve geçtim. Yağmur yağmaya başlamıştı. Korkmuyordum. Pencereden baktım. Yağmur bardaktan boşalırcasına yagıyor , gökyüzü sanki bir yıldızını kaybetmiş bulutlar da buna ağlıyordu. Yatağıma geçtim. Bu gece gelmemesi için dualar etmeye başladım. Gözlerimi kapatıp kendimi huzursuz uykunun kollarına bıraktım.




Merhaba... Umarım ilk bölümü begenirsiniz.
Yorum ve vote unutmayın lütfen 😊

Yeşil Kiraz 🍒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin