17. Bölüm

385 16 0
                                    

Gözlerimi Aras'ın yüksek sesiyle açtım. Kiminle konuşuyordu böyle bağırarak. Uyku sersemi halimle odadan çıktım. Aras aşağıda olmalıydı. Merdivenlerden indikçe ses yakınlaşıyordu. Aras'ın arkası bana dönüktü.

Bana dönmeden önce telefondaki kişiye "Baba yapamam" dedi ve telefonu kapattı. Bana doğru dönünce yanına gittim.

"Bir sorun mu var?" dedim. Kafasını belli belirsiz sallayarak "Yok" dedi. Ama vardı biliyordum. Israr etmedim anlatırdı zaten kendisi.

"Ben çıkıyorum geç gelebilirim" diyerek evden çıktı. Beni içimdeki sıkıntıyla baş başa bıraktı.

Tekrar yukarıya çıkarak odama geçtim. Düşünmeye başladım. Babasını hiç görmemiştim. Ne istemişti Aras'tan? Aras neyi yapamazdı? Kafamdaki sorular ancak Aras anlatınca geçecekti. Umarım anlatmakta gecikmez diyerek yarım kalan uykuma devam ettim.

***

Saçlarımda hissettiğim eller uyansam bile tekrar uyuma sebebim olabilirdi. Gözlerimi açmaya çalıştıysam bile açmak istemiyordum. Burun deliklerimi yakıp geçen o vazgeçemediğim koku. Göz kapaklarımı ağır ağır açtım. Karşımda gözlerine bakmaya doyamadığım adam duruyordu.

"Günaydın uykucu" diyerek güldü. Sabahki halinden eser yoktu. "Günaydın" dedim. Okul da tatil olmuştu.

"Hadi kalk artık seni bir yere götüreceğim" diyerek elimden tutup kaldırdı. Söylemeyeceğini bilsem de "Nereye?" diye sordum.

Düşünür gibi yaptı. "Sürprizler ne zamandan beri söylenir oldu?" diyerek güldü. Bende gülerek "Ben sorduğumdan beri" dedim.

Kahkaha atarak kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Kollarımı beline sardım. Saçlarımdan öptü. Gözlerimi kapatarak kokusunu içime çektim. Nasıl bir şeydi bu böyle? Kalbim yerinden çıkacak sanki.

"Hadi hazırlan aşağıda bekliyorum" dedi ve odadan çıktı. Siyah ispanyol paça bir pantolon üstüne de düz tişört giydim. Saçımı tepeden bir at kuyruğu yaptım ve hazırdım.

Aşağı inince Aras koltuktan başını kaldırıp ıslık çaldı. Başımı eğerek güldüm. "Hadi bakalım" dedi. Arabaya bindik ve yola koyulduk.

Yarım saat sonra arabaya durduğunda geldiğimiz yere baktım. Şaşkındım. Aras bu şaşkın halime gülerek baktı. "Fare görmüş kedi gibi bakmasana hadi in" dedi.

Lunaparka getirmişti beni. Babamın yapmadığı şeyi bu adam yapmıştı. Belimden tutarak kendine çekti beni.

İlk olarak bir bank bulup oturduk. Kimi çocuklar annesi ve babasının kolunu çekiştirerek istediği oyuncağa götürüyor, kimisi de istediği olmuyor diye ağlıyordu. Gülümseyerek baktım onlara.

Aras yanımdan kalktı. Karşıya baktığımda elinde pamuk şekerle dönüyordu. Gülümseyerek baktım. Bana uzattı. Paketi açarak yemeye başladım. Paketin yarısını yemiştim ki aklıma Aras'ın yemediği geldi. "Sen de yesene" diyerek uzattım. Gülerek "Yok" dedi.

Elimle büyük parça kopararak Aras'ın ağzına koydum. Heryerim şeker olmuştu. Bittikten sonra Aras arabadan ıslak mendil alıp geldi. Ellerimi ve ağzımı sildim.

Elimi tutarak beni dönme dolaba doğru götürdü. Durunca ilk kendisi binerek elimden tutup binmeme yardım etti. Yan yana oturduk. Başımı omzuna koydum.

Eğilerek yüzüme baktı. "Korkuyor musun?" Diye sordu. Hayır dercesine kafamı salladım. Huzurla gözlerimi kapadım.

Dönme dolaptan inince elimi tuttu yine. Kenetli olan ellerimize baktım ve gülümsedim. Etrafıma bakarken bir anda durduk. Aras elindeki silahla tam hedefe ateş etti. Elinde boyum kadar ayıcıkla bana döndü. Kahkaha attım.

Yeşil Kiraz 🍒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin