E L İ Z A Gözyaşımda Saklı Sevdam

16. BÖLÜM " KARIŞIK PSİKOLOJİ"

Akşam üstü Harun' la buluştum. Çok açık sözlüydüm.... yılışık arkadaşlıklardan ve şakalardan nefret ederdim .
Harun ile birer meyve suyu içiyorduk, elime dokundu.....aniden geri çekti. Benim tepkimi ölçüyordu. Nasıl tepki vereceğimden tedirgindi.Tabii el ele tutuşabilirdik.Buna itirazım yoktu . Birkaç denemeden sonra elimi çekmediğimi görünce ....
elimi tutup dudaklarına götürdü ve öptü.

-" Almira, sen bilemezsin bu tarifsiz duyguyu..... içimde sönmeyen bir kor ateş var. Bana dokunuşun ve seni hissedişim, o kadar mutluluk verici ki; sen de beni sevince anlayacaksın ne demek istediğimi.

-"Harun tamam uzatma! Seni tanımaya fırsat verdim, yakışıklı olmuşsun ve hoş görünüyorsun . Bana zaman ver . Henüz bir hissiyatım yok sana karşı .Aileme senden bahsettim , izin verdiler seni tanımama. Zaman içinde dürüst ve doğru davranırsan; onlar da seni tanımak istiyorlarmış. Anlayacağın iş ciddiye biner haberin olsun!

-" Çok mutlu oldum can özüm... Seni seviyorum! Niyetim zaten o yolda ,ilerisini sensiz hayal bile edemem !

-"Peki tamam ,kendimizden yeterince bahsettik. Şimdi gelelim Eliza ve Çağatay' a! Bu hafta aradı mı ? Mektup falan.....?"

-" Yok Can özüm ! Aramadı ,mektup da yok. Sanki yer yarıldı içine girdi ,bilemiyorum"dedi Harun ve ekledi ,

"Eliza' ya acıyorum ....ilk zamanlar kendisi çok tersilerdi Çağatay'ı . Şimdi peşinden koşuyor ! İnşallah onlar da bizim gibi mutluluğu bulur."

-" İnşallah deyip ,umutları kesmek istemiyorum Harun .Çünkü görünürde Çağatay" dan hiçbir iz yok .Bu gidişat hayra alamet değil! Sana bir şey diyeyim mi ....Eliza kararlı ; Çağatay eğer ona ulaşamazsa iletişimi keserse.... onu unutacakmış! Artık başkalarını tanımak için şans verecekmiş . O da mutlu olmak istiyor. Sen bilmiyorsun ; okulda çok popüler! Onlarca teklif aldı.... hepsini reddetti ! " dedim.

-"Doğrudur Almira haklısın . Eliza çok güzel bir kız. Yolu açık olsun ! İnşallah Çağatay ile bir geleceği olur."

-"Kim bilir ?Umarım! Neyse, fazla gecikmeyelim. Kalkalım mı ?"

-" Peki kalkalım Almira .Senden bir parça bir şey istesem..... akşam hayallere dalarken ve yalnızlığımda ,yokluğunda senden bir kokun olsun isterim ."

-" Ne versem..... hazırlıklı gelmedim de. Resim de ,mendilim de yok ."

-"Tokanın çiftinden birini verebilir misin? Mahsuru yoksa tabi."

-" Olur..... al uğurböceği tokamdan bir tanesini . Bak kaybedersen küserim!"

-" Can özüm,sen benimsin! Bu da senden bi parça. Hep üstümde taşıyacağım emin ol!"

-"Tamam Harun, kalk! Çok duygusalsın yine ."

Beni eve bıraktı ve gitti . Durmadan elimi öpmesi hoş da ... alışık değilim ya! Tuhafıma kaçtı.

Annem bizim Harun'la olan ilk buluşmamızın nasıl geçtiğini merak etmişti . Anlattım tabi. Zaten fazla oturmadık ve ana konumuz Eliza ve Çağatay ' dı.
Annem buna kızdı .Çünkü Harun' un amacı beni tanımakmış . Başkalarından söz etmekle hata etmişim yani ,onların sorunlarını kendime takıntı haline getirmiştim.

Aslında doğru bir teşhisti.Gece yatakta sağa sola çok döndüm ,düşündüm, durdum. Annem haklıydı! Her buluşmamızda kendimizden hariç başka herşeyi tartışıp duruyorduk. Birbirimizi tanıyacağımıza başkalarını konuşuyorduk.

Ertesi gün, Eliza'yı davet ettim bize. Mahsun güzellikteki suratı ,içimi yaktı ! O melekler kadar güzel yüzünü hüzün bürünmüştü ! Oturduk limonata içtik.