Eylül 1986...
Eliza heyecandan uyumamıştı. Gece boyunca okulun ilk günü ilk saatini heyecanla beklemişti .Çünkü Eliza okumak için doğmuş adeta kitap kurdu bir kızdı. Aklında hiçbir şekilde evlilik geçmiyordu. Okuyacaktı, idealleri vardı .Kendi ekmeğini kazanacak, kazandığını hayırlı işlerde kullanacaktı. Gece bitmek bilmiyordu .Diğer taraftan Çağatay'ı düşünüyordu .Acaba dediği liseden kaydını aldırıp başka okula mı nakil oldu? Acaba Yurtdışına mı çıktı?Öğrenim görmek için. Acabaları bitmiyordu. Uykusu da gelmedi bir türlü. Hayaller kuruyordu, mesela ; Tekrar doğduğu şehri görebilecek miydi ? Almanya 'ya dönebilecek miydi? Artık hedeflerine yenilerini eklemişti .Eliza lise bittikten sonra Almanya'ya gidip doğduğu şehri gezmek, daha iyi görmek anlamak, kavramak istiyordu. Küçük yaşta oraları Gezmiş olmasına rağmen yetişkin gözlerle bakmak farklı olur diye düşünüyordu .Ardından tekrar yurda dönüp üniversite okumak istiyordu. İyi bir bankacı olabilirdi ama Eliza çok yetenekli bir kızdı her alanda faaliyet gösteriyordu. Yabancı dili hâlen mükemmeldi .Zaten almanca ana dili gibiydi. Türkçe'yi sonradan öğrendi....Derken bunları düşünüyordu." Hele lise bitsin bakalım, önümüzdeki hangi kapılar açılacak" diyordu, masumca- iyi düşünerek. Acele etmiyordu. Yaşamın tadını çıkarmak istiyordu. Sadece sevdiği yanında olsaydı daha da mutlu olacaktı ama Çağatay'ın kalbini hissediyordu yüreğinin her çırpınışında.Gözünün önünde profili hiç gitmiyordu.
Saatler geçmişte sabah güneşi Eliza'nın odasından içeri ilk ışıklarını yansıtıyordu. Eliza kalktı, duşunu aldı ve üzerine formasını giyerek mutfağa geçti .Mutfak penceresinden Almira' gilin tarafına baktı. Kimse görünmüyordu.Almira hala uyuyor muydu acaba? Tost yapıp, bir bardak portakal suyu içip, annesinin odasını kapısını takılarak uyandırmak istedi ."Anne ben çıkıyorum "dedi hiç cevap veren çıkmadı .Tekrar denedi, babası cevap verdi "Kızım dur ,ben seninle geleceğim "dedi. Eliza şaşırmıştı, aslında gerek yoktu ama babasının pimpirik hallerini kabullenmişti artık." Tamam baba acele et biraz ,geç kalma bir günden" diye cevap verdi .Sonra mutfak penceresine tekrar gidip baktı ne görsün Almira bahçe kapısından çıkmak üzereydi .Tabii kendi evlerine doğru gelecekti.Bekledi ....eve yaklaşınca" Almira yukarı gel. Babam bizimle gelecekmiş .Onu bekliyorum "dedi otomatikten açtı kapıyı. Almira Yukarı çıktı .Babası da hazırlanmıştı zaten ."Günaydın Arif amca ....aslında gerek yoktu gelmenize. Bizimkiler hala uyuyor. İsterseniz biz ikimiz de gideriz ,aklınız bizde kalmasın, Lütfen" dedim Arif amcaya.Ama zamanki düşünceli tavrıyla "Yok kızım olur mu? Bakalım öğretmenleri görelim, çevreyi ,tanıyalım öğrencileri nasıllar? Müdürle görüşüp döneceğim" dedi "Sizi rahatsız etmem merak etmeyin" diyerek gülümsedi. Hayret ..... Arif amca gülmüştü.Neyse bizi taksiyle okula götürdü. Aslında tek dolmuş yapılabiliyordu ama para işte.... Keşke paraları kadar ,akılda çalışsaydı fena olmazdı .Okula vardık. Yüzlerce öğrenci var. Öğretmenler de bir o kadar .Kutlama havası içindeydiler, okul falan süslüydü .Müdürün konuşma yapacağı bölüm balonlarla, çiçeklerle donatılmıştı.
Arif amca biraz geride seyrek kalmıştı. Biz de , bize gösterilen bölümde bekledik. Herkes, birbirini kesiyor..... bakıyor tanışmak için can atan ergenler .Eliza tabii pürdikkat öğretmenlerin konuşmalarını dinliyor ,alkışlıyor... adeta fanları olmuştu. Yok ya anladım ...bu okul işi benim tarzım değil .Benim babam, Arif amca olsaydı ve bendeki bu okula gitme isteksizliğimi bilseydi, kesin şimdiye kadar evlendirirlerdi . Aman Allah'ım sen beni kormuşsun !Tören bitti, okul açıldı. Öğretmenler ilk gün dolayısıyla sıramızı belirlediler ,sınıflara yönlendirdiler. Herkes rahatça sınıfa gitti. Eliza" Almira, öğretmenin önündeki ilk sıraya oturalım" dedi .Bende "saçmalama ya Eliza. Öğretmenin gözü önünde olmayalım. Rahat olamam, arkaya geçeyim" dedim .İşte orada görüş ayrılıkları başladı. Ben orta sırada oturdum. Arkadaşımın adı 'Bahar'dı. Eliza da en öndeki sıraya yerleşti kimse oturmadı yanında .Hatta orta sıralar üçlü oturanlar vardı ama kimse ön sıraya cesaret edipte gelmedi.
Öğretmen geldi, sınıf hocamız matematikçi Mümin Bey .Hemen üçlü olanlardan birini Eliza' nın yanına yerleştirdiği kızın adı 'Figen' di. Arif amca da sınıfımıza giren ve girecek olan bütün hocalarla biz daha tanışmadan, tanışmış .Müdürü ile görüşmüş.Adı ' Kerim' bey idi.
-" Eğer bir katkım olursa kızım 4F sınıfında adı Eliza .Onunla bildirin her türlü maruzlarınızı, her konuda okula katkım olacaktır "diye teklifte bulunmuş okul müdürü Kerim Bey de "Çok memnun olurum efendim çok seviniriz buraya adınızı ve kızınızın sınıf numarasını yazın iletişim halinde olalım. Sizin gibi modern, hayırsever bir vatandaş bir veli pek yoktur efendim. Okulumuzun aile okul birliğine başkanlık ederseniz bizi de mutlu etmiş olursunuz . Görüşlerinize daima ihtiyacınız olacaktır. teşekkür ederiz" demiş.Eliza teneffüste beni beklemeden kantine gitmiş. Tabi Figen yanında ama umursuyor muydu acaba Eliza onu ?Hiç de değil .Çünkü Eliza yalnız değildi. Etrafında üç erkek vardı tanışmaya çalışıyorlardı. Eliza herkesle konuşuyor tebessümü eksik etmiyordu.Farklı görünüyordu .Yalnız arada bir gözleri etrafı kolaşan ediyordu ,acaba kime bakıyordu? Arif amca zaten çoktan gitmişti .Bana mı bakıyordu ? Gizleri birini arar gibiydi.Neyse yanına gittim. Yanımda da Bahar vardı. Ne oldu "Eliza niye beni beklemeden çıktın?" diye sitem ettim." Bilmiyorum Almira canım sıkkın. Kendimi hemen dışarı atmak istedim. Bi de sana kırgındım. Benim yanımda oturmadın ."dedi ve ekledi "Almira, hani Çağatay demişti ya hep takipte olacağım. Acaba bugün gelmiş midir ?Okul dışında mıdır ?Yoksa o da buradaki erkekler gibi o da yeni gelen kızlara kur mu yapıyordur ilk günden? dedi üzülerek ."Sanmıyorum başka kızlara bakacağını .Eliza meraklanma daha bu ilk gün ,nasıl söz verdin sen Çağatay' a ....lise bitene kadar dayanacaktın. Bak baban bugün geldi. Belki de seni kontrol etmek üzere geldi. Çağatay da gelseydi onu görseydi... Baban seni okutmazdı.Bir de kaydını silerdi" dedim." Doğru galiba haklısın "ded gözleri dolmuştu. Derin bir nefes çekti içine ve rahatladı.
Sonra dörtlü bir grup oluverdim ilk günden. Kantinden ayrıldık okul etrafında dolaşmaya başladık .Bahar ,Figen ve biz. Tabii bu konuları onların önünde,onlar varken konuşmuyorduk. Bu bizim özelimizdi. Okul çıkışında biraz yürüdük. Hava güzeldi ve konuşmaya ihtiyacım vardı.Henüz ilk günden okulu,öğretmenleri ve dersleri kesiyorduk.
"Dersler güzeldi, konularda öyle" diyordu Eliza çok beğenmiş öğretmenlerin ciddiyetini ve duruşlarını." Almira, sevdin mi bölümünü,okulu arkadaşları?"diye sorunca;
-" Eliza İnan okulu falan takmıyorum da seni taktığım kadar .Buna emin ol" dedim ve gülerek eve döndük .Akşam da kitapçıya gitmek üzere evin önünde buluştuk.
Elimizde listelerle kitapçıya gidiyorduk, tam evden çıkıyorduk ki" Hayret Arif amca gelmemiş "dedim Eliza da gülümsedi ."Onun bir takım işleri var, aksi halde kedim gelirdi " diyerek gülmeye başladık. Neyse elimizdeki liste ile çıktık sokağın başına. Fakat ben sol tarafta bir karartı gördüm. Bir çift göz sanki bizi gözetliyor gibiydi .Öyle hissettim, baktım kimse yoktu .-"Allah Allah kafayı mı yedim" dedim kendi kendime konuştum .Eliza da merak etti
-"Ne oldu Almira Hayal görmüş gibisin, rengin soldu" dedi.
-" Yok bir şey devam edelim karanlık olmadan" dedim .Gittik bir sürü ders 16 ders vardı ilk sene öyleydi.iknci sene 9 derse düşecekti .En sevdiğim ders Daktilo ve bilgisayar dersleri olacaktı sanırım.Diğerleri umurunda değil de uygulamalı dersleri seviyordum .Neyse elimizde poşetler eve dönüyorduk, Eliza poşetleri düşürdü ve durdu.
-" Ne oldu dememe kalmadan hayalet görmüş gibi tek bir yere bakıyordu .Sokağın sonunda bir gölge ve gölge karanlıktaki sokakta pek belli olmuyordu. Ne hikmetse bu akşam da sokak lambaları yanmıyordu. Ama Eliza fark etmişti. Uzaktan da olsa kararının Aşkına ait olduğunu anlamıştı.Ne de olsa yüreğinin parçasıydı "Ç ...A...Ğ....A...T....A.....Y. "diye haykırdı. Koştular ve tarifi imkansız bur şekilde sarıldılar. Kavuşma anını ve gözyaşları tarif edemem, eski günleri hatırladıkça duygulanmamak mümkün değil .
Hani gelmeyecekti ?Ne oldu bu çocuğa ?Bir bir süre yaklaşmadım onlara. Kırık bir duvar dibinde oturdular. Birbirlerinin gözyaşlarını silmekten de konuşamıyorlardı .Çağatay ' daki bu ne cesaret !!! Allah'ım aşk bu olsa gerek.Devamı gelecek. Okuduktan sonra yıldıza basmayı unutmayınız.
Teşekkür ederim 😄😄😄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
E L İ Z A Gözyaşımda Saklı Sevdam
General FictionRuhu hasta eden bir aşk!..... Bu aşkı yüreğine gömen Eliza' nın gözyaşlarında sakladığı sevgilisini anlatan hazin bir hikayedir. Eliza ve Çağatay iki âşık ve yürekte alevlenen kor ateş .... Yasak bir aşkın başlangıcı ile sarsılan hayatlar....... ...