Eliza ;
Onunla tüm çocukluğumu geçirdiğim ve her anımı sırlarımızı paylaştığım biricik dostum Can arkadaşım... geri dönmüştü.Kapıdan gelişini gördüm ve ayağa kalktım. Eliza tamamen değişmişti! Nerede o uzun kumral saçlar ,parlayan yüzü ve masumiyeti?! Hiçbir eseri kalmamıştı .Tamam sıradan ve bakımsız bir kadın vardı karşımda.
Bana donuk gözlerle ve soğuk tavırlarla yaklaştı öncelikle. Fakat ben yanına gittim.... kucaklaştık, sarıldık ve öptük birbirimizi.
Ben kendisine olanları, kırıldığımı yansıtmamaya karar almışken o bana tek bir soru sordu:
" Mutlu musun ?dedi .
Şaşkınlıkla "Eliza' cım gel bir oturalım ayakta kaldık ya !Bu nasıl karşılama?
O sorunun cevabına gelene kadar konuşacak binlerce konumuz var sanırım!" dedim tepkili davranarak.
Acaba bunu neden sordu ki ?
Mutsuz olduğu için mi yoksa mutluluğu hak ettiğimi düşündüğü için mi ?
Her neyse ...ona sarıldım ve gece boyu bırakmadım.Arif amca kanepede uyuyakaldı ve Semra Teyze de bizi yalnız bırakıp mutfağa gitti. Bu esnada istedim ki ;
Kafamdaki tüm soruları soryum, hesaplaşyım .
Ama içimdeki o bağlılık yemini ve sevgi... bu soruların önüne bir sed çekti ve ben tekrar Eliza' nın girdabına girmiştim bile.Suskundu ama içinde inanılmaz fırtınalar kopuyordu . Anlatmak istediği paylaşmak istediği olayları ve ömrünü heba ettiği aşkını ararken kazandı Üniversitesine gitmemenin azabını, pişmanlığını yaşıyordu adeta! Çok şey kaybetmişti ve bu da henüz yeni 'dank' etmişti kafasında .
Galiba duygu ve davranış bozukluğu vardı arkadaşımda .Yoksa hiçbir sağlıklı birey onun yaptıklarını yaşamazdı.
Gece boyunca ufak tefek muhabbetler ettik, ondan bundan konuştuk. Ama konu bebeğe ve babasına bir türlü gelmiyordu. Epey sabrettim ama Eliza anlatmaya hazır değildi . Fakat benim eskisi kadar vaktim yoktu ve artık her daim onun yanına koşamayacağım için konuyu açmaya karar verdim .
Elini tuttum ve "Eliza bana bakar mısın? Lütfen artık duygularını paylaş benimle! Yoksa hasta olacaksın bak !
Bana Almanya' da neler yaşadığını anlatır mısın ?"diye yavaşça sokuldum yanına... yamacına .
Bunlar öğrenmek adına sabırla yaklaştım. Ona son kez yardımcı olmak istiyordum."Almira çok yorgunum bu gece. Sana detaylı anlatacağım hatta her şeyi anlatacağım ; umutlarımı ve hayallerimi nasıl yitirdiğimi .Doğru bildiğim çizgiden nasıl çıktığımı.Teker teker anlatacağım. Ama bugün 'O' gün değil ! Ne olur üstüme gelme .
Bu arada Allah mesut etsin evlendiniz Harun'la. Aşkınla bir ömür mutlu ol canım! Ben bunu başaramadım ya da buna engel oldular . Bazen aklımı kaçıracak gibi oluyorum... bunalıyorum ve delice şeyler yapıyorum Almira' cım. Çok çalıştım ama bir baltaya sap olamadım ! Hayalini kurduğum mesleğimi elimin tersiyle ittim . Ne için?.. aşk için !
Lanet Olsun Böyle Kadere .
Bak şimdi neredeyim! Neye yaradı o çalışkanlığım ,çabam . Başını ağrıttım Canım arkadaşım .Yarın geleyim mi yanına ?"dedi yine sulu gözlerinde ve acı dolu bakışında sezdiğim hasretini."Elbette canım dostum! Her zaman gel... biliyorsun değil mi Finansbank' tayım" dedim .
" Biliyorum .O halde yarın banka çıkışı gelirim "
"Tamam anlaştık "dedim . Ayağa kalktım saat epey geçti .Neyse ki Harun gelmişti bile . Oradan ayrılıp ,evimizin yolunu tuttuk.
Harun bana tek bir soru sormaya cesaret edemiyordu .
Ne kadar üzüldüğümü fark etmişti .
Harun da kapıda selâmlamıştı ve Eliza'nın doluk benzine, kilo almış haline tanık olmuştu.
Tek bir cümlesi yetiyordu durumunu açıklamaya;
" Ne olmuş güzeller güzeli Eliza 'ya?
Bu ne hal !....Yazık vallahi "değişini unutmadım .
Evde kısa bir süre kanepede oturduk ve bakışlarımız bir anda kesişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
E L İ Z A Gözyaşımda Saklı Sevdam
Fiksi UmumRuhu hasta eden bir aşk!..... Bu aşkı yüreğine gömen Eliza' nın gözyaşlarında sakladığı sevgilisini anlatan hazin bir hikayedir. Eliza ve Çağatay iki âşık ve yürekte alevlenen kor ateş .... Yasak bir aşkın başlangıcı ile sarsılan hayatlar....... ...