2. Bölüm

2K 104 0
                                    

Bahardan Anlatım
  Evin önüne gelmiştim ve bayada üşümüştüm. Eve çıkmadan önce anahtarı çıkartmak için elimi cebime tam attım ki arkadan birisi ağzımı kapattı. Beni sert bir şekilde duvara yapıştırdı. Gözlerime öfkeli öfkeli bakarak hırladı;
"Seni pislik kadın demek bize oyun oynarsın" dedi.
Gözlerim dolmuştu bile korkudan ağlamak üzereydim birden gözüm adamın kıyafetlerine takıldı. Bunlar o askeri kovalayan gardiyanlardı. Evet anlamışlardı ve korkum bin kat artmıştı. Elini ağzıma sertçe bastırıyordu canım çok yanıyordu. Bir çığlık attım ki ardından adam kafasına aldığı darbe ile yere düştü. Adam yere düştüğünde ona vuranın o sarışın çocuk olduğunu gördüm. Şaşkın gözlerle ona baktım. Gözümden bir damla yaş süzüldü, bir tane daha ve bir tane daha evet ağlıyordum o kadar korkmuştum ki korkumdan askerin boynuna sarıldım. Başımı boynuna gömüp ağlamaya devam ettim. Bir süre öyle kaldıktan sonra boynundan ayrıldım.
"İyi misin?" dedi
"İyiyim artık bana bir can borcun kalmadı" dedim ardında güldüm.

Oda kısa bir tebessüm etti. Yine bakışlarımız birleşti ama uzun sürmedi çünkü silah patlamaları etrafımızı sarmıştı. Asker çocuk beni kollarıyla sardı ve duvarın arkasına geçtik. Asker çocuk o en çok korktuğum şeyi yani silahını çıkartıp onlara sıkmaya başladı. Ben korkumdan tekrar ağlarken kafama sert bir şeyin dayandığını gördüm yavaşça arkamı döndüm. O adam gardiyan kılıklı adam, kafama silah dayanmıştı. Asker çocuk bana bakmak için bir saniyeliğine sıkmayı bıraktı. Beni görünce elindeki silahı kafama silah tutan adama doğrulttu.
"Bırak o kızı şerefsiz!" dedi.

Adam ise pes etmiyordu. Boynumdan tutarak beni kendine çekti ve rehine aldı;
"Bana bak sarı komutan eğer kızı rahat bırakmamızı istiyorsan bizimle geleceksiniz!"

Sarı komutan mı? Neden böyle demişti? Aslında anlamıştım hem sarışındı hemde komutan.

"Bırak beni!" diyerek adamın kassığına bir tekme savurdum. Adam yerde acılar içinde inliyordu. Fakat bu tekme için biraz geç kalmıştım. Etrafımız sarılmıştı bile. Artık sarı çocuk elindeki silahı yere koyarak onlara göndermişti;
"Neden pes ettin?" diye sordum.
"Senin için seni rahat bırakmazlar beni istiyorlar" dedi.

İri yarı tipli bir adam bize doğru yöneldi. Yanımıza geldiğinde o sarı çocuğa kızgın ve ciddi bir bakış attı;

"Elimden kalabileceğini mi düşündün sarı komutan" diyip karnına tekme attı.

Asker yerde kıvranıyordu. Eğilip;
"İyi misin?" dedim
"İyiyim ben" dedi.

Bizi bir kamyona doğru götürdüler arka tarafa bindirdiler yanımıza iki tane de adam koymuşlardı o iri adam askere öyle bir vurmuştu ki sanırım hala acısı duruyordu. Daha fazla dayanamayıp ayağa kalktım. Kamyonun arka demir kapısına tekme savurdum. İki gardiyan yanıma gelip kolumdan tuttular beni askerin yanına attılar;
"Deli kız seni" dedi
"Başıma bunlar senin yüzünde geldi sarı çocuk" dedim.
"Yavuz" diyerek elini uzattı.
"Bahar" dedim
Artık adını biliyordum ne mutlu bana asker demiyecektim.
"Bize nolucak?" dedim
Derin bir nefes alıp boğazını temizledi.
"Sana birşey olmayacak istedikleri benim" dedi
"Seni neden istiyorlar o zaman söyle" dedim
"Anlatıcam ama daha sonra doktor" dedi
"Doktor ha? Benim bi adım var Bahar öğrensen iyi olucak" dedim
"Taman bahar şimdi seni burdan çıkarmanın bir yolunu bulalım" dedi.
Masum gözlerle ona baktım;
"Bak beni kurtarmak için çabalama kurtulacaksak beraber kurtulalım" dedim
Bana kızgın gözlerle baktı
"Sen ne dediğinin farkında mısın burdan sağ çıkamazsın seni benden ayırırlar işkence ederler şimdi kapat o çeneni" dedi.
Daha fazla konuşmadan o koca çenemi kapattım.

***
Yaklaşık yarım saat sonra arka kapı açıldı uyumuştum gözlerimi açtığımda Yavuzun Yavuzun omzunda uyuya kalmıştım. Yüzüme vuran güneş ışığıyla gözlerimi kıstım bizi nereye getirmişlerdi böyle..

YABANCI [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin