Sabahın göz acıtıcı ışıklarını gözlerimde hissettiğimde, homurdanarak arkamı döndüm, tam Yavuz'a sarılacak dibine sokulacaktım ki yatakta olmadığını fark ettim!
Gözlerimi açıp atrafa göz gezdirdim, evet odada yoktu, az sonra kapı tıklatıldı ve içeri Deren girdi, elindeki beyaz kağıt ile koşarak yatağa zıpladı. Elindeki kağıdı bana uzatarak güldü!
"Bu sana"
Çenesini avcumun içine alarak gülümsedim, ardından beyaz katlı olan kağıdı açarak okudum!
"Dün gece çok ataşliydi, fakat bu sabah yanında olamadım, en kısa zamanda telafi edeceğim, seni seviyorum, Yavuz"
Kıkırdayarak, Deren'e baktım, o da gülüyordu!
"Kim verdi sana bu notu?"
"Babam?"
"Baban?"
"Evet babam 'annene ver bunu' dedi"
"Tamam, beraber güzel bir kahvaltıya ne dersin?"
"Olur!"
Yatakta dizlerimin üzerine oturarak, Deren'i yatağa yiterek gıdıklamaya başladım, Deren ufak kahkahalar atıyor, 'anne yapma' diyordu!
Az sonra gıdıklamayı keserek üzerimi giyindim, Deren ile aşağı indik. Kahvaltı masasında yine her zamanki neşrli aileyi gördüm, su ve feyzullah Ediz ile ilgileniyorlardı!
Eylem ve Fethi de Beren ile ilgileniyorlardı, Ateş ve Nazlı sohbet ederek gülüyorlardı! Deren ile içeri girdiğimizde bütün gözler beni buldu, utancımdan kızarmıştı, hepsinin yüzünde bir sırıtma, sinsilik vardı!
"Oo günaydın prenses",Fethi
Gözlerimi devirdim, "Günaydın!"
"Dün gece nasıldı?",Ateş
Nazlı Ateş'i dürterek onu azalardı!
"Çocuk var biraz düzgün konuş!",Nazlı
"Akşam biz büyük eğlenceyi kaçırmışız, Ateş ağabey ile Nazlı yenge sarhoş gelmişler, Ateş ağabey azar yemiş!",kahkaha attı
Ateş önündeki kaşığı eline alarak, Feyzullah'ın kafasına doğru fırlattı, ama kafasına gelmedi!
Bu güzel insanların çocuksu hallerina bayılıyorum, Deren'i kucaklayıp sandalyeye oturttum, yanına da sandalye çekip ben oturdum, tabağıma biraz zeytin,peynir,jambon aldım!
Bir yandan kendim yiyor, bir yandan da Deren'in ağzına veriyordum!
"Tahir ve Nefes nerdeler?"
"Yiğit'i gezdirmeye gittiler",Eylem
Olumlu anlamda kafamı sallayıp önümdeki tabak ile ilgilendim, az sonra kapının çalması ile "ben bakarım!" deyip masadan kalktım, yavaş adımlarla kapıya ilerledim!
"Patlama gel-"
Yutkunarak karşımdaki yıllar önce beni yetimhaneye bırakıp giden anneme baktım, çok değişmişti, beni en son yetimhaneye bırakıp gittiğinde küçücük bir kız çocuğu idim!
"A-Anne?"
"Kızım!"
Gözyaşlarım yanaklarımda yol çizerek süzülüyordu, kalbimdeki acıyı hissederek yere yığıldım, annem bana dokunmak istese de dokunamıyor tek yaptığı yutkunmak oluyordu!
Az sonra içeriden Eylem gelerek, ellerini belime doladı ve beni ayağa kaldırdı, başım dönüyor midem bulanıyordu, Eylem beni içeri alarak kapıdaki 'anne' dediğim kadının yüzüne kapıyı hızla çarptı!
Kapının gürültüsü, koca evin içinde yankılanarak kulağıma geliyordu, gözlerimi her kapatıp açtığımda gözlerimden yaşlar dökülüyordu!
Koltuğa oturttuklarında, rahatça nefes aldım, gözlerim başıma toplanan aileme dikkat kesildi! Hepsi üzgün gözlerle bana bakıyordu, Deren yavaş adım ve üzgün suratıyla, yanıma gelerek dizime oturdu!
"Anne.. Niye ağlıyorsun"
Sadece sustum, kafasını göğsüme koyarak ağlamaya devam ettim, kahverengi kısa kıvırcık saçları yasemin kokuyordu!
"Bahar.. İyi misin sen?",Nazlı
Olumsuz anlamda kafamı salladım, hepsi neler olduğunu merak ediyordu fakat hiç anlatmak gibi bir isteğim yoktu!
"Biraz yalnız kalabilir miyim, kızımla?"
Hepsi birbirine bakarak bunun doğru olmayacağını düşünse de gitmeme izin verdiler, ayaklanarak Deren'i kucağımdan indirdim
Deren'in kocuğunu üzerine geçirip, kabanımı giydim, yavaşça kapıdan dışarı çıktık, annem yoktu! Gitmiş! Onu birkez daha görmeye cesaretim kesinlikle yoktu, kapının önünde duran arabama binerek Deren'i yan koltuğa oturtup kemerini taktım!
Bu şekilde araba kullanamazdım, ama bu halimle bildiğim kızımı ölüme atıyordum, arabayı usul usul kullanarak arabayı sahil kenarına sürdüm!
Sahil kenarına geldiğimizde arabayı yol kenarına durdurup, arabadan indik. Deren ayakkabılarını çıkartarak, ayakkabılarını eline aldı, oturaklardan birisine oturarak, çıplak ayak denizde yürüyen Deren'e baktım!
Ne kadar da mutluydu öyle, Mutluluk, çocukluktur. Çocuklukta büyüyünce geçer. Uzun düşüncelere daldım, bütün dünyayı karşıma alasım var, yeter ki Deren'in yüzü gülsün!
Az sonra yanağıma hızlıca bırakılan öpücük ile donakaldım, Yavuz hızlıca yanıma oturarak gözlerimin içine baktı, üzüldüğümü biliyordu, yüzümü güldürmek için kesin birşeyler yapacaktı!
"Sabah Deren'den notu aldın mı?",güldü
Gülerek, kafa salladım! Beni ne güzel mutlu ediyordu öyle, Ne zaman gözlerim
buğulansa ,Yüreğimi hüzün kaplasa,Sen geliyorsun aklıma,Sonra bir mesaj
Bir şarkı ile Yüzümü güldüren oluyorsun!"Nereden biliyorsun burada oldugumu?"
"Ateş söyledi, evde bir olay olmuş Deren'i alıp çıkıp gitmişsin evden oda endişelenip takip etmiş seni!"
Gülümsedim, "Kaza yapmaktan korkuyordum!"
"Sen neden buraya geldin?"
"A-Annem"
"Noldu annene?"
"Annem dönmüş"
"Ne?"
Tekrar gözyaşlarımı serbest bıraktım, nefesim sürekli kesiliyordu, yıllar önce beni bırakıp gidene nasıl anne diyebilirdim ki? Yavuz'un da annesi babası yoktu, onlara ne olduğunu da bilmiyordu! Birden içimdeki zehiri atarak, bağırdım!
"Yavuz, ben nasıl anne diyeceğim o kadına!"
Yavuz eliyle beni kendine çekerek, sıkıca sarıldı, hıçkırıklarım yükselerek artıyordu! Çaresiz adam sadece gözyaşlarımı izleyerek, kendini suçlu hissediyordu, çünkü elinden birşey gelmiyordu!
Ne yapabilirdi ki, hiç birşey zamanı geriye alamazdı, eski annemi bana geri getiremezdi!
"Sakin ol, lütfen ağlama artık, yalvarırım"
"Ondan nefret ediyorum!"
"Bak benimde annem,babam yok! Çünkü artık kocaman bir ailem var benim, neredeler bilmiyorum ama umarım cehenmemin dibindedirler! Dert etmiyorum, sende etme"
"Tamam",gülümsedim
Elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim, çok ağlamıştım, makyaj yapmadığıma sevindim, kesinlikle akacaktı! Yavuz ayağa kalktı, elini uzattı gülerek elinden tuttum ve ayağa kalktım, beni denize doğru sürükledi!
Deren'in üstü başı hep ıslanmış, sırılsıklam olmuştu, bizim geldiğimizi gördüğünde çok sevindi! Yanına giderek, Yavuz ile birbirimize su atmaya başladık, mutluluğun kokusunu içime çekerek o anın tadını çıkardım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI [Tamamlandı]
FanfictionHayat'ım anlamı aslında hayatımın yabancısından meydana geldi. Onun mavi gözleri içime işledi. Dudakları tenime her değdiğinde hissettiğim mutluluk,heyecan,ürperti bedenimi sarıverdi.