Yavuz'dan Anlatım
Nefes Yiğit'i de alıp odaya geçtiğinde. Bahar iç çekerek bakışlarını bakışlarımla birleştirdi. Ben ona yorgun gözlerle bakıyordum.
"Bahar ben gitsem iyi olacak malum yarın nikah dairesine gideceğiz, erken kalkmak lazım" dedim yorgun sesimle
"Peki Yavuz, Yavuz ben düğün istemiyorum!"
Şaşkın gözlerle Bahar'a bakarken, Bahar bana bütün masumiyeti ile bakıyordu.
"Neden?" dedim bi o kadar soğuk sesimle
"Biliyorsun ikimizin ailesi de ortada yok bunu kutlamış gibi oluruz, lütfen yapmayalım!"
"Peki canım" diyerek ona kocaman sarıldım. Ardından Bahar'dan uzaklaşıp kapıya yöneldim. Bahar beni kapıdan uğurlayıp içeri girdi. Bende eve doğru yürümeye başladım.
***
Ertesi sabah alarm ile gözlerimi araladığımda, eve gelip akşamdan içtiğim birkaç kadehin acısını kafamdan çıkarıyordum.
Kafam zonkluyordu, elimle ensemi kavrayıp biraz ovdum. Ama viskinin keskinliği çok acı veriyordu. İç çekerek yattığım yataktan doğruldum.
Lavoboya girip elimi yüzümü sıcak su ile yıkadım, yüzümü kurulayıp aynaya baktım. Akşam çok içtiğimi hatırlıyordum. Ama sanki başka şeylerde olduğunu zannettim.
Gözlerimi diktiğim aynadan gözlerimi kaçırıp, yüzümü kurulamaya devam ettim.
Banyodan çıkıp merdivene yöneldiğimde, mutfaktan gelen ses ile afalladım. Olduğum yerde kaldım. İlk seferde bir hırsız olduğunu düşünsemde dolap kapaklarının açılıp kapanmasından bu düşüncemden uzaklaştım.
Yavaş yavaş merdivenden indim, mutfağın ağzına geldiğimde karşımda gördüğüm manzara beni şoka sokmuştu.
Bahar tam karşımda duruyordu. Üzerinde bebim gömleğim vardı fakat gömlek uzun olduğu için ona tünik gibi olmuştu. Alt tarafı açık, uzun gömlek bacaklarını kapatıyordu. Mavi gömlek çok yakışmıştı ama burada ne işi vardı?
Baştan aşağıya onu süzdüğümde, ilk önce tebessüm etse de sonra anlamayan bakışlarla bana baktı.
"Bahar senin burda ne işin var? 1 bide neden bu gömleğin içindesin? 2" dedim şaşırarak.
Bahar ilk önce şaşırır gibi olsa da sonra hayal kırıklığına uğradı. Gözlerini devirip dudaklarını oynattı!
"Yavuz gerçekten hiçbir şey hatırlamıyor musun?" dedi iri iri gözlerini açarak
"Hatırlamam gereken birşey mi oldu Bahar korkutma beni?"
Bahar yanında durduğu masanın üzerindeki su bardağını alıp içindeki suyu üzerime fırlattı, ardından bardağı fırlatmak için elini kaldırdı. Hemen elimi uzatıp onu engelledim.
"Bana bak ulan hemen hatırla yoksa kafana geçiririm bu bardağı!" dedi öfkeli sesiyle
"Bahar hatırlamıyorum, nolursun bişey de!" dedim yalvarır sesimle
"Lan biz dün gece beraber olduk beraber sen çok sarhoştun eve gelir gelmez içmişsin, sonra beni aradın korkuyla geldim. Kendimi engelleyimedim beraber olduk!" dedi bağırarak
"Ne? Böyle bişey oldu ve ve ben bunu hatırlamıyor muyum?" dedim
"Dayamışsın viskiyi normaldir!"
| Dün Akşam Bahar'dan Anlatım|Titreyen telefonumla, telefonumu aramaya başladım. Telefonumu bulduğumda arayanın "Yavuz" olduğunu gördüm.
"Alo Yavuz?"
"Bahar çabuk gel ölüyorum!"
Elim ayağım titrerken nerede olduğunu sormak aklıma geldi.
"N-nerdesin Yavuz?"
"Evdeyim çabuk gel"
Telefonu kapatıp evden çıktım. Bir taksiye atlayıp Yavuz'un evine gittim. Yavuz'un evine geldiğimde kapıya vurmaya başladım. Kapıya vururken kapının hafif aralı olduğunu gördüm.
Aralı kapıyı açıp içeri girdiğimde, Yavuz'un elinde viskisi ile sehpaya sırtını vermiş, oturduğunu gördüm. Bir elinde şişe diğer elinde de telefon vardı.
Yavaşça yanına gidip diz çöktüm, ve o viski bulaşmış dudaklarına baktım. Gözleri açık mavi tonundaydı. Hali perişan ve sarhoştu.
"Ya-yavuz iyi misin?"
"Değilim Bahar değilim, sen benim olmadan iyi olmayacağım, seni istiyorum!" dedi o sarhoş sesiyle
"Yarın evlenicez" dedim masumca
"Benimle kal gitme" dedi elimi tutarak
"Tamam kalayım" dedim ve elimdeki çantayı koltuğa fırlatıp Yavuz'un o yanına oturup sırtımı sehpaya verdim!
Yavuz elindeki viski şişesini kenara koyup bana döndü. Gözlerini gözlerime sabitleyip yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı
"Sarhoşsun yapma!"
"Değilim şuan dünyanın en güzel zamanı ayık olmam lazım"
"Sabah unutup pişman olursun"
"Olmam"
Bana tek kelime ettirmeden dudaklarıma uygulanan baskıyla, gözlerimi araladım. Yavuz beni öpüyordu. Dedim ya bu adamdan kendimi alamıyorum!
Adam dudaklarımı adeta yerken nefes almak için geriledi. Gözlerini açtığında büyük bir kahkaha patlattı. Bana mı gülüyordu?
"Korkuyorsun Bahar benimle olmaktan korkuyorsun!" dedi sert sesiyle
"Hayır korkmuyorum! " dedim inatlaşarak
"Korkuy-"
Yavuz daha lafını bitirmeden, lacivert gömleğinin yakasından tutup kendime çektim ve dudaklarına yapıştım.
Yavuz dudaklarımdan ayrılmadan ayağa kalkmaya çalıştı, sarhoş olduğu için ayakta duramıyordu. Ama onun sarhoşluğu beni ilgilendirmiyordu.
Tek hamleyle Yavuz'un kucağına atlayıp, bacaklarımı beline doladım. Kollarımı boynuna dolayıp dudaklarını ele geçirmeye devam ettim.
Ardından sırtımın sertçe bir betona çarpmasıyla inledim. Yavuz sarhoşluğundan esin vermeyip sırıtmaya devam ediyordu.
Az sonra yumuşak bir yere sırtımın değmesi ile yatağa geldiğimizi anladım. Yavuz elleriyle üzerimdeki montun düğmelerini açmaya çalışırken bende onun gömleğinin düğmelerini açmaya çalışıyordum.
Yavuz üzerimdeki montoyu çıkartıp kenara fırlattığında bende onun gömleğin nihayet soyabilmiştim. Yavuz aceleyle üzerimdeki kazağı da çıkardı.
Yaptığım doğrumuydu? Bilmiyordum ama sevdiğim adamla birlikte olmanın nesi yanlıştı ki?
Elim usulca Yavuz'un pantolonuna gitti. Fermuarı açıp altından kendisi çıkartıp kenara attı, sonra tekrar dudaklarıma yumuldu.
Yavuz dudaklarımı bırakıp boynuma uzandı, öpücükler kondurup ısırıyordu, bense her ısırmasıyla inliyordum.
|Günümüz|
Hiçbir şey hatırlamıyorum, bu durum Bahar'ı üzüyor, kalbine hançer gibi saplanıyordu
Yavaşça Bahar'ın yanına gidip ona sarıldım, gözlerimi kapatıp biraz olsun birşeyler hatırlamak için dua ettim. Ama hayır! Sanki hafıza kaybı yaşıyor gibiydim.
"Sen şimdi benim karım mı oldun?"
"Gaza getirdin! Delirtme beni!" deyip bacağıma bacağıyla vurdu, inlememle "oh canıma değsin" dedi
"Tamam tamam kızma, sarhoş adamın altına girersen böyle söylenirsin!" dedim dalga geçercesine
"Sarhoş adamın bi suçu yok yani öyle mi?"
Ben olumluca kafamı salladığımda, gülerek önce bileklerini, daha sonra belini gösterdi. El izleri vardı ve mosmor olmuştu.
"Bunları ben yapmadım!" dedim
"Öyle mi? Dün gece zevkten kudurmuştun öyle demiyordun hiç?" dedi gülerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI [Tamamlandı]
أدب الهواةHayat'ım anlamı aslında hayatımın yabancısından meydana geldi. Onun mavi gözleri içime işledi. Dudakları tenime her değdiğinde hissettiğim mutluluk,heyecan,ürperti bedenimi sarıverdi.