37. Bölüm

554 50 2
                                    

Not; Şarkıyı dinleyerek okuyun,güzel olacak

Fethi yutkunarak, elindeki telefonu cebine soktu, ardından Yavuz'a dönerek birşeyler konuştular, onlardan uzaktaydım ve aklım Eylem'deydi, o yüzden hiç bişey anlamamıştım.

Gözlerimi yumarak gözlerimden akan yaşın verdiği acıyı hissettim, ardından omzumdaki basınç ile irkilerek omzuma baktım, Yavuz!

"Bizim küçük bir işimiz var, sen Eylem'in yanında kal, diğerlerine haber verdik geliyorlar"

"Nereye?",yutkundum

"İşimiz var dedim ya Bahar?"

"Yavuz nereye dedim?"

Yavuz bir süre gözlerini yere dikip uzun uzun düşündü,düşündü,düşündü! Ardından tekrar gözlerime baktığında gözleri dolmuştu! Gözündeki mavi ton iyice ortaya çıkmıştı!

"Eylem'e çarpan adam bulunmuş, onu halledicez!"

Yutkunarak, bir süre düşündüm, önce onun da çocuğu olduğunu düşündüm, fakat bence hak etmişti, daha dünyaya gelmeyen bir can ölmüştü!

"İşiniz ras gelsin",kaşlarımı çattım

Yavuz önce dediğime anlam veremese de, küçük bir tebessüm yüzüne yayıldıktan sonra alnıma küçük bir öpücük kondurup Fethi ile birlikte hastanenin kapısından çıkıp gittiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yavuz önce dediğime anlam veremese de, küçük bir tebessüm yüzüne yayıldıktan sonra alnıma küçük bir öpücük kondurup Fethi ile birlikte hastanenin kapısından çıkıp gittiler.

Eylem'in sakinleştiğini düşünerek, içeriye girdim. İçeride bir hemşire seruma iğne yapıp, ilaç katıyordu. Yanına gidip omzuna dokundum.

"Biraz hastayla kalabilir miyim?"

"Kalabilirsiniz sakinleştirici yaptık birazdan etki eder"

"Teşekkürler"

Hemşire küçük bir tebessüm bırakarak odadan çıktı, hıçkırık sesleri duyduğumda yatağa doğru baktım, Eylem arkası dönük yatıyordu. Onun çok yıprandığını biliyordum.

"Eylem?"

Hıçkırıklar devam ederken, Eylem usulca arkasını dönmüştü. Gözleri ağlamaktan şişmiş, göz altları morarmış, yüzü kızarmıştı!

"Bahar?"

"İyi misin kuzum?"

"Bahar, lütfen bari sen doğruyu söyle, bebeğim yaşıyor mu?"

Yutkunarak, mahçup şekilde yüzüne baktım, benden bir cevap bekliyordu fakat ne diyecektim, bebeğin öldü mü? Hayır, onu bir kez daha yıpratamazdım, fakat bana inanması için doğruyu söylemeliyim ona!

"E-Evet",ağladığımı hissettim

Eylem birden, sanki küçük bir çocuğun elinden oyuncağını almışlar gibi ağlamaya başladı, dizlerini karnına kadar çekerek yatağın içinde ağlamaya başladı!

YABANCI [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin