Eğer bu kadın Eylem'in bebeğinden bahsediyorsa, o kadın Eylem'in bebeğini satacaktı. Onu durdurmalıydım, hemde hemen!
Kapının çarpılma sesini duyduğumda, hızla lavobodan çıkarak peşine takıldım, kısa boylu, şişman kısa kızıl saçları arkadan bağlıydı, üzerinde siyah bir kazak ceket vardı!
Kadın az sonra işçi odasına girdiğinde kapının ardından onu izlemeye devam ettim, kucağına birşey aldığını gördüğümde, onun Eylem'in bebeği olduğunu anladım!
Allah'ın belası kadın utanmıyor muydu acaba? El kadar çocuğu annesinden ayırıp, satmaya?
Kadın arkası dönük karanlık odada hala birşeyler ile uğraşıyordu, onu izlerken arkamdan bir kolun ağzıma uzanıp bir mendille ağzımı kapattığını gördüm!
Ne kadar çırpınsam da gözlerim yavaş yavaş kapandı ve yere düştüm, sürüklendiğimi hissettim!
Az sonra Fethi ile hastaneye geldiğimizde herkes, oturmuş perişan haldeydi, fakat sadece Bahar yoktu? Yanlarına vardığımızda, herkes bize baktı önce, ardından Fethi'ye sarıldılar!
"Nefes, Bahar nerde?"
En son Nefes ile aramız bozuktu, o gün Bahar'a kısa giyindiği için kızmıştım, o zamandan beri biraz bana kızıyordu Nefes.
"En son lavoboya gitmişti, ama baya oldu bi bak istersen"
Tuttuğum kolunu hızla çekerek, kaşlarını çattı bende önce telefonumu çıkartıp, Bahar'ı rehberden bulup aradım, en az 5 kez aradım ama açmadı!
Diğerleri Fethi ile ilgilenirken, lavoboyu aramaya gittimn, kolumdaki basınç ile koluma baktım, Nefes?
"Bahar'a ulaşabildin mi?",yutkundu
"Hayır?"
"Dur bekle bende geliyorum"
Olumlu anlamda kafamı sallayarak, Nefes ile lavobonun yolunu tuttuk, az sonra lavobonun önüne geldiğimizde Nefes içeri girip 5 dakika oyalandıktan sonra çıkmıştı.
"Burda yok!"
"O zaman nerde?"
"Bilmiyorum, ama kesin başına bir iş geldi"
"Nerden biliyorsun?"
"Haber vermeden bir yere gitmezde ondan",omuz silkti
Koşarak koridorda "Bahar" diye bağırmaya başladık!
Koridorda bir o yana bir bu yana koşarak Bahar'ı arıyorduk, az sonra karşı işçi odasından Bahar'ın sarsılarak çıktığını gördüm, Bahar'ın orada ne işi vardı?
Koşarak onu yere yığılmaktan kurtardım, Bahar gözlerini yerden ayırarak gözlerime baktı!
"Bahar iyi misin?"
"Değilim Yavuz!"
Birden ağlamaya başladı, neler olduğunu anlamamıştım orda ne işi vardı, neden ağlıyor?
"Neler oluyor?"
"Eylem'in bebeği yaşıyor!"
"Ne!?",Nefes
"Lavoboya bir kadın girdi, telefon ile konuşuyordu, kadın bebeğini öldü biliyor, paramı hazır edin falan dedi"
"Emin misin?"
"Eminim, izlerini kaybettim beni bayıltıp o odaya sürüklediler!"
"Tamam, sakin olun!",Nefes
"Tamam ben Fethi'ye haber vereyim"
Yavuz yanımızdan koşarak ayrıldı, kendimi öyle halsiz hissediyordum ki! Sanki bayılmadan önce ağlamışım da hıçkırıklar boğazıma dizilmiş gibi, Nefes yanımda oturarak yüzümü inceliyordu!
Eylem'in bebeği kesinlikle ölmemişti, hatta belki de üç kuruş için şuan başka bir adama satılıyordu, keşke bunu engelleyebilseydim!
Bunu yapanlar kesinlikle insanlık yoksuluydu!
Az sonra karşıdan koşarak gelen, yavuz ve fethi abiyi gördüm. Fethi abinin yüzünde korku ve endişe yer alıyordu!
"Bahar, Yavuz ne diyor yaşıyor mu benim kızım?",Fethi
"Sanırım, Eylem kaza yaptığı için bebeği karnından çıkarmak zorunda kalmışlardır, bebek geliştiği için yaşama sebebi var"
"İnşallah yaşıyordur Bahar",Fethi
"Nereye gittiklerini bilmiyorum, fakat bebeği satan kadını hatırlıyorum, bayılmadan önce yüzünü görmüştüm!"
Yavuz cebinden çıkardığı telefon ile birşeyler yaptıktan sonra, telefonu kulağına götürdü!
"Alo! Kazım" karşıdaki sesi dinledi, "Bahar Fethi'nin bebeğinin yaşadığını ima ediyor, şu robot resim çizen adamın numarası var mı sende?" karşıdaki sesi dinledi, "Tamam numarasını bi mesaj olarak göndersene" karşıdaki sesi dinledikten sonra telefonu kapattı!
"Hadi kalkın, adamın numarasını bulduk, robot resim çizdiriceksin!"
Masumca kafamı sallayarak, Yavuz'un koluna tutunarak hastane çıkışına yöneldik, az ilerideki Fethi abinin arabasının yanına gittik!
Onun arabası ile gidecektik, arabaya binip uzun süren bir yolculuk yaptık, az sonra bir malikanenin önüne geldiğimizde arabadan inip, içeri girdik!
Duvarlar siyah, odanın içerisi ile loş ışık ile doluyordu, biraz uzun koridorda yürüdükten sonra, kapının içerisine girdik! Bir adam sırtı bize dönük oturuyordu!
"Hoşgeldiniz!"
Adam aniden bize dönerek selam verdi, Yavuz ve Fethi abi ile tokalaştıktan sonra, oturduk. Adam önce bana baktı, ardından karnıman, hamile olduğum çok belliydi!
"Hamilesin, böyle işlere neden kalkışıyorsun?"
Yavuz adamları ile gerçekten bebeğimiz hakkında konuşuyor muydu?
"Şu robot resmi biran önce çizebilir misiniz?"
Adam usulca kafasını sallayıp, yan tarafındaki komidinden kağıt kalem çıkardı!
"Anlat bakalım, neye benziyor bu kadın?"
"Şişman bir kadındı, kızıl saçları kısaydı, arkadan bağlıydı, gözleri yeşil, burnu hafif yassı idi"
Kadının bütün özelliklerini anlatmıştım, adam benim dediklerimi elindeki kağıda geçirmişti, az sonra kalemi ağzına alarak resmi bana gösterdi!
"Böyle birşey miydi?"
Evet, kadına çok benziyordu! Ya da o kağıdın üzerindeki o kadındı!
"Evet! Tamda bu kadın"
Adam elindeki kağıdı, defterden yırtarak Yavuz'un eline tutuşturdu, Yavuz başını sallayarak elinden aldı, biz Nefes ile odadan çıktık, Fethi abi adama parasını verip yanımıza geldi işte şimdi asıl macera başlıyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI [Tamamlandı]
FanfictionHayat'ım anlamı aslında hayatımın yabancısından meydana geldi. Onun mavi gözleri içime işledi. Dudakları tenime her değdiğinde hissettiğim mutluluk,heyecan,ürperti bedenimi sarıverdi.