Hiç unutmam; küçükken sonbaharda, bu sokaktan yaprakları ezmeden geçmezdim. Sonbaharın, sarı yapraklarıyla büründüğü sokağın güzelliğini izliyordum, ellerimi göğsümde çaprazlayıp, yaprakaların içine kendini atan Deren'i izledim!
Çok mutluydu! Mutluyduk! Ya bu sonbahar için dökecek yaprağım kalmadıysa, kafamı sallayarak burnuma düşen yağmur damlasına dokundum, huylandırmıştı!
Yavuz yanağıma eğilerek, sulu bir öpücük kondurdu, erkeksi kokusu burnuma kadar ulaşıyordu, kafamı göğsüne koyarak gülümsedim!
Deren daha çok küçüktü, kreşe gidiyordu birsürü arkadaşı vardı! İlerideki sakıncalarda da Eylem ve Fethi abi Beren'i sallıyorlardı, çok mutlu bir aile olmuştuk!
Deren, kocaman sarı yaprakların arasından çıkarak, gülümsedi. Yanımıza geldi, ellerini havaya kaldırarak konuştu!
"Ben çok sıkıldım, sizde gelin!"
Yavuz ve ben şaşkınlıkla birbirimize bakarak güldük, yaprakların arasına girmeye hiç niyetimiz yoktu açıkçası, ama Deren elimizden tutup çekiştirince, kıramadık.
Ayağa kalkarak, peşinden gittik. Deren koşarak yapraklarla dolu alana atlayınca, yapraklar havaya uçuştu, biz buna gülerken, arkamdan Yavuz beni tek eliyle yapraklara yitti!
Sertçe yaprakların içine düştüğümde, Yavuz zafer kahkahaları atıyordu, ardından kenara çekildim ve Yavuz da yaprakların içine atladı!
Deren ayağa kalkarak, Yavuz'un üzerine attı kendini, Yavuz yerde inliyordu, gülerek onları izledim! Az sonra değişik seste kahkahalar duyduğumda arkamı dönerek, arkamdaki Fethi ve Eylem'e baktım!
Halimize gülüyorlardı, rezil olmuştuk az sonra Beren de koşarak yaprakların içine kendini attı, Beren ve Deren oynarlarken, Yavuz usulca kalkıp, benide kaldırdı!
Beren ve Deren biraz oynadıktan sonra, onları da alıp ilerideki kafeye gittik, lüks bir kafeydi, biraz sıcak birşeyler içip ısınırız diye düşündük!
Kafeye girdiğimizde, ilerideki palyançoyu gören Beren ve Deren palyançoya koştular, bizde boş bir masa bulup oturduk. Birer tane sıcak çikolata sipariş ettik, ardından sohbet etmeye başladık!
"Geçen Beren çok hastaydı, bütün gece uyutmadı",Eylem
"Deren de öyleydi",omuz silktim
"Buraya gelmemiz ne iyi oldu, değil mi?",Fethi
"Evet!",Yavuz
"Beren ve Deren nerde?",Fethi
"Palyanço ile oynuyorlar"
Az sonra koşarak yanımıza gelen, Beren ve Deren gülerek konuşuyorlardı, yanımıza oturup birer tane de onlar sıcak çikolata içtiler!
Kafeden kalkıp eve gitmeye karar verdik, dışarıda yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyordu, eve varıp ıslak kıyafetlerimi değiştirmek için yukarı çıkarken Nefes ile karşılaştım!
"Geldiniz mi?",Nefes
"Evet, geldik siz ne yaptınız?"
"Hiç Yiğit ile oynadık?",Nefes
"Oynadık?"
"Tahir ile ben işte",Nefes
"Ha tamam",sırıttım
Omzuma hafifçe vurarak, merdivenlerden indi, bende odaya girerek dolaba yaklaştım. Dolaptan gri desenli bir tişört çıkarttım, altına da rahat birşeyler bulup giydim.
Üzerimdeki gömleğin düğmelerini açarken, kapı açıldı içeri Yavuz girdi.
"Pardon!"
Onu umursamayarak üzerimi değiştirdim, oda üzerine rahat birşeyler giydikten sonra, birlikte aşağı indik, Beren,Deren,Yiğit ortalıkta koşuyor Tahir de onları kovalıyordu, hallerinden gayet memnun gibilerdi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI [Tamamlandı]
FanfictionHayat'ım anlamı aslında hayatımın yabancısından meydana geldi. Onun mavi gözleri içime işledi. Dudakları tenime her değdiğinde hissettiğim mutluluk,heyecan,ürperti bedenimi sarıverdi.