İyi okumalar...
Medya: Su Saraç
~Su'yun ağzından~
Hemen odama girip kutudan günlüğümü çıkarıyorum. Bir daha bu günlüğü açmayacağıma söz vermiştim halbuki.Yavaşça okumaya başlıyorum.Yıl 2013 Ekim ayı
Bugün ilk defa bu duyguyu yaşadım. Bu duygunun adı sevmek mi? Yoksa aptallık mı? Semih 10.sınıfa gidiyor. Dün herkes benimle "çömez"diye dalga geçerken yanıma gelip "onlara aldırma"dedi. Ben ise sadece yüzüne bakakaldım. Mavi gözünün içinde kayboldum sanki.Yıl 2014 Aralık ayı 10.sınıf
Bugün ben artık Su değilim. Bayan hayaletim. Hem Semih için hem de onlar için ama sadece stajyer gibi bir şeyim. Neyse ona mektup yazmaya başladım.10.sınıfım ve onun sınıfı karşımızdaki sınıf.Hocaya ısrar edip kapı tarafına oturdum. Normalde öğretmen tarafında oturmayı çok severim ama o kapı tarafında oturuyor. Öğle aralarında artık sınıfta yemeğimi yiyiyorum. Çünkü o arkadaşlarıyla sınıfında yiyiyor.
Yıl 2015 Mart ayı 10.sınıf
Bugün kelebek sistemi sınavlarında Semih'le oturacağımı öğrendim. Tenefüste arkadaşlarıyla konuşurken kulak misafiri oldum. Semih "Betül Dağ" adındaki kişiyi tanımadığını ve kesin çirkin bir şey olduğumu" söyledi arladaşlarına. Kalbim kırıldı. Ama bir yandan da sevindim. Benim görevim tanınmamak. Bayan Hayalet adından mektup göndermeye devam ediyorum.
Şaka maka çok iyi gizlenmişim. Arzu bile beni tanımadı...Yıl 2015 mart ayı 10.sınıf
Bugün Semih beden salonundayken erkeklerin soyunma odasına gidip mektup bıraktım. Erkekler soyunma odasına girip çıktılar. Semih en son elinde mektubu okuyarak çıktı. Okurken gülümsüyordu. O anı beynime kazımak istedim.Yıl 2015 Mart ayı 10.sınıf
Bugün edebiyat sınavımız vardı. Ben Semih'ten önce sınıfa gelip sıraya oturmuştum. Tenefüsün sonuna doğru Semih kolunda bir kızla gelmişti. Çok samimiydiler. Sınav boyunca hiçbir şey düşünemedim. Sınavım çok kötü geçmişti ama umursamıyordum. Nasıl olsa herhangi bir mesleğim olmayacaktı.Yıl 2015 Mayıs ayı 10.sınıf
Bugün sinirliydi. Okul maçını kaybetmişlerdi. Onların gireceği matematik kursuna onun oturacağı yere mektubu koymuştum. O da daha okumadan yırtıp çöpe atmıştı... Ben ona mektubu verebilmek için kırk takla atıyorum. Temizlikçi teyzeyle konuşma bahanesiyle matematik sınıfında duruyorum. O ise okumadan çöpe atıyor. 45 dakikadır ağladım. Şimdi de sana bugünü yazıyorum günlük.Yıl 2015 Haziran ayı karne günü
Teşekkür belgemi en gıcık kaptığım hocadan almanın sinirini yaşıyorken sınıftan birkaç dedikoducu kız. Semih'in sevgili yaptığından bahsediyorlardı. Bu haberi duyunca kendime gelemedim. Çıkışta eve dönerken dalgın olduğum için çukura düştüm. Bacağımı kırdım. Onlar!! çok kızacak. Ama boşver onu düşünürken oldu.Yıl 2016 Ocak ayı 11.sınıf
Semih'in o kızla kavgalı bir şekilde ayrıldığını öğrenmiştim. Bugün de benim ona bıraktığım mektubu büyük bir hayranlıkla okuyarak koridorda yürümesini seyrettim. Mükemmel bir şeydi.Yıl 2016 Mart ayı 11.sınıf
O 12.sınıf olduğu için endişeliyim. Ya üniversite için başka bir il'e giderse? Bugün Semih'in başkalarına Bayan hayalet olayını söylediğini duydum. Arkadaşları "acaba kim? " diye düşünüyorlardı. Herkes" kesin 12.sınıflardan bu kız" diyordu. Benden şüphelenmemelerine sevindim ama Semih'in bu olayı başkalarına söylemesine üzüldüm.Yıl 2016 Nisan ayı 11.sınıf
Bugün okulda haber yaydılar. "Spor salonuna Semih Bayan Hayalet'in meltuplarına karşılık yazdığı mektupların bırakacak. Bayan Hayalet her kimse gitsin alsın."diye. Çok korkuyordum. O mektupları başkası alacak diye. Ama hiçkimse cesaret edip onların olmayan bir şeyi almaya gitmemişti. Sabah alamayacağımı biliyordum çünkü Semih ve arladaşları resmen derslere girmeyip nöbet tutuyordu. Başka bir gün alabilirdim ama sadece bir gün izin tanıdılar.Yarın sabah gelip eğer mektuplar alınmamışsa Semih bütün okulun önünde mektupları yakacaktı. Bem buna izin veremezdim. Semih'in benim hakkımdaki düşüncelerini öğrenmem lazımdı. O yüzden ben de beden hocasının yanına gidip valeybol topu istedim.
Hoca bana okul anahtarlarının olduğu yere oadar eşlik edip gitti. Malzeme odası spor salonunda değildi. Ama benim amacım da o değildi. Spor salonunun ve okula giriş kapısının yedek olan anahtarını aldım. Yine de valeybol topunu alıp mal gibi oynadım. Sonra saat 21:30 gibi okulun oraya gittim.
Zaten yapayalnız yaşadığım için arayanım soranım yok. Kusursuz bir şekilde mektupları aldım spor salonunu kilitledim. Sonra anahtarları bırakmam gerektiği için okula girdim. Anahtarları yerine koyup 1. Kattan aşağıya atladım. Elimi kolumu sallaya sallaya eve geldim.
Her şeyi eğitimime borçluyum. Yoksa böyle bir şeyde bile heyecandan ölürdüm. Semih'in yazdığı mektupları okudum. Onun benim hakkımdaki düşünceleri muazzam. Sadece 4 mektup ama normal çünkü beni neredeyse hiç tanımıyor.
Biliyorum yarın kıyamet kopacak ama kimsenin benden şüphelenmeyeceğini adım kadar iyi biliyorum. Kalbim huzur içinde.
Yıl 2016 Mayıs ayı 11.sınıf
Bugün Semih'e vereceğim son mektubu verdim. Tam 99 mektup. Aslında yüzdü ama birisini o yırttı. Yine de kendimi avutuyorum. Çünkü onun 100 sayısını sevmediğini duymuştum. Son mektubumu 1'e giden bir çocuktan gönderdim.Çocuk koşarak Semih'in yanına gitti. "Bu sonmuş" diyip mektubu verdi. Semih mektubu okudu. Okudu. Etrafa bakındı. Döndü dolaştı. Ağladı. Bağırdı. Tek aradığı ona o anda umutla bakan birisi ama bulamadı. Çünkü ben ağacın arkasından onu izliyordum.
Öylece... Hiç kıpırdamadan... ağlıyordum sadece. Çöp tenekesini tekmeledi. Bağırıp çağırdı. "Neredeysen çık seni görmem lazım" dedi. Ama böyle hayatı ben seçtim. Gizlenmeyi... ortaokul ve lisede çok zor zamanlar geçirdiğim için kendimi böyle mutlu etmeye çalıştım ama ilk defa pişman oldum. Bir süre sonra elinde mektupla uzaklaştı. Ben de ağacın dibinde hıçkırıklara boğularak ağladım.
Yıl 2016 Haziran ayı 11.sınıf
Bugün karne günü onların mezuniyeti. İşkence gibi. Karnemi ve teşekkürümü bir ruh gibi aldım. Kimseyle vedalaşmadan-zaten vedalaşacak bir arkadaşım bile yok- okulun bahçesine 12.sınıfları görmeye gittim.Semih'in mutluluğu her halinden belli oluyordu. Benimse hüznüm. Sonra bir kız gelip Semih'e sarıldı. Semih de ona. Bunu görünce kalktım yerimden doğruca eve gittim. En son göreceğim şeyin bu olmamasını isterdim.
Akşam aynaya baktım. Gözlerim balin gibi şişmiş. Dudaklarım mosmor. Sanki aynadaki ben değilim de gerçekten hayalet. Bayan hayalet.
Şimdi hatırlıyorum. O kız Arzu'ydu. Arzu'yu tanımadığım için yanlış anlamıştım.Elimdeki günlüğü tekrar kutuya koyuyorum neden atmamışım ki? Geçmişimi yok etmem gerekiyor halbuki. Ellerim titriyor. Dudaklarım titriyor. Gözlerim doluyor. Onu hala seviyor muydum? Asla.
O benim çocukluk aklımla olan bir şeydi. Yani alt tarafı 3 yıl sevdim alt tarafı ona 99 hatta 100 mektup yazdım. Alt tarafı her gece onu düşünerek uyudum. Unutabilir miydim bunları? Asla. Ama untmalıyım. Geçmişimle yaşamayı sevmem ben.
Ayağa kalkıyorum. Yüzüm, gözüm şişmiş. Dudağım mosmor. Kendim gibi değilim. Aynı hayalet gibiyim. Bayan Hayalet gibi...
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yoruma yazın. Voteleyin.
Su'yun onlar dediği kim olabilir?
Su'yun günlüğü hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA [Tamamlandı]
Teen FictionAda ve arkadaşlarının hayatlarındaki zorluklar karşısındaki gerginlik,korku ve umutları; Su'yun sakladığı sırlar, Arzu'dan saklanan sırlar, Ada ve Maya'nın zıt kutup olması, Maya'nın hastalıkları, müthiş dayanışmaları ve hayran bıraktıracak arkadaşl...