26.Bölüm:Hayalet/Aşağılık

20 5 0
                                    


Medya: Su Saraç/Semih Karayel

Sinirden kuduruyorum resmen. Bir hafta geçti. Ödev sunum demekten dilimde tüy bitti. Su inat ediyor. Ruhsuz gibi okula gidip geliyor. Semih'in geldiği günden beri transa geçmiş gibi aynı.

Arzu ve Maya da tutturdu biz de gelelim diye el mahkum "gelin" dedim. Sonra Semih'le uğraştım. Neymiş "Arzu'nun orada ne işi varmış erkeklerle buluşmaya gidemezmiş" sabır gerçekten sabır. Maya ile bir olup Semih'i dün ikna ettik. sonuç Semih de bizimle gelecek.

  Bu sabah da Ulaş'ın numarasını alıp onu aradım. 15 dakika salak salak konuştu. Neymiş "ben onu aramışım ondan hoşlanıyormuşum" 10 dakikada ödev için ikna ettim. Sonraki 10 dakikada da buluşmada doğru düzgün durmasını ve  konuşmasını söyledim. Sonuç "siz sülalecek gelirseniz ben de Can ve İnci ile gelirim" dedi.

   Yola çıkmadan önce de kafeye gidince mal gibi yer aramayalım diye kafeyi arayıp "kalabalık" geleceğimizi ve bize yer ayarlamalarını söyledim. Şimdi de arabada +18 yaş gerilim yaşanıyor.

  Arzu sinirli bir şekilde bana bakıyor. Can geleceği için... Semih Arzu ya küsecek dana gibi bakıyor. Su da Semih'e dişlerini bileyleyerek bakıyor. Maya sinirli sinirli soluyarak bana bakıyor. Çünkü geçen buluşmada Ulaşlarla çok fena kavga etmiştik.

    Ben ise aynadan yüzüme bakıyorum. Yüzümdeki ifadeyi anlamlandıramıyorum. Tek bir mimiğim oynamıyor. Ruhsuz gibiyim resmen. Yüzümden bıkmışlık okunuyor bir o kadar da asalet! Güzel miyim ne ?

   Hızlıca kafenin yanına arabayı park ediyorum. Arabadakilerin inmesini beklemeden kafeye yöneliyorum. Ulaş'ı görüyorum. Ulaş bana sırıtıyor arkamdan sürü geldiğini görünce gülümsemesi soluyor. Oturuyoruz. Arzu resmen gözükmüyor. Semih Arzu'yu görmemizi engelliyor. Siparişlerinizi veriyoruz.

   Gözlerimi Ulaş'ın yanındaki küçük kıza sabitliyorum. Bu İnci olmalı Ulaş'ın uğruna atlamadığı kız kardeşi herhalde. Kız bizimle pek ilgilenmiyor. kakaolu sütünü içiyor.

-Hadi başlayalım, deyip laptopumu çıkarıyorum. Az da olsa hazırladığım slaytı açıyorum. Ulaş çantasından dosya çıkarıyor. Önüme koyuyor.

-Bunları araştırdım. Anlatacağım yerleri ezberledim. Sizin de ezberleyeceğiniz yerleri buldum." Büyülenmiş gibi ona bakıyorum. Okulda hiçbir şey söylemedi ödev hakkında araştırma yaptığına dair.

    Utandım. O bu kadar çalışmışken ben hiç uğraşmadım. Oysaki ödev aslında benim. Ulaş'a slaytı gösterip;

-Bugün bu bitecek.

-Tamamdır ,diyor .

-Su hadi oyalanma. Ders yapacağız hani en sevdiğin " somurta somurta yerinden kalkıyor. Diğerlerinden biraz uzaklaşarak ödev yapmaya başlıyoruz.

10-15 dakikadır slaytla uğraşıyoruz.
Birkaç başlık daha var. "Yeni bir slayt aç" diyor.

-Ne gerek var aynı slayta devam edelim işte " deyip klasörden aynı slaytı yine açıyordum ki Ulaş mouse'u tutan elimin üstüne elini koyarak yeni slayt açtı.

-Hah! işte oldu. Sana yeni slayt açalım diyorum. İtiraz ediyorsun ,diyor.

Herhalde daha elimi tutuğunu farketmedi. Ona bakıyorum. Anlamaz bakışlarla bana bakıyor. Kaç göz işaretleri ile elimi gösteriyorum. Fark ettiğinde elektrik çarpmış gibi elini çekiyor. Yere bakarak özür diliyor. "Önemli değil" deyip slayta geri dönüyorum. İşimiz bitiyor. Su slayta pek yardım etmediği için onun anlatacağı yerleri çok veriyorum.

Su gidip Arzu'yu Semih'in yanından kaldırıyor. Semih'in yanına oturuyor.Arzu oturacak yer bulamayınca Can'ın yanına oturuyor.

Semih sinirli bir şekilde yerinden kalkıyor. Arzu'ya bağırıyor Su da kalkıp Semih'i kolundan tutuyor. Semih Su'yu itiyor geriye düşüyor. Semih Arzu'nun koluna yapışıyor. Onu çekiştiriyor. Can Arzu'nun kolunu Semih'in pençelerinden kurtarıyor. Semih kükreyerek;

-Sen kimsin lan! diyip tokat atıyor. İnci ağlamaya başlıyor. Elindeki kağıtlarla ilgilenen Ulaş İnci'nin ağlamasını duyunca gözlerinden ateş püskürüyor. Can'ı itip Semih'in önüne geçiyorum.

-Hadi vur! VURSANA!

-Çekil şuradan araya girme! Canın yanar.

-Bana bak benim olduğum yerde sana başkasını korumak düşmez. O benim işim.

-Sen kimsin Allah aşkına.

-Ada Özsoy!😎

-Onu biliyoruz😢

-Adımı biliyor olabilirsin ama o adla Neler yaptığımı bilemezsin😨😨😨

-Ne saçmalıyorsun? yoksa sen Arzu'yu  yoldan çıkarıyor musun ? Ödev bahanesiyle erkeklerle buluşmak falan???  Cümlesini bitirmesini beklemeden yumruğumu burnuna geçiriyorum.

-Sözlerine dikkat et!

Semih üstüme yürüyor. Tam bana vuracakken Ulaş yumruğunu tutup tekme atıyor.

-Hakkında atıp tuttuğun kıza dikkat et!(yazar: NOLUYOR LAA?) diyor . Zaten ne olduysa ondan sonra oluyor. Erkekler kavgaya giriyor. Arzu İnci ile ilgileniyor. Maya ile Su lavaboyu koşuyorlar. Neden gittiklerini anlamıyorum. Taa ki masadaki ve yerdeki kanları görene kadar Ben ise Ulaş'la Semih'i Can'ın yardımıyla ayırmaya çalışıyorum.

Sonuç kafeden atıldık. Artı "bir daha buralara gözükmeyin" dediler. "yoksa polise vereceklermiş".

  Kaldırımda oturuyoruz. Elimdeki peçeteyi dudağıma bastırıyorum. Yumruk yedim de sağ olsun! Ulaş Semih'e atarken bana geldi. Arzu el mahkum Semih'in yarasına bakıyor. Can ile İnci'yi evine gönderdik.

    Ulaş'ın annesi geldi. Herhalde Ulaş'ın annesi beni hiç sevmedi. Aman... Kimin Umrunda... Çok da tın... Su Semih'e nefret saçan gözlerle bakıyor. Semih de ona. Arada ben kalıyorum. Resmen kendimi öldürücü radyasyon altındaymış gibi hissediyorum.

-Aramızda hayalet var biliyor musunuz? diyor. Semih ne yapmaya çalışıyor.

-Kim? diye soruyorlar Semih'e Su'yu işaret ediyor.  Su daha çok sinirleniyor.

-Aramızda aşağılık birisi var biliyor musunuz?

Ada'nın buluşma için uğraşları hakkındaki düşünceleriniz neler?

Su ve Semih'in sevgili olmasını isteyenler?

Ulaş'ın Ada'nın elini tuttuğunu farkedince utanmasını nasıl buldunuz?

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yoruma yazın. Aralara da yorumlarınızı yazabilirsiniz. Voteleyin

ADA [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin