28.Bölüm: Sana Çekmişim.

15 2 0
                                    

Medya: Arzu Karayel/Can Öztürk

Edebiyat dersindeyim. Ders çok sıkıcı olduğu için hocayı dinlemiyorum. Normalde en önlerde oturmam gerekirken 2 yıldır en arkada oturuyorum. Çünkü önlerde inek öğrenciler oturur. Yani başarılılar ama ben serseri olarak görüldüğüm için en arkalardayım. İliklerime kadar sayısalcı olduğum için ders edebiyat da olsa sıkıcı geliyor. Pencereden dışarı bakıyorum. Gözüme tanıdık birisi çarpıyor. Dikkatlice bakıyorum. Bu Can değil mi? Kolunu bir kıza atmış. Yarı sarılmış bir biçimde yürüyorlar. Kızı tanımıyorum. Aslında Can'ı da pek tanımıyorum.

*******
Zil çalıyor. Herkes sınıftan çıkıyor. Ağır adımlarla okul binasından uzaklaşıyorum. Bir kız bana sesleniyor.

-şişşt sen ,buraya baksana bir . " Zaten bugün diyordum kendi kendime hiç bulaşan olmadı. Yine dayak isteyen birisi sesleniyor. Arkamı dönüyorum. Daha deminden Can'a sarılan kız. Ve benim geçen hafta kavga ettiğim kız. Can'ı yokmuş gibi sayarak,

-Ne var? "Kız Can'a dönüp,

-Aşkım hani geçen hafta diyordun o kızı ilk gördüğüm yerde kızmış felen demeyeceğim geberene kadar döveceğim diye. İşte o kız bu kız.

Can bana bakıyor. Ben ise birazdan yiyeceğim dayağı düşününce bir an gözlerimi kapattım.

-Öyle demiştim di mi? Sen bugün bu yüzden mi beni buraya getirdin?

-Evet. Tabi ki de Can?

-Gücün yok mu kızım senin erkek arkadaşını kullanıyorsun? Diyorum. Can bana bakıyor.

-Ne diyorsun kızım seni parçalarım? Gerizekalı Seda iğrenç sesiyle konuşuyor.

-Hadi Can.

-Tamam Seda.

Can üstüme yürüyor. Elini kaldırıyor. Gözlerimi kapatıyorum.

-Korkuyor musun? "Hala gözlerim kapalıyken,

-Hayır. Vuran kişiyi görmek istemiyorum.

-Neden?

-Bilmem. Ssnin bana vurduğunu görürsem kalbimin acıyacağımı hissediyorum." Saniyeler geçiyor. Can bana vurmuyor.

-Niye vurmuyorsun Can?

-Ona vuramam.

-Neden yoksa sen beni bu s""""" le mi aldatıyorsun?

-Sözlerine dikkat et.

-Etmiyorum. Can seni terkediyorum.

-Seda dur. Bekle. Seda gitme " yanımdan ayrılırken Can'ın kolunu tutmaya çalışıyorum. Tutamayınca son hamle olarak elini tutuyorum. Bana sert bir şekilde dönüyor.

-Ne var ya? Keşke seni tanımasaydım. Seni tanımasaydım vurmak için duraksamazdım.

-Asıl Seda'yı tanımasaydım diyeceğin yere bana köpürüyorsun.

-Elimi niye tutuyorsun?

-Ben seni durdurmak için.

-Ne durdurmak için? Gül gibi kız gitti ya?

-Ne gül gibisi be?

-Elimi tuttuğun kadar dilini tutsaydın. Onunla kavga etmeseydin.

Susuyor o da anlıyor hep beni suçladığını. Ona bakıyorum. Bakışlarım yanıtsız kalıyor. Yere odaklanıyor. Bir şey söylemeden arkasını dönüp gitmeye başlıyor.

Ne yani son sözünde hala onu savunuyordu. Böyle mi gidecek? Bir şey demeden ? Özür dilemeden? Ya da sen haklîdın demeden? Bu kadar bile degerim yoktu onun için.

Sadece bir kaç kelime daha. Evet sadece bir kaç kelimeye ihtiyacım var. Buna muhtacım. Böylece gitmek. Onu durdurmalı mıyım? Durdurursam ne diyeceğim? Ne diyebilim ki?

Dilim ne  söylemeye varır. Şimdi koşarak arlasından gitsem ona "sadece bir kaç kelime daha söyle. Yoksa kendimi çok kötü hissedeceğim mi? "Diyeceğim. Ya da ona bağırıp çağıracak mıyım?

Yolda yürüyüşüne bakıyorum. Çok yavaş. Sanki beni bekler gibi. Sanki hiç gitmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş . Her adımını tedirgin atıyor. Çünkü her adımda benden biraz daha uzaklaşıyor.

Böylece gidemez. Birinin onu durdurması lazım. Onu mutsuzluğa gittiği yoldan birisinin geri çevirmesi lazım. O kişi de ben olmalıyım. Koşuyorum. O arkasını dönmüyor. Konuşmayı unutuyorum resmen.

Ona arkasından sarılıyorum. Başımı sırtına gömüyorum. Sokağın ortasında öylece duruyoruz. Bir süre sonra ondan ayrılıyorum. Bana dönüyor. Yüzümü avuçlarının içine alıyor. Gözlerimin içine bakarak,

-Özür dilerim küçüğüm.

-Küçüğüm mü? O kadar şeyden sonra küçüğüm mü?

-Allah! Allah aramızdaki 2 yaş değişmiyor sonuçta.

-Tamam. Konuşma. Kavga etmeyelim yine.

-Ne yani ben konuşunca mı kavga ediyoruz?

-Yine başladık. Ben gidiyorum. " hızlıca arkamı dönüp yürümeye başlayacakken kolumdan tutuyor. Beni kendine çeviriyor.

-Sen daha deminden bana mı sarıldın? " gülüyoruz. Daha şimdi fark ediyor. Bu çocuk bana nereden çattı ya!

-O kızı sevmiyordun di mi?

-Bilmiyorum. Ama şunu biliyorum. Ona baktığımda sana baktığımda sana baktığım gibi hissetmedim.

-Nasıl yani

-Seni sevdiğim kadar sevmedim.

-Demek sevdin?

-O kadar güzel söz söylüyorum niye burasını anlıyorsun?

-Sana çekmişim.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yoruma yazın ve voteleyin

ADA [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin