Cıvıl cıvıl öten kuşlar, güneşin doğuşu, okyanusun insanı büyüleyen kokusu ve huzur dolu sesi, hayvanların doyasıya oynayıp dolaştığı harika bir hava...
Ağustos ayının sıcak günlerinden biriydi. Gözümü açtığımda üzerime çıkmış sevimli bir surat belirmişti. Masum halleriyle adeta beni dışarıya çıkar diye yalvaran kedim Penny idi bu.
Kahvaltımı yaptıktan hemen sonra tam telefonu elime alacağım sırada arkadaşım Victoria hiç vakit kaybetmeden günün ilk arayanı listesine girmiş bulunmaktaydı. Telefonu açtığımda heyecanlı sesiyle konuşmasını devam ettirdi.
''Ezarasha! Günaydınnn! Tam da planladığımız gibi bu seneki kampımız için yine müthiş bir gün. Söylediğin gibi kampa gelecekler ile konuştum ve gerekli malzemelerin hepsini tamamladım. Eğer sen de eksiklerini tamamladıysan saat 11.00'da her zamanki yerimizde buluşup arabalara bineceğiz. Bir de unutmadan gideceğimiz kamp yeri olarak *¹*Yosemite National Park'ı seçtim. Bilgin olsun Ezarasha. Kamp için sabırsızlanıyorum!''
Victoria'nın aramasıyla daha da heyecanlanmıştım. Neyse ki çantalarımın hepsini geceden hazırlamıştım.
''Her şey hazır merak etme, orada görüşürüz.''
Etrafı güzelce toparladıktan sonra hazırlanmak için odama yöneldim. Üzerime favori tişörtlerimden birini giydim. Altıma da kot şortumu giydikten sonra spor şapkalarına da hayran birisi olarak, şapkamı da kafama geçirdim. Son olarak gözlüğüm, çantam ve üzerime aldığım ince hırkam da yerini aldı.
Çantaları ve malzemeleri de kontrol ettikten sonra Penny ile beraber arabamıza yöneldik. Eşyaların hepsini arabaya yerleştirdikten sonra ana meydana doğru yola çıktık.
Vardığımızda ise kalabalık bir grup ve insanların toparlanma halleri görüş alanımıza girmişti. Öte yandan insanlar sohbet ediyor, oradaki dükkanlardan alışveriş yaparak vakit öldürüyorlardı. Sonunda gözlerim Victoria'yı seçmişti. Beni tatlı telaşlı halleri ile karşıladı.
''Ezarasha hoşgeldin! Hepimiz seni bekliyorduk. Sen de hazırsan yola çıkalım artık insanlar zor bekliyor, biliyorsun malum kamp insanı heyecanlandırıyor.''
Kafamı sallayarak; '' O halde arabalara binme vakti! Victoria anahtarımı al sen arabaya geç ben de insanların iyice yerleştiklerine emin olduktan sonra geleceğim.''
Beni onaylayarak Victoria arabaya doğru yöneldi. Ben de insanların yerleşip yerleşmediklerini kontrol ettikten sonra arabama bindim. Victoria, ben arabayı çalıştırır çalıştırmaz fotoğraf makinesini hemen eline almış ve çoktan çekime başlamıştı. Arkadaki gruplar ise bizi takip ediyordu.
Yolculuk esnasında Victoria ile şarkılar söyledik, birbirimize şakalar yapıp eğlendik, gece geç saatte yattığım için hafif uykuluydum. Zavallı Victoria beni dinç tutmak için dans edip, uykumun gelmesini engellemek için sürekli çabalıyordu. Penny ise bu sırada ne mi yapıyordu ? Mışıl mışıl uyuyordu tam da benim yapmak istediğim gibi..
Nihayet kamp yerimize vardık. Her yaz kamp yapardık ama bu sefer ki kamp yerimizi daha çok sevmiştim. Ormanın huzur veren yeşillikleri, bitki ve meyveleri, hayvanların hoşgeldiniz dercesine bağırışları, şırıl şırıl akan sular ve daha nicesi... Tüm arabalar park yerlerini aldıktan sonra herkes çadırlarına saldırır vaziyette yerleşmeye koyuldu.
Aynı şekilde biz de hiç vakit kaybetmeden çadırlarımızı kurduk ve hızlıca yerleştik. Güneşin yerini ay almak üzereydi. Kamp için aldığım rahat püsküllü elbisemi de giydikten sonra arkadaşımla birlikte biz yemekleri ve sofrayı hazırlarken, erkekler de mangalın başında etleri pişiriyorlardı.
Yemekten sonra, herkes bir tarafa dağıldı. Kimileri ateşin etrafında sohbet ediyordu, kimisi dans ediyordu, kimisi meyve topluyordu.
Victoria ile bir takım kurduktan sonra voleybol oynamaya başladık. Oyun gayet güzel ve kapışmalı geçiyordu. Maçın bitmesine yakın berabareydik, sayı ise karşı taraftaydı. Victoriaların takımından bir çocuk sert bir smaç yaparak son sayıyı da kapmış oldu ve karşı takım kazandı. Onlar sevinç gösterisi yaparken ben de smacın etkisiyle ormanın derinliklerine doğru kaçan topun peşine koyulmuştum.
Topu ararken bir yandan da kulağımı ormandan gelen böceklerin ve baykuşların sesine vermiştim. Etrafı süzerken bir anda parlayan, çevresi daha önce hiç görmediğim cinste kelebekler ile çevrili olan bir şey farkettim. Ne olduğunu anlamak için biraz daha yaklaştım.
O şeyin suyun içinde parlayan devasa bir çukur olduğunu anladığımda ise her şey çok geçti...
İlk bölümü bitirdin. Tebrikler, görüşlerini bildirebilirsin :)
*¹* Yosemite National Park: Yosemite Ulusal Parkı Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaletinin orta ve doğusundaki Tuolumne, Mariposa ve Madera ilçelerinde bulunan ulusal bir parktır.
*Olayın geçtiği yeri merak ettiysen buradan göz atabilirsin: https://www.youtube.com/watch?v=C1gLMxJBFXo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sendora
FantasyRengarenk yepyeni bir dünyayı keşfetmeye hazır mısın ? Mevsimlerden yaz.. Ezarasha ve arkadaşları kamp yapmayı çok severlerdi. Kamp zamanı birlikte şarkılar söyler , mangal yapar ve aralarında yarışmalar yaparlardı. Her yaz belirli günlerde kamp ya...