Rengarenk yepyeni bir dünyayı keşfetmeye hazır mısın ?
Mevsimlerden yaz.. Ezarasha ve arkadaşları kamp yapmayı çok severlerdi.
Kamp zamanı birlikte şarkılar söyler , mangal yapar ve aralarında yarışmalar yaparlardı.
Her yaz belirli günlerde kamp ya...
Kahverengi saçlı, ellerinde demir bileklikleri, gri tonlarındaki üstü ve uzun pelerini vardı. Ejderha ile o kadar iyi anlaşıyordu ki...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mor ve yeşil renkli olan ejderhanın yanından ayrılarak yürüdü.
Şaşkın ve biraz sinirli halde bana doğru gelerek: ''Sende kimsin? Üzerindeki bu garip kıyafetler de neyin nesi ? Bir dakika.. Sen insan kokuyorsun. Bu dünyaya ait değilsin!''
O sırada lafını keserek girdim söze.
''Evet doğru bildin. Ben buraya ait değilim, olamam da. Ben neredeyim burası neresi? En son kendi dünyamda kamp... ''
Konuşurken bir anda eliyle ağzımı kapatarak beni ağaç kovuğununun birine çekerek sakladı ve bana dönerek:
''Birileri geliyor. Şimdi elimi ağzından çekeceğim ama sakın ses çıkarma ve hiçbir ani hareket yapma. Anlaşıldı mı?''
Korkulu bir halde onaylamak için kafamı salladım. Haklıydı birileri geliyordu. Ben de gizlice ağacın kenarından gelenlere baktım. Elinde büyük, uzun, ışık yansıtan asaya ve boynuzlara sahip bir kız ve ormanda gördüğüm uzun koyu saçlı gençti bu. Kızıl saçlı bu kız, beni saklayan gence bakarak:
''Roddy, şimşek muhafızlarının son durumları nedir? Senden bu ayın raporlarını istiyorum ve tabi buna ilaveten Twistor Prensi'nin çöplüğünden şatoya hazırladığı tünel projesinin gizli bilgileri hakkında neler öğrendiniz bilmek istiyorum. Bitirdikten sonra hemen bana getir.''
''Memnuniyetle Elenora fakat ondan önce Freddy'i ile bir şey hakkında acil konuşmam gerekecek müsaden varsa eğer?'' (Gerçi olmasada ne fark eder ben aklıma koyduğumu yapardım her şekilde zaten)
(Roddy; biraz sinirli, dik kafalı, emirlere karşı çok fazla uymayan, aksi bir kişiliğe sahipti ama Sendora'da çok sayılan ve sevilen birisiydi.)
İçimden kendi kendime konuşuyordum. Demek ismin Roddy kaba çocuk...
Görünüşe bakılırsa bu kızıl saçlı kız da kraliçe olmalıydı.
Kraliçe, ona izin verdikten sonra oradan ayrıldı.
Roddy, Freddy denilen uzun saçlı genci hızlıca çekeleyerek biraz uzaklaştı. Konuştuklarını duymak çok zordu. Duymak için ben de gizlice onları takip ettim.
Roddy ona bağırarak: ''Seni dikkatsiz! Ne yaptığından haberin bile yok. Şu dünyaya açılan aptal geçit on yılda iki kez açılıyor, onda bile gidip gelmeyi doğru dürüst beceremiyorsun!''
Freddy: ''Sen neyden bahsediyorsun? Kendine gel. Benim bir Işık Muhafızı ve senin üstün olduğumu unutma. Ayrıca şu sinirini biraz yatıştırsan iyi edersin. Şimdi sakince anlat ne demek istiyorsun?''
Duyduklarım karşısında şok olmuştum. O anda farkında olmadan refleksle bağırdım.
''Neee! Na-nasıl? On yılda iki kez mi??''
Freddy bana dönerek: ''Sen kimsin? Bu halin de ne? Sen...'' lafını tamamlayamadan Roddy atıldı.
''Tamam tamam lütfen aynı sahneyi tekrar yaşamak ve dinlemek istemiyorum. Sana bahsetmek istediğim buydu işte. Dünyadan gelirken senin arkandan geçit kapanmadan çukura atlamış ve şimdi bu garip kıyafetli kız senin yüzünden burada.''
Freddy: ''Nasıl olur? İnanamıyor...''
Roddy: ''Nasıl olmuş bitmiş onu konuşmaya gelmedim seninle. Onu Elenoraya teslim etmeliyiz. O ne yapacağını bilir. Bu konunun artık canımı sıkmasını istemiyorum. Daha önemli işlerim var benim.''
Freddy: ''Sen delirdin mi? Ona bunu şimdi söyleyemeyiz. Şu an çok daha önemli meselelerimiz var, biliyorsun. Eğer bunu da öğrenirse Elenora daha da gergin olacaktır ve olacakları düşünmek bile istemiyorum. İkimiz de bunu istemeyiz değil mi Roddy?''
Roddy: ''Hah şimdi söyleyemezmişiz. Pekala, o halde neyi planlıyorsun sevgili Işık Muhafızımız?''
''Heey ben de buradayım! Beni konuştuğunuzun farkındasınız değil mi?''
Benim onları duyduğumun farkında değiller mi? Birkaç kez bağırıp konuşmama rağmen beni görmezden gelerek konuşmalarına devam ettiler.
Freddy: ''Onu gizlice şatoya sokup bir süre saklayacağız. Şu zorlu zamanımızı atlatana kadar da Elenoraya bir şey söylemeyeceğiz.''
Roddy daha da sinirlenmişti.
''Çıldırmışsın sen! Hiç işim yok bir de bunu gizlice şatoya sokup saklayacağım öyle mi? Boşversene Freddy unut gitsin. Ben yokum sana bu görevinde başarılar diliyorum.''
Freddy: ''Peki o halde olacaklara rağmen Elenoraya teslim edeceğim onu.''
Roddy tekrar dönerek: ''İyi edersin. Ayrıca olacaklara rağmen değil, sana olacaklara rağmen . Bu sadece senin suçun.''
Sert bakışlarıyla bana onun sözünden çıkmamamı ve yanlış bir hareket yapmamamı söylererek beni hiç dinlemeden ejderhaya binip yükseldi.
