Gözlerim odamın , daha doğrusu oda dedikleri bu çirkin yerin tavanıyla buluştuğunda uyanmıştım. Başım hafif ağrıyordu. Ne olmuştu bana ? Hiçbir şey hatırlamıyordum. Tek hatırladığım en son Freddy ve Jeremy ile beraber bahçede konuşuyorduk. Sonra ne oldu da buraya geldim ben ? Çok garip... Dünün öğle vakitlerinden bu sabaha kadar geçen zamanda neler yaptığımı hatırlayamıyordum. Bu da sinirlenmeme sebep oluyordu.Bu böyle olmayacak. En iyisi Freddy ile konuşmak. O bana dün neler olduğunu anlatabilirdi. Yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra üstümü başımı düzeltip koridora çıktım.
Bir süre koridorda ilerledikten sonra Jeremy'nin çalışma odasının önünden geçerken Jeremy ve Freddy'nin seslerini duymuştum. Harika zamanlama Ezarasha! İkisi de burada. Konuşmanın tam sırası. Onlarla konuşmak için tam odaya doğru adım atacağım sırada Jeremy'nin söylediği şeyle olduğum yerde kaldım.
Jeremy : ''Freddy bu gerçeği Ezarashadan neden saklıyoruz ? Bunu bilmeye sence de hakkı yok mu ?''
Freddy : ''Hayır Jeremy. İki gün sonra dünyasına dönecek. Bunu sen de biliyorsun. Anastasia'nın suyunun hepsini içerse artık tamamen periye dönüşeceğini bilmesi hiç iyi olmaz. Evet dünyasına giderken her şeyi unutacaktı zaten ama ya dönmeden önce iksirin hepsini içmeyi denemek isteseydi ? Ya da içseydi ? O zaman biz Elenoraya ne söyleyecektik ? Christina ile görüşüp , bize bu gerçekleri ve Ezarasha ile ilgili diğer tüm gerçekleri söylediğini mi ? Hayır Jeremy bunu yapamayız. Bunu , ben sen ve Roddy dışında kimse bilmemeli.''
Jeremy : ''Sanırım haklısın Freddy.''
Freddy : ''Sen şimdi kesin eminsin değil mi ? Hafıza kaybı iksiri sayesinde dünün öğle vakitlerinden bu sabaha kadar yaşanan hiçbir şeyi hatırlamayacak ?''
Jeremy : ''Merak etme. Hatırlamayacak Freddy. Ona çok az bir doz içirdik. Sadece şimdilik o kısmı hatırlamayacak. Muhtemelen en son bahçede bizimle konuştuğunu hatırlayacaktır.''
Duyduklarımdan sonra göz pınarlarımdan damlayan gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı. Hayal kırıklığına uğramıştım. Burada tek güvendiğim kişi Freddy idi fakat o da bana güvenmiyordu artık... Ona sormadan etmeden böyle bir şeyi deneyeceğimi nasıl düşünebilirdi ?
Yanlarına gitmeden tekrar odama doğru koşmaya başladım. Koridorda koşarken yolda biri ile çarpışmıştım. Roddy idi. Her zamanki gibi yine sinirli ve gür sesiyle benimle konuştu.
Roddy : ''Dikkat etsene biraz! Önüne bakmayı denersen bunun o kadar zor bir şey olmadığını sende anlayacaksın!''
Şu an o kadar kötüydüm ki onunla laf yarıştırmaya gücüm yoktu. Hiçbir şey demeden yanından geçerek ilerlemeye devam ettim. Bir anda kolumdan tutup gitmeme engel oldu.
Roddy : ''Bir dakika. Sende bir şey var. Ne oldu ? Ağladın mı sen ?''
''Yok bir şey.''
Roddy : '' Hadi ama Ezarasha! Buna inanmayacağımı biliyorsun. Olmuş işte bir şey. Ne oldu dedim sana!''
''Ben de sana yok bir şey dedim! Birden aklıma dünyamdaki arkadaşım geldi duygulandım sadece. Oldu mu ? Şimdi izin verirsen odama gitmek istiyorum.''
Roddy : ''Pekala , öyle olsun bakalım çakma dünyalı.''
Söylediğim şeye inanmadığının farkındaydım ama umurumda değildi. Ayrıca neden merak ediyordu ? Sanki umurundaymışım gibi bir de ne olduğunu soruyordu bana. Hem ona da sinirliydim. Ne de olsa o da bu işin içindeydi ve o da olanları biliyordu. Bu Christina diye söz ettikleri kimdi ? Neden Elenora'nın o kız ile görüştüklerini bilmesinden korkuyorlardı ? Anlayamıyorum! Kim bu Christina ?? Koridorda yürürken biraz fazla sesli düşünmüş olmalıydım ki Cece'nin bana sorduğu soruyla irkildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sendora
FantasyRengarenk yepyeni bir dünyayı keşfetmeye hazır mısın ? Mevsimlerden yaz.. Ezarasha ve arkadaşları kamp yapmayı çok severlerdi. Kamp zamanı birlikte şarkılar söyler , mangal yapar ve aralarında yarışmalar yaparlardı. Her yaz belirli günlerde kamp ya...