Rengarenk yepyeni bir dünyayı keşfetmeye hazır mısın ?
Mevsimlerden yaz.. Ezarasha ve arkadaşları kamp yapmayı çok severlerdi.
Kamp zamanı birlikte şarkılar söyler , mangal yapar ve aralarında yarışmalar yaparlardı.
Her yaz belirli günlerde kamp ya...
Nasıl bir yere düştüm ben? Bu olanların hepsi birer şaka falan mı?
Düşüncelerimle boğuşurken Freddy bana yaklaşarak söze girdi:
''Çok üzgünüm hanımefendi, yaşadıklarınızdan ötürü kendimi mahçup hissediyorum. Böyle bir şey hiç olmamalıydı. İsminiz nedir acaba?''
Gencin bana sakin ve kibar davranmasıyla biraz sinirim yatışmıştı. Ben de sakin bir tavırla karşılık verdim.
''Ezarasha, ismim Ezarasha.''
Freddy: ''Ben de Freddy, Işık Muhafızıyım ve aynı zamanda da kraliçenin baş yardımcılarından biriyim, memnun oldum''
''Biliyorum, ismini o kaba çocuktan duymuştum.''
Freddy: ''Kaba çocuk? Ah anladım Roddy'den söz ediyor olmalısın. Üzgünüm Roddy biraz sinirlidir ama aslında buraya çok sadık ve güvenilir birisidir'' cümlesini tamamlarken gülümsedi.
Anlaşılan ben dışında kimse rahatsız olmuşa benzemiyordu. Freddy bana dönerek:
''Ezarasha üzgünüm ama seni Elenora'ya götürmeliyim, benimle şatoya gelmek zorundasın.''
''Elenora? Şu kızıl saçlı ve boynuzları olan kızdan mı bahsediyorsun?''
Freddy: ''Evet. Işık Muhafızlarının lideri ve kendisi Sendora'nın kraliçesidir.''
Konuşurken yüz ifadesi değişmişti. Merakla sordum:
''Bir sorun mu var? Bir şeyden rahatsız gibisin.''
Freddy: ''Umarım Elenora bizi beklediğimden daha kötü bir şekilde karşılamaz. Sıkıntılı dönemlerden geçiyoruz. Twistor denilen kötü bir prens haince planlar kurup önce şatoyu daha sonra da Sendora'yı ele geçirme peşinde. Bu yüzden biz de gerekli önlemleri almak için diğer tüm muhafız liderleri ile sürekli görüşmeler yapıyoruz.''
Ah hadi ama! Kendi dünyamdaki olaylar yetmedi bir de buradaki olaylar ile mi uğraşacağım? Daha önce gördüğüm bu kraliçe de aynı kişiden bahsetmişti. Aklımı bir şey kurcalıyordu. Hemen sordum:
''Freddy sana bir şey sormak istiyorum. Diğer muhafız liderleri dedin. Onlar kim? Yoksa diğer muhafız liderleri de mi Roddy gibi?''
Freddy gülerek: ''Hayır Ezarasha. 4 tane birliğimiz var. Hepsinin vazifeleri ve simgeleri ayrıdır. Örneğin biz Işık Muhafızlarının simgesi sarı elmastır ve biz Işık Muhafızları'na yeni üye dahil olmaz. İmkansız denecek kadar zordur bu. Diğer kademedekilere ise kimin neye yeteneği varsa, kişi o birliğe dahil olur. Bir dakika ben bütün bunları sana neden anlatıyorum? Neyse, haydi gidelim.''
Görünen o ki burası hakkında öğreneceğim çok şey olmalı. Beni de büyük beyaz milofisinin arkasına aldı ve şatoya uçmak üzere yükseldik.
Kısa sürede şatoya vardık. Vardığımızda şatonun kapısında birden büyük iki bekçi beliriverdi. İyi de ben daha önce şatonun önüne geldiğimde bekçi falan yoktu. Sebebini düşünemeden bekçinin birisi beni o an kolumdan tutuverdi ve beni çok korkutmuştu.
Korku dolu halde ona bağırdım: ''Bırak beni! Freddy yardım et!''
Freddy: ''Sakin ol kız benimle beraber, onu Elenoraya götürüyorum.''
Bekçi beni bıraktıktan sonra kapılar açıldı ve içeriye doğru ilerlemeye başladık. İlerlerken Freddy 'e sordum:
''Freddy ben daha önce şatonun önünde bulunmuştum ve hiç bekçi falan yoktu birden nasıl ortaya çıktılar öyle anlam veremedim.''
Freddy : ''Kapı bekçileri görünmezlerdir. Onlar sadece tehlike hissettikleri zaman gözükürler. Sen de burada bir yabancı olduğun için öyle davranmak zorundaydılar üzgünüm''
Moralim bozulmuştu. Benim ne tehlikem olabilirdi ki? Ben sadece kendi dünyasına dönmek isteyen zavallı bir insanım. Freddy'e tekrar dönerek:
''Demek istiyorsun ki ben sizin için sadece tehditten ibaretim öyle mi? ''
Sorumu cevaplamadan yürümeye devam etti. İçeriye girdiğimizde ise çok değişik yapıtlar ve duvarlarda da yine değişik resimlerle yazılar vardı. Kraliçenin olduğu ana salona girdiğimizde Freddy endişeliydi. Freddy, bana işaret edene kadar burada beklememi söylerek önden içeri girdi.
Kraliçe tahtında otururken birkaç pusulaya ve kağıtlara göz gezdiriyordu.
Freddy: ''Elenora seninle önemli bir konu hakkında görüşmek istiyordum.''
Elenora: ''Seni dinliyorum Freddy.''
Freddy: ''Elenora biliyorum, şu an çok daha önemli meselelerimiz var ve çok zor dönemlerdeyiz. Fakat bu konu da önemli ve bilmen gerekiyor. Ne yazık ki ben dünyaya yıllık erzakları toplamak için gittiğim zaman arkamdan geçit kapanırken peşimden Ezarasha adında bir dünyalı kız da benimle birlikte buraya gelmiş. Çok üzgünüm Elenora fark ed..''
Neden her defasında bu çocuğun sözü kesiliyor? Onun için üzülüyorum doğrusu.
Elenora ayağa kalkarak atıldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sinirli ve endişeli bir tavırla tekrardan Freddy'e dönerek: ''Sana inanamıyorum Freddy! Böyle bir ihmalkarlığı nasıl yaparsın! Twistor'u mağlup etmek için uğraşırken şimdi bu kızı burada nasıl zapdeceğiz? Nerede şimdi bu kız?''
Freddy üzgün ve mahçup haliyle: ''Kapıda bekliyor Elenora, ne yapmamı istersin?''
Elenora: ''Zindana koyun. Şu an Steve ile önemli bir görüşmemiz var ve ben çağırana kadar oradan asla çıkmayacak, konsey dağıldıktan sonra bu meseleyle ilgileneceğim.''
Freddy şaşkın bir ifadeyle: ''Elenora ama bu dünyalı kız kötü biri değil ve...''
Kraliçe Freddy 'nin lafını bölerek gür bir sesle asasını yere vurdu. Ona dönerek:
''Benim emirlerimi mi sorguluyorsun?''
Freddy: ''Asla Elenora ama sadece..''
Elenora : ''O halde söylenileni yapıp beni kırmayacağını umuyorum. Konuşmamız burada sona erdi. Ayrıca bu hatanın elbette bir bedeli de olacak. Bir sonraki çağrıma kadar şatodan ayrılma. Şimdi git ve kızı gerekli yere teslim et.''
İçimden tekrarlamaya başladım. Nee! Zindana kapatmak mı? Hayır! Bu gerçek olamazdı. İyi de benim bir suçum yoktu ki! Neden zindana atılıyordum şimdi ben?
