alone,sick,lover | yoonmin

confusion | 17

hayran kurgu #84? HIAAAAA~ Harikasınız ya! çok seviyorum sizi!

Taehyung gözlerini açtığında, yalnızdı. Jeongguk onu bıraktığı yerde değildi ve kendisi de yerde yattığı için her yeri tutulmuştu. Yattığı yerden inleyerek kalkarken bir kaç küfür savurdu içinden. Hangi akılla yerde yatmıştı ki sanki? Aslında yapması gereken Jeongguk'u yerde yatırmaktı. Hak ediyordu.

"Umarım anneme yakalanmadan gitmişsindir şerefsiz." kendi kendine mırıldandıktan sonra ayaklandı. Bir kaç kere gerindikten sonra telefonunu aramaya koyuldu. Dün dışarıda giydiği kıyafetlerle yattığından, telefonu cebindeydi. Eline aldı ve saate baktı.

"Siktir! Geç kaldım!" Saat dokuzu gösteriyordu. İlk ders çoktan başlamıştı. Jeongguk giderken onu uyandırmayı neden akıl etmemişti acaba? "Pislik, ne olacak. Ama ben göstereceğim ona, gerzek."

Elindeki telefonu titreyerek çalmaya başladı. Arayan Bogum'du. [y/n hiç özlemediniz biliyorum, bende özlemedim]

Taehyung sıkıntılı bir nefes verdi dudaklarının arasından. Bogum -hiç şaşırtıcı olmayarak- tamamen aklından çıkmıştı. Fazla beklemeden aramayı açtı.

"Taehyung? Neredesin sen?" Endişeli sesi biraz fazla çıktığında Taehyung irkildi.

"Uyuyakalmışım. İlk derse yetişemem muhtemelen." dedi sakince.

Karşı taraftan sıkıntılı bir nefes alış verişi duyunca Taehyung ilgiyle sordu. "Bir sorun mu var?"

"Aslında bakarsan bilmiyorum. Yoongi ve Jimin...Sanırım araları kötü. Jimin Yoongi'nin gözünün içine bakıyor ama Yoongi hiç ondan tarafa dönmüyor."

"Jimin bir haltlar yemiştir yine. Düzelirler." dedi umursamadan. Biliyordu çünkü, ufak tefek bir trip krizi olduğunu düşündü Taehyung.

"Taehyung, sanki biraz farklı. Yoongi'nin boynunda bir şeyler gördüm. Hickey gibi ama öyle olsaydı saklamaz mıydı? Sanki birinin gözüne sokmak istiyor gibi. Ah, gerçekten çok gerildim. Çabuk gel." Bogum'un yalvaran sesine karşılık Taehyung biraz sonra orada olacağını söyledi ve telefonu kapattı. Kaşları çatılmıştı. Bogum'un söyledikleri kafasını karıştırmıştı. Yoongi ve Jimin'in kavgalarını bilirdi. Her zaman Jimin bir bokluk yapardı ve cezasını sürünerek çekerdi. Ama bunlar küçük şeyler olurdu. Örneğin Jimin'in Yoongi dışında başkasıyla daha fazla vakit geçirmesi gibi. Yoongi'nin attığı trip dünya üzerinde ki kızlarda bile yoktu. Ne olduğunu çok merak etmişti Taehyung.

Nasıl olsa ilk derse geç kaldığından, odasına çıktı ve üstündekileri değiştirdi. Hazırlandıktan sonra hızla evden çıkmıştı ve on beş dakikalık bir yürümenin ardından okula varmıştı. İlk dersin bitmesine bir kaç dakika vardı bu yüzden lavaboya gitmek için okula girdi.

Erkekler tuvaletine yaklaştığında tanıdık bir ses duyduğu için duraksadı.
"Tamam...Kaçta geleyim?"

Konuşan Jeongguktu. Taehyung kapıya biraz daha yaklaşıp dikkatle dinledi. Herkesin derste oluşu işine gelmişti. Belki de kulak kabarttığı bu konuşmadan bir şeyler öğrenebilirdi.

"Tamam. Okuldan çıkınca, hemen gelirim o halde."

"Seansları uzun tutmak mı?" Jeongguk sızlandı. "Hyung, bence kırk dakika gayet yeterli."

"Gelince konuşsak? Her an zil çalabilir."

"Tamam...Tamam, orada görüşürüz."

Sesler kesildiğinde Taehyung hızla kapının önünden ayrıldı ve dolapların arkasına saklandı. Jeongguk etrafını kontrol ederek tuvaletten çıktı ve uzun koridorda hızlı adımlarla yürüyerek bir süre sonra gözden kayboldu. Taehyung o gidene kadar arkasından bakmıştı. Jeongguk'un telefonda konuştuğu kişi kimdi? Jeongguk ne seansından bahsediyordu?