beginning of the game | 10

9.1K 870 1.1K
                                    


Yoongi'nin Jimin'e çaldığı beste First Love. Sözsüz gibi düşünün ama dinleyin bu bölümle. 💜


Jimin'e yıllar önce "Senin için Baba nedir?" diye sorulsa, hiç tereddüt etmeden "Kahraman!" derdi. Kahraman derdi çünkü, evin bütün ihtiyaçlarını karşılıyor, Jimin'e istediği şeyleri istediği zaman zorlanmadan alıyor, annesine ve kendisine yeterince sevgi veriyordu. Tüm bunlar Jimin'in babasına Kahraman demesi için yeterli sebeplerdi. Fakat şimdi evlerinin aşağı katında annesine bağıran adam onun için sadece yabancıydı. On yaşında, sadece on yaşında babasının aslında nasıl bir adam olduğunu öğrendiğinde, ona baba demekten vazgeçmişti. Jimin kalbi geniş bir çocuk olabilirdi ama o kalpte artık sadece doğmasında katkısı olan adama yer yoktu.

Her geçen gün annesinden de kopuyordu, kadın inatla adamdan boşanmıyor, her gece kocasından dayak yiyordu. Jimin annesinin neden böyle yaptığını hala anlayamamıştı ve  annesine de çok kızgındı. Jimin dışarıda çok farklı, eve geldiğinde çok farklı oluyordu. Min Yoongi'nin 'cennet bahçesi gibi' dediği gülüşünü asla göstermiyor, ifadesiz suratıyla öylece dolaşıyordu.

Jimin çantasını sırtına rastgele atıp odasından çıktı. Hızlı adımlarla aşağı inerken aklında kimseye görünmeden evden çıkmak vardı ama tabii, çok şanslı olduğu için istediğini yapamadı.

"Nereye bu saatte?" Jimin ifadesiz tuttuğu suratıyla babasına baktı.

"Dışarı." dedi sakince.

"Saatin kaç olduğunun farkında mısın lan sen?" diye bağırdığında, masada oturan annesi irkildi. Jimin çantasının askısını sıkarken parmak boğumları beyaza dönmüştü.

"Bilmem," dedi meydan okuyan ifadesiyle. "Bunu sana sormak lazım. Senin başka yerlerde olman gerekmiyor mu?"

Babası ona ateş saçan gözleriyle bakmaya başladığında, Jimin alayla güldü. Onun bu çaresiz, zavallı hali onu güldürüyordu. Alkol, sigara ve uyuşturucu onu yıllarca çökertmişti. Jimin gülmeyi bıraktı ve ifadesiz suratıyla tekrar annesine baktı.

"Yoongi'de kalacağım. Bir şey olursa ararsın."

Babası arkasından küfürler etmeye başlarken Jimin umursamadı ve kapıyı çarpıp çıktı. Busan'ın soğuk rüzgarı saçlarını geriye atarken gözlerini kapatıp derin bir nefes çekti ciğerlerine. Meğerse nefes alamıyormuş ya şu evde.

Evinin merdivenlerinden inerken hızla bahçeyi geçti. Nefes alabildiği tek yere gidiyordu, Min Yoongi'nin yanına, ya da kollarına?

Eskiden hemen karşı evde oturan Minler, Yoongi'nin babasının ölümünden sonra bir kaç sokak aşağıda bulunan eve taşınmışlardı. Eskisinden daha büyük bir çatı katı vardı evin, o çatı katı Min Yoongi'nin sade ama insanı büyüleyen odasına ev sahipliği yapıyordu. Bir piyano, bir çalışma masası, bir dolap ve bir yatağın bulunduğu sade oda, Jimin'e kendi evinden daha çok evdi.

Jimin rüzgardan korunmak için hırkasının önünü kapattı ve kapüşonunu başına geçirdi. Yoongi'ye geleceğini haber vermemişti aslında ama Yoongi'nin onu geri çevirmeyeceğini biliyordu. Yine de haber vermek adına telefonunu çıkardı ve bir mesaj yolladı.

Kime: Yoongi Hyung
Bu gece sende kalmamın bir sakıncası var mı?

Çok geçmeden cevap gelmesi onu gülümsetti.

Kimden: Yoongi Hyung
Hayır. Gel.

Kime: Yoongi Hyung
Beş dakikaya oradayım.

alone,sick,lover | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin