Fevkalade akşamlar olsun canlarım. Keyifle okuyun.
.....
"Nasılsın Cellat Kadir?"
Ortalığı yarıp kalyon açan sessizlik... Boş bakışlar... Anlamsız bir durum... orada bulunan insanlar için en çokta Hurinur için iç yakan bir sessizlik...
Onu tanımaması imkansızdı. Defalarca gördüğü yüzdü Kadir. Ne uzamış sakallar ne de bir lens onu gizleyememişti.
"İndir silahını Kara Turgut! Silahım yok."
Dişlerini sıktı Turgut Kara. Silahın ucunu adamın başına bastırdı. "Sana güvenmek için bir nedenim yok. Bir dakikan var. Tek bir cümle ile anlat yoksa gerçekten ölürsün. Leşini de Yakup'a teslim ederim."
Hurinur ayağa kalktı. Karahan ve kızlarda. "Abi ne Kadir'i ne oluyor?" dedi kaybetmeye yakın olan sesiyle.
"Baba!" dedi Karahan. Turgut Kara hiç birine bakmadı. Kısık gözleri Kadir'in üzerindeydi. "Elli saniye!" dedi sert sesiyle.
Kadir gözlerini kapatıp derin bir nefes eşliğinde açtı. Başındaki şapkayı çıkarıp masaya bıraktı. Boynundaki fuları da. Gözlerinde lensleri el çabukluğuyla çıkarıp attı. Hurinur kocaman açılmış gözleriyle baktı. "Allah'ım." dedi ayakta sendeleyince Karahan halasını tutup yerine oturttu. Kendi de en az halası kadar şaşkındı. Aslı, Nazlı ve Zeynep ağızları bir karış açık sessizce izliyordu. Kadir gözlerini Hurinur'a çevirdi. "Özür dilerim." dedi. Kadının dolan gözleriyle içinde bir yerde merhamet kırıntıları kendini ateşe verdi.
"Kimsin sen?" diye çıkıştı Karahan. Başka bir sözcük aklına gelmiyordu.
"Son yirmi!" diye bağırdı Turgut Kara. Arkasına yaslandı Kadir. Bu gece buradan çıkış yoktu. Gerçeği anlatmazsa Turgut Kara'nın kendisini vuracağını biliyordu.
"Fatih Kırımlı'nın büyük dayısıyım!"
Turgut Kara'nın eli titredi. Karahan kalktığı yere çöktü. "Yalan söyleme Kadir. Yemin ederim bu gece buradan cesedin çıkar." Başını Tuğut'a kaldırdı. "Dışarıda bir ekip aracı var. Tek bir silah sesiyle içeri girerler..." dedi gerisini sen anla bakışı atıp. Sessizce yerlerine çöken kızlara baktı Kadir.
"Ben Fatih'in anneannesinin kardeşiyim. Beni dinleyeceksiniz. Devlet için çalışıyorum. Tehlikeli değilim." dedi.
Turgut Kara'nın da aklı karışmıştı. "Karahan ara üzerini." demesiyle Ayağa kalkan Kadir'in üzerini aradı Karahan ama her hangi bir şey bulamadı. Elindeki silahı indirmedi. Kızlara döndü. "Bu tarafa geçin!" Kızlar Hurinur'un tarafına geçti. Kadir masanın bir tarafında tek başına kaldı. Hurinur'a bakamıyordu. Göz ucuyla bir kez baktığında donmuş gibi duran kadını görmüş ve yüreği kavrulmuştu. Hiç affetmeyecekti. Geç bulduğunu çabuk kaybetmişti. Aşkın acısını yüreğinde hissettiğinde burukça gülümsedi. Bunu da yaşamıştı ya, artık ölse de gam yemezdi.
Ayakta ve elinde silah ile bekleyen Turgut Kara bir kez daha bağırdı. "Anlat!"
"Leyla." dedi. "Yakup Şahkıran'ın karısı benim kız kardeşim."
Uzun bir süre sayılacak zaman diliminde, kah başını önüne eğip kah cesurca bakışlarla her şeyi anlatmıştı Kadir. Kimse soru sormadı. Yorum da bulunmadı. Hurinur da dahil anlatılan şeylerin dehşetiyle yerlerine çivilenmiş gibiydiler. Karahan başını önüne eğmiş birbirine doladığı parmaklarıyla yavaş, anlamsız hareketler yapıyordu. Fatih onun canından canıydı ve başına gelmiş olan şeylere inanamıyordu. Üzülmüştü. Derinden bir sızlama yavaşça yukarı çıkıp boğazına oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Aşka İnandır (G.S.A serisi 4) Tamamlandı -Düzenleniyor-
RomansaFısıltıyla konuşarak Hare'nin son gücünü de elinden almış oldu. " sorunumuz ne biliyor musun? Konuşmaya mecali olmayan Hare başını salladı. "Sen deli gibi sevilmek! Bende seni deli gibi sevmek istiyorum." Kollarında kasılan bedenin bir anda erime...