Batı- Güney- Doğu- Kuzey
Nefes almak zor gelebilir miydi bir insana?
Evet, fazlasıyla zorlayabiliyordu, tıpkı beni zorladığı gibi. Sanki korkularımın pençesi boğazıma yapışmıştı. Beni öldürmek için savaşıyor ben ise, kaçmak için çabalıyordum ama bu mümkün değildi. Bu gün önemli kararlar alınacaktı, bu gün bir kaçak mı yoksa eski hayatına dönen insanlar mı olacağımız belirlenecekti.
Elena kolunu koluma koyup hafifçe sıktı, korktuğumu biliyor ve anlayışlı davranıyordu. Kafamı ona çevirdim, ardından karşımda oturan Mila'ya.
Güneş daha yeni yeni doğarken erkenden kalkmıştım. Dün evde geçirdiğim son gündü. Mila ve Elena son günümde yaşayacağım zorlukları aşmam için yanımda olmuş, hatta bizde kalmıştı ama korkularım bir türlü dinmemişti. Şimdi ne olacaktı?
Yavaşça yorganı üzerimden atıp ayağa kalktım. Aynaya doğru yol aldım ve morarmış göz çevrelerime, sararmış yüzüme ve umutsuz gözlerime baktım. Dün gece uyuyamamıştım, hem de hiç.
''İyi misin Cass?'' Mila'nın fısıltıyla çıkan sesini duyar duymaz ona doğru dönüp sahte bir gülücük yerleştirdim yüzüme ve ''İyiyim'' diye cevap verdim. İyi olmadığımı bilir gibi bakıştılar attı ama bir şey dememdi.
Kafamı sola doğru eğip hazırladığım sırt çantama gözlerimi diktim. Alex, bir şekilde işler kötüleşir diye bir tane çanta da benim için hazırladığını söylemişti ama yinede kendime göre ihtiyaçlarımı çantaya doldurmuştum. Mesela en sevdiğim birkaç takılarım, en sevdiğim tişörtlerim ve birkaç fotoğraf albümü gibi. Albümleri alıp almamakla kararsız kalmıştım başta ama onları unutmak istemiyordum. Fotoğraflar, bana bir nebzede olsa yanımda olduklarını hissettireceklerdi.
Dün tüm günü ailemle geçirdim, önce anneme yemek yapmasında yardım ettim ki çok şaşırdı. Kardeşlerimle vakit geçirdim, Sara ile oyuncak bebeği tonton amca ile uzun bir süre oynadık. Tonton amcanın yardımcısı Clara olmuştum. Her beş saniyede bir şarkı söyledim ve tonton amcaya yemek yaptım. O saatleri aklımdan çıkarmak istiyordum açıkçası. Sara, her fırsatta ağzını kapatarak konuşturuyor sonra yeniden kendi sesine geri dönüp tonton amcaya cevap veriyordu. Bunu izlemek korkunçtu.
Bir süre sonra babama evdeki küçük kütüphanesini düzenlemede yardımcı oldum. Onunla uzun süredir baba kız günü yaşamamıştık, gerçektende özlemiştim ve fazlasıyla iyi gelmişti. Sonra Elena ve Mila geldi ve birlikte odama çıkıp konuştuk. Mila en sevdiğim çikolatalardan almıştı, yiyemedim. Şu sıralar boğazımdan bir şey geçmiyordu.
Elena bana seslenince aniden irkildim, dalmış gitmiştim sanırım, yine. ''Efendim?'' diye cevap verdim. Göz devirdi ve '' Giyin hadi'' dedi. Annemlerde halka açık yargılamaya katılacaktı, onlara gitmemelerini söylemiştim ama beni pek dinleyeceklerini sanmıyordum. Sanırım meraklı olmak aileye özgü bir şeydi. Neyse ki Mila onların yanında durmaya söz vermişti bana, Elena ise benimle birlikte kalacak ve etrafı kontrol edeceğini söyledi. Tehlikeli olduğunu açıklamaya çalışmıştım ama o da beni pek dinlemiyordu. Hatta hiç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ KUBBELER : Yalnız Prens ( -TAMAMLANDI- )
Science Fiction#Wattys2018longlist 05/01/2018 Bilim kurgu #1 Dünya tamamen değişmişti. Savaşlar, kaos, atom bombaları insan soyunu neredeyse tüketmiş ve dünyayı yüzyıllar öncesine kadar geriletmişti. Bu yüzden dünya savaşmak yerine barışıp soylarını korumaya ka...