Özel Bölüm 1

8.8K 730 78
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazı şeylerin ne kadar büyüleyici olduğunu, sadece o anı yaşarken anlayabiliyorsunuz. O an yapabilecek tek şeyiniz ise, oturup anın keyfini çıkarmaktır fakat ben bunu yapamayacak kadar gergindim

''Aman Tanrım Cass, o kadar güzelsin ki'' Fiona'nın hayranlık dolu sözleriyle, ellerim heyecandan titremeye başladı. Şuan içinde bulunduğum durumdan dolayı alnım boncuk boncuk ter olsa da imdadıma Mila yetişti ve küçük bir bez parçasıyla alnımı güzelce sildi.

''Cass, makyajın bozulacak, lütfen terlemeyi kes'' dedi azarlarcasına Mila. 

Ona döndüm ve ''Elimde değil fazlasıyla heyecanlıyım, hatta ölmek üzereyim.'' Dedim, sesim titremişti. Umarım onca insanın içinde kendimi rezil etmezdim ve umarım günün sonunda adımdan iyi söz ederlerdi.

Elena '' Kızı sıkıştırmayı bırakır mısın? '' Diyerek bana doğru yürüdü ve ellerini iki omzuma koyup '' Sakin olmalısın, rezil olmak mı istiyorsun?'' dedi hızla. Mila, Sue ve Fiona ile aynı olan, üzerine tam oturmuş pudra rengi, uzun ve ince askılı elbisesiyle çok güzel gözüküyordu. Saçlarını topuz yapmıştı ve tıpkı diğerlerine yakıştığı gibi, onu çok güzel göstermişti.

''Harika, sayende şuan dahada sakin' dedi Sue ve Elena'yı kenara itip ''Nasıl nedimesin sen, biraz moral verir insan'' diye söylendikten sonra ''Cass, her şey mükemmel olacak. Sadece Alex'e odaklan ve diğer kişileri umursama''

Elena söze girip ''Evet üç büyük Kral ve yüzlerce insanı görmezden gel '' dedi ve olanca gerginliğim daha da arttı. Fiona Elena ya kızmaya başladığında Elena ellerini kaldırıp ''Hey şaka yaptım '' ellerini ellerimle birleştirdi ve '' Çok güzelsin, aramızda bunu en iyi şekilde yapacak biri varsa, o da sensin. Emin ol gün sonunda fazlasıyla iyi hissedeceksin'' dedi. Gözlerindeki anlayış ve sevgi bana güç verdi. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum, onların yanımda olması gerçekten güzeldi.

Sue ellerini bana doğru uzatıp ''Lütfen Cass sakın ağlama, o makyajı bir daha yapamam çünkü vakit gelmek üzere'' dedi. Bu sözüyle kalbim hızla atmaya başlarken gözlerimi kapattım ve içimden on'a kadar saydım. Sakinleşmek istiyordum fakat olmuyordu.

Mila bana doğru yaklaşıp ellerini belime doladı ve yanağını koluma bastırıp ''Şimdiden bu kadar heyecanlıyken, geceyi düşünemiyorum'' Hain nedimelerim kahkahalara boğulurken, nefesim kesildi. Onlara ters bir bakış atıp ''Kesin sesinizi'' diye çemkirdim. Şuan akşamı düşünemeyecek kadar gergindim.

Fiona '' Tamam, hadi birazdan Alex seni almaya gelecek, istersen aynada son kez kendine bak'' dedi. Bu fikir hoşuma gitmişti, yeniden kendimi bu halde görmeyi çok istiyordum. Sanki başka biriydim, daha güzel ve zarif. Derin bir nefes alıp uzun topuklu ayakkabılarımın sesi eşliğinde yürümeye başladım.

Birkaç yavaş adım sonrasında, neredeyse bizim evimizin büyüklüğünde sayılabilecek kadar geniş salonun kenarına vardım ve dev aynaların karşısına geçip, nefesimin kesilmesine izin verdim. Vücudumu bele kadar sımsıkı saran kolsuz, belden sonrası yerlere kadar kabaran, tüle işlenmiş altın çiçeklerlerin mükemmel bir uyum içerisinde olduğu, masmavi gelinliğim beni olduğumdan daha güzel göstermesini hayranlıkla izledim. Bu elbiseye daha ilk görüşte aşık olmuştum ama bana bu kadar yakışacağını tahmin etmemiştim.

MAVİ KUBBELER : Yalnız Prens ( -TAMAMLANDI- )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin