KEYİFLİ OKUMALAR.
--
Düşünmekten utanmıyorsan söylemekten de utanma.
-Montaigne--
Birkaç gündür kafamı toplamakta zorlanıyordum. Anneannemin eve gelmesini dört gözle bekliyordum. Çünkü Bera ile tek başıma yapamıyorum. Gerçekten olmuyor. Bir günü bir gününü tutmuyor ve karnı da doymak bilmiyor. Yanan parmaklarım şükür ki iyiydi. Gerilen derim eski haline dönmüştü. Bir parça da buruşmuş gibiydi. Ama daha iyiydi. Sayesinde. Maç akşamından sonra sanki hiç o lafları söylememiş gibi eski haline dönmüştü. Ben hiç böyle garip birini görmemiştim. Nerede görecektim ki? Ondan gözlerimi ayırıp etrafa baktığım mı vardı sanki. Varsa yoksa Bera. İyisi de Bera kötüsü de Bera. Şimdi ise o bu kadar yakınımdayken ne yapacağımı bilmiyorum. Kendimi tutamayıp bir şey yapmaktan korkuyorum. Çünkü ben onu o kadar uzun zamandır... evet ne? Uzun zamandır ne? Ben Bera'ya karşı ne hissediyorum? Ona karşı olan hislerim ne? Çekim mi? Hoşlantı mı? Aşk mı? Bilmiyorum. Ama daha çok saplantı diyebilirim. Tam tabiri bu sanırım. Ona aşırı şekilde saplanmışım. Sanki o olmasa ben de olmayacaktım. Bu çok garipti. Çok çok... Ve onun bunu biliyor oluşu... Ah ben tam bir aptalım. Elimi çok çabuk açmıştım. Ona karşı hissettiklerimden ben bile emin değilken gidip ona açıldım. Ama beklediğim gibi benimle dalga geçmemişti.
Bundan birkaç yıl önce yaz tatilindeyken abim ve Bera arkadaşlarını evimize davet etmişti. Annem ve babam kaçamak bir tatile çıkmıştı ve o ikisi evi boş bulunca fırsatı değerlendirmeye karar verdiler. Liseden arkadaşlarını çağırdılar eve. Hiçbiri benim muhattap olacağım tipler değildi ama abim zorla beni aralarına almak istiyordu. Tek istediği benim yalnız kalmamamdı. Abim bana çok değer verirdi ve o psikolojimi bozan olaydan sonra da tuzu biberi olmuştu. O gün aptalca bir fikir çıktı ve doğruluk mu cesaretlik mi oynayalım dendi. Ben baştan kendimi kurtarıp kaçacaktım ki arkamdan korkak! korkak! denmesiyle hırsıma yenik düşüp oturdum kurdukları çembere. Cam şişeyi yerde çevirdiler ve şişenin bir ucu yanımdaki kıza diğer ucu abime bakıyordu. Kız abime bir soru sormuştu ve abim dürüstlükle cevap vermişti. Oyun böyle devam ederken şişenin bana hâlâ gelmemiş olmasına sevinçliydim ki az sonra şişenin bir ucu bana diğer ucu karşımdaki kızda durdu. Kız doğruluk mu cesaretlik mi diye sorarken sinsi sinsi sırıtmıştı. Aptalca bir hisse kapılıp cesaret demiştim. Abimin arkadaşları şaşkın şaşkın bana bakarken abim de şaşırmış gibiydi. Kız bir anda Bera'ya bakmıştı. Daha sonra bana dönüp Bera'yı öpmemi söylemişti. Ben şaşkınlıktan küçük dilimi yutacakken gözlerim panikle abime kaydı. "Kardeş değil misiniz siz? Ne var bunda?" dedi abim. Onu benim abim olarak görüyordu. Böyle görmeyen bir tek bendim sanırım. Bera bana bakarken bunu istemediği çok açıktı. Ben de itiraz etmiştim zaten. Ama herkes bir anda üstüme gelince susmak zorunda kaldım. "Kuralı çiğnemeyin," diye tutturmuşlardı. Bera bana doğru yaklaşırken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Bera ilk kez bana bu kadar yakın olmuştu. O kadar utanıyordum ki... hayatımda utandığım günlerden birkaçına girerdi o gün. Bera yumuşak dudaklarını çeneme yakın bir yere kondurmuştu. Kıpkırmızı olduğuma emindim ve herkes kahkahalarla gülüyordu. Tek gülmeyen bendim. Bera bile dudağına o gıcık gülümsemesini kondurmuştu. Ben çemberden ayrılıp koşarak odama çıkmıştım zaten. Gerçek anlamda ilk kez bir erkek tarafından o gün öpüldüm ama elbette bu sadece oyun icabıydı. Ah bir de Uludağ'a gittiğimizde Çağdaş'ı reddetmek için sahile çağırdığım gün tıpkı o günkü gibi çeneme yakın bir yere öpücük kondurmuştu. O gün onu neden yaptığını bilmiyorum ama yine uzun süre unutamadım. Bu sabah okula gitmek için uyandığımda geç kaldığımı fark ettim. Dün gece erken uyusam da sabah uyanamamıştım. Bunda dün gece düşündüğüm şeylerin etkisi de vardı. Eskiye dönmüştüm ve aptal aptal şeyler düşünmüştüm. Hâlâ emin olamadığım bir şey vardı. Bera'nın tavırları. Ama artık bunu düşünmeyi bırakıp okula gitmeliydim. Bu gün abimlerin basket maçı vardı ve Bera'ya beni de götürmesini söylesem hayatta kabul etmezdi. Mecburen abimi arayacaktım. Bunu okul çıkışı yapmaya karar verip çabucak yataktan kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
Teen FictionHadi şimdi bir dürüstlük oyunu oynayalım. Doğru söyleyin beyler, hiç dostum dediğiniz birine ihanet ettiniz mi? Ya da siz kızlar, abinizden gizli saklı işler çevirdiniz mi? Hatta şöyle söyleyeyim hiç abinizin en yakın arkadaşına aşık oldunuz mu? O...