KEYİFLİ OKUMALAR
--
HATIRLATMA!
Hâlâ babamı bekliyordum ve biraz daha beklersem donacaktım. Elimi montumun cebine atıp telefonumu çıkardım.
Hemen babamı aradım."Nerdesin baba? Dondum burada don-dum!"
"Konuşabildiğine göre sağlamsın hâlâ. Birazdan oradayız," deyip kapattı. Ha! Bu babam değildi. Bera? Ne alaka şimdi? Bir de yüzüme kapattı manyak. Telefonu sinirle cebime tıktım. Umarım alışverişe o da bizimle gelmezdi.
••
Bir on dakika daha babamları bekledim. Caddenin girişinde bizim arabayı görünce ellerimi birbirine sürtüp ısıttım. Şükür ki gelebilmişlerdi.
Araba önümde durur durmaz atladım. Klima açıktı. Bacaklarımın donduğunu hissedebiliyordum. Bu soğukta neden beni bekletiyorsunuz ki? Babama dikiz aynasından ters bir bakış attım. Ama hiçbir şey söylemedim. Bera bana bakmıyordu bile. Babam arabayı çalıştırdığında daha yeni yeni kendime geliyordum. Montumun, boğazıma kadar çektiğim fermuarını biraz aşağı indirdim. Neredeyse boğulacaktım.
"Küs müsün kızım bana?" diye sordu babam gözünü bir an için yoldan ayırıp. Araba kullanırken konuşmaktan nefret ederdi. Ve bize de bu konuda hassas olmamızı söylerdi hep. Şahsen benim henüz ehliyetim yoktu ama abim ve Bera'nın babamı dinlediğini pek söyleyemezdim. Özellikle Bera'nın!
"Dondum baba." Babam gülümseyip bana baktı.
"Sağlamsın işte kızım."
Konuşabildiğine göre sağlamsın hâlâ.
Aynı ağzından konuşuyordu ikisi de.
"Evet baba sağlamım," diye tısladım.
Bera yol boyu sessizken bana bir kere bile bakmamıştı. Arabayı dev alışveriş merkezinin otoparkına park edip indik. Ben hemen babamın yanına ilişirken o bizden bağımsız yürüyordu. Madem yüzümüze bakmayacaktı neden bizimle gelmişti?
Zemin kattan çıkıp birinci kata ulaştığımızda Bera babama bakıp konuştu.
"Adnan amca ben çıkıyorum," deyip babama cevap verme fırsatı tanımadan gitti.
"Ne bu ya?"
"Randevusu varmış," deyip bilmiyorum anlamında omuz silkti. Daha sonra hemen kolunu omzuma atıp beni koltuğunun altına aldı.
"Sen Bera'yı bırak da hâlâ kızgın mısın bana," deyip yanağımdan makas aldı.
"Affettim," dedim umursamaz bir sesle.
"Affettin?" Kaşları yukarı kalkmış üst dudağını dişliyordu.
"Evet babacığım," dediğimde dişlerini göstererek güldü bana.
"Aç mısın meleğim?"
"Kurt gibi. Annem gelene kadar siparişlerimizi verelim mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
Fiksi RemajaHadi şimdi bir dürüstlük oyunu oynayalım. Doğru söyleyin beyler, hiç dostum dediğiniz birine ihanet ettiniz mi? Ya da siz kızlar, abinizden gizli saklı işler çevirdiniz mi? Hatta şöyle söyleyeyim hiç abinizin en yakın arkadaşına aşık oldunuz mu? O...