KEYİFLİ OKUMALAR. SATIR ARASI YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN.
••
Dün gece çok geç saatte uyumuştum. Ağlamaktan, düşünmekten uyuyamamıştım. Hiç bir çözüm bulamadım.
Uyandığımda saat ona geliyordu. Neden kimse beni uyandırmadı. Telefonuma baktım. Çağdaş aramış ve mesaj atmıştı.
Çağdaş
Günaydın sevgilimGurursuzdu. İnsanda biraz gurur olur da istenmediği halde hâlâ zorlamazdı. Ama onda gururun zerresi yoktu. Tam on kere aramıştı. Yataktan kalkıp banyoya girdim işlerimi hallettikten sonra ona geri dönüş yaptım.
"Yeşim."
"Efendim?"
"Neden gelmedin okula?" diye sordu hemen.
"Uyuyakalmışım," dediğimde gülümsediğini hissedebilmişim.
"Gelip seni alabilirim," dediğinde hızla karşı çıktım.
"Hayır hayır. Ben şimdi çıkıyorum. 15 dakikaya okulda olurum," deyip kapattım. Okul kıyafetlerimi giyip aşağı indim. Kahvaltı yapamayacaktım. Okulda bir şeyler yerdim artık. Çizmelerimi giyip evden çıktım. Ana yola kadar yürüdükten sonra bir taksi durdurup bindim.
Okulun önüne geldiğimde Çağdaşın beni giriş kapısında beklediğini gördüm. Taksiciye ücreti uzatacakken hızla buraya geldi ve cebinden bir elllik çıkarıp taksiciye uzattı. Ona ters ters bakıp indim. Ne kadar rahat çıkabiliyordu okuldan?
"Hoşgeldin," deyip yanağımı öptü. Sabır diledim. Yanağını uzatınca ısırmak geldi içimden ama yalnızca dudaklarımı değdirdim yanağına. Elimi tutup okuldan içeri soktu beni.
"Yeşim, seni yanımda zorla tutuyormuşum gibi durmasana," deyip çatık kaşlarımı parmakları ile ayırdı.
"Zorla tutuyorsun," diye yapıştırdım. Duyup da duymamazlıktan geldi. Herkes teneffüsteydi. Neredeyse tüm gözleri üzerimde hissediyordum.
Elimi çocuk gibi tutmuş beni yürütüyordu. Yapacaklarından korkmasam bir an yanında durmazdım. Yüzüme yapmacık bir gülüş ekledim. Arkadaşlarımın beni mutlu görmesini istiyordum. Yoksa anlayabilirlerdi.
"Arkadaşlarımın yanına gidebilir miyiz?" diye sordum çekinerek. Ne tepki vereceğini bilmiyordum. Belki artık onların yanına bile yollamazdı beni.
"Tabii sevgilim. Sen nasıl istersen. Hem güzel haberi de vermiş oluruz," deyip güldü. Bu gülüşü gerçekti. Her zamanki gülüşlerindendi. Çift karaktere sahipti. Yerine göre hangisini kullanacağını çok iyi biliyordu. Kantine girdiğimizde Ayça ve Serkan'ın gözü hemen elimizi buldu ve ikisi de birbirine bakıp güldü. Yanlarına gittiğimizde nihayet elimi bıraktı. Ayça bana sarıldı.
"Çok sevindim sizin adınıza."
Arkadaşlarımın da beynini yıkamıştı. Kendini onlara sevdirmişti. Şeytandı o.
Serkan;
"Vahy be! Benim güzel arkadaşımı kaptın demek," deyip omzuna vurdu Çağdaşın. Çağdaş ikisine de gülümseyerek karşılık verdi. Ben de yalancı bir gülüş atıyordum onlara. Çok zor olmuyordu benim için. Yalandan gülmek kolaydı ama içim yanıyordu. Yapacak bir şeyim yoktu. Katlanacaktım. Masaya oturduk. Çağdaş elbetteki tam dibime oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
Ficção AdolescenteHadi şimdi bir dürüstlük oyunu oynayalım. Doğru söyleyin beyler, hiç dostum dediğiniz birine ihanet ettiniz mi? Ya da siz kızlar, abinizden gizli saklı işler çevirdiniz mi? Hatta şöyle söyleyeyim hiç abinizin en yakın arkadaşına aşık oldunuz mu? O...