KEYİFLİ OKUMALAR
--
Bu sefer alarmım çalmadan uyandım. Bu konuda ilerleme katetmiştim. Artık bir yerlere geç kalma alışkanlığımdan vazgeçmeye kararlıydım. Ve bu sabah öyle olmuştu. Erken uyanmıştım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi giyip aşağı indim. Anneannem henüz kahvaltıyı hazırlamaya yeni başlamıştı. Erken uyandığımı görünce şaşırdı.
"Günaydın," deyip gülümsedim.
"Erkencisin."
"Öyle oldu."
Hâlâ uykulu olsam da bunu umursamadım. Planlı ve programlı olmam şarttı. Etrafa bakınıp Bera'yı aradı gözlerim ama ortalıkta yoktu.
"Bera uyanmadı mı?"
Anneannem sorumu gülerek cevapladı.
"Okula gitti kuzum. Malum yol uzun erken çıktı."
İçimde ona karşı daha farklı bir duygu filizlendi. Sırf benim için mi çekecekti o yolu?
Bir türlü kabul etmek istemiyordum bunu. Sürekli başka bir sebep olduğunu düşünüyordum. Ama ya gerçekten benim içinse tüm bunlar? Bana karşı bir şeyler hissediyor olabilir miydi? Dün odada çok farklıydı. Yani ne düşünmem gerektiğini şaşırmıştım. Bu konuya bir açıklık getirmem şarttı."Kahvaltı hazır."
Anneannemin sesini duyunca çabucak masaya oturdum ve kahvaltımı etmeye başladım.
--
Bu sabah geç kalmamıştım. Hatta biraz da erken gelmiştim okula. Çantamı sınıfa bıraktıktan sonra kantine inip kendime çay almıştım. Buraya geldim geleli her gün anlamsızca çay içiyordum. Keşke sıcak çikolata da olsa diye düşünmeden edemiyordum tabii.
"Erkencisin."
Doruk yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu masama. Onun da dikkatini çekmişti erken gelmem.
"Evet. Dikkat ediyorum geç kalmamaya."
Geç kalmak onun umurunda olmadığı için omuz silkti.
"Dün benimle gelmeliydin." Sesi dün gece yaşadıklarının ne kadar eğlenceli olduğunun kanıtı gibi heyecanlıydı.
"Neden?"
Gözlerinin önünden milyonlarca sahne geçmiş gibi güldü.
"Yeni açılan barı keşfe gittik. Muhteşem ötesiydi!."
Keşif derken?
"18'den küçükleri nasıl alıyorlar?"
Bu aslında onun için pek problem değil gibiydi.
"Yasalara uymak bizim işimiz değil Yeşim."
Bunu tahmin edebiliyordum.
"Anladım."
Şeytani bir sırıtışla bakıyordu bana.
"Ne? Ne oldu?"
Şaşkınca bakakaldım ona. Bu bakışın sebebi neydi? O şeytani dudak kıvrılması neyin işaretiydi?
"Doruk!"
Az sonra arkamda bir kız sesi çınladı. Daha doğrusu kulaklarımda çınladı bu ses. Yüzümü ekşitip arkama döndüm. Simsiyah, uzun saçlara sahip bir kız tepemde dikiliyordu. Mavi gözleri lensti ve onu ürkütücü derecede iğrenç gösteriyordu. Merakla gözlerim tırnaklarına kaydı ve şaşırmadığımı fark ettim. Masallardaki cadıların tırnakları kadar uzundu tırnakları. Siyah cilali oje sürmüştü bir de. Sanırım dışarıdan kötü kız gibi göründüğünü sanıp öyle olmak istiyordu. Tıknaz bir vücuda sahipti. Ama hatları oldukça belirgindi. Kızı izlemeye bir son verip gözlerine baktım. Benim yeşillerime karşılık onun sahte mavileri çarpıştı. Beni tiksinti ile izledi. Derdi neydi acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
Ficção AdolescenteHadi şimdi bir dürüstlük oyunu oynayalım. Doğru söyleyin beyler, hiç dostum dediğiniz birine ihanet ettiniz mi? Ya da siz kızlar, abinizden gizli saklı işler çevirdiniz mi? Hatta şöyle söyleyeyim hiç abinizin en yakın arkadaşına aşık oldunuz mu? O...