Mabel Matiz - Öyle Kolaysa
AŞK!
İki ucu boklu değnek işte!
Güz'ün iddiası Duygu'yu epey germişti. Boğazındaki son düğümü de yutkunduktan sonra ağzından anlaşılması güç birkaç kelime çıktı.
-"Çok akıllı zannediyorsun değil mi kendini?"
Güz, dipleri koyulaşan, kusursuz, kahverengi saçlarının hakkını verircesine kafasını sağa yatırdı ve sordu.
-"Bir şey mi dedin?"
Oldukça ciddi ve soğukkanlı dursa da Duygu'nun bu beklenmeyen anda yediği darbe onu epey memnun etmişti. İnsanların onunla oynamasından- tehdit etmesinden- nefret ederdi. Ve intikamını er geç de alırdı.
Duygu derinleşen bakışlarını boşluktan çekti ve Güz'e olabildiğince sert bir bakış attı.
-"Kimse söylediklerine inanmaz." Zayıf bir meydan okumaydı onunkisi. Yüzündeki acı gülümse korkuttuğunu belli etmişti.
-"Kimseye söylemeyeceğim zaten."
Onu anlamıyordu. Neden tehdit eder gibi konuşup şimdi de sanki niyeti o değilmiş gibi davranıyordu.
-"Ben Kardia filan değilim."
-"Sakin ol! Sırrın bende güvende. Tabi sende sırrımı korursan!"
Duygu kafasını kaldırıp gözlerini cevap isteyen yüzüne dikti. Derdi şimdi anlaşılmıştı. O küçük bir anlaşma istiyordu.
-"Neden bunu yapayım?"
-"Hadi ama! Biz aynı soydan geliyoruz."
-"Asla!" İğrenircesine telaffuz ettiği bu kelime Güz'ün dikkatini çekmişti.
-"Siz, pis insan avcıları gibi değiliz biz. Ailem asla baban gibi olmadı."
Babasının adı Güz'ün canını yakmaya yeterdi. İçinde hala ona ait kabuklaşmayan yaralar vardı. Ve her defasında canını acıtmak için özellikle o yarasına basıyorlardı sanki.
-"Babamı karıştırma." Dedi gerilerek. Ama bu küçük kızın birkaç sert cümleye ihtiyacı olduğunu düşündü.
-"Bir kardia değilim demiştin."
Duygu pot kırmanın öfkesiyle dişlerini sıktı ve sustu.
-"Biz düşman değiliz. Ben... düşmanın... değilim..."
Sıraladığı bu kelimeler Duygu'nun beynine birer birer işlensin diye adeta melodik bir ses tonuyla söylenmişti.
-"Dosta değiliz."
-"Evet. O yüzden uslu dur! Kim olduğumu unutursan. Kim olduğunu unuturum. Aksi takdirde..."
-"Aksi takdir de ne?"
-"Yanarsam yakarım."
Dudaklarının kuruluğu Duygu'nun gerginliğini açıklıyordu. Diliyle ıslattı ve ekledi.
-"Peki Black."
Adını bu şekilde telaffuz etmesi Güz'ü güldürmüştü.
Anka ıslak saçlarına sardığı havluyu düzeltirken aşağıdaki konuşmalar dikkatini çekti.
-"Orlando'yu hala unutmamışsın!"
-"Unutmak ne mümkün?" Duygu'nun iması yeterince açıktı.
Güz'ü en başından beri tanıyor ve onun hayatı hakkında birçok şeyi biliyordu. Ailesini, yaşadığı bazı kötü anıları, dönüştüğünü, Kakos olmaktan mutsuz olduğunu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANIN DANSI #Wattsy2020
FantasyBaştan çıkarmak? Hiç bu kadar acılı olmamıştı. Bir derdi vardı Güz'ün, Anka'nın teninde alacağı bir borç. Kapanması gereken bir hesap, Sırlarla dolu bir geçmiş. Sarpa saran bütün duyguların, Aşkla harmanlandığı bir buluşma. Ne istediğini kestiremedi...