Anka kanının çekildiğini hissetti. Odasını bir anda aydınlatan sarı ışık karşısında canlı-kanlı birini direk gözüne sokunca fazlasıyla ürkmüştü. Duygu korkuttuğunu hissettiğinde kendini mahçup hissetti.
-"Özür dilerim. Korkuttum mu?"
Anka nefesini göğsündeki şişkinliği dışarı verircesine serbest bıraktı.
-"Evet"
-"Dayanamadım. Seni cok merak ettim. Riva'ya da hala dönmeyince buraya geldim."
Anka, ona beklediği cevapları vermeyeceğini biliyordu. Omuzlarını düşürdü ve aval aval suratına baktı.
-"Ee?" dedi Duygu sabırsızlıkla.
Anka dudak büktü.
-"Hiçbirşey olmadı."
Duygu seyrekleşmiş kaşlarını birlestirircesine çattı.
-"Ne demek olmadı? Sedat Sayginer seninle önemli bir şey konuşmak istediğini söylemedi mi?"
Anka kafasıyla onayladı.
-"E o zaman? Nasıl bir şey olmadı."
Anka bıkmışcasına ekledi.
-"Konuşamadık. Çünkü Güz geldi."
Duygu olayı idrak etmekle beraber şaşırıp dudaklarını birbirine bastırdı.
-"Güz Saygıner!" dedi hatırlatırcasına.
-"Artık cidden onu görmek istemiyorum."
-"Maalesef bu imkansız."
Anka ne dediğini anlamamıştı. Hemen döndü ve cevap istedi.
-"Çünkü o seni istiyor."
Anka bu cümleyi sık sık duymaktan sıkılmıştı. Gerildigini hissettiğinde sustu.
Duygu kendinden bir hayli emin ses tonuyla Anka'nın koluna dokundu.
-"Sana herşeyi ben anlatacağım."
Üstlerine değiştirdikten sonra yatağa uzandılar. Anka bağdaş kurmuş. Ayak uçlarını tutarak oyalaniyordu. Duygu tavrından sabırsızlandığını anladığında başladı.
-"Beykoz'da çok eskiden garip olaylar oluyormuş."
Bu esrarengiz giriş Anka'nın fazlasıyla dikkatini çekmişti.
-"Ne gibi?"
-"İnsanlar garip bir şekilde ortalıktan kaybolmaya başlamışlar. Yani o zamanın insanları beykoz da ilahi güçlerin kötüleri yok ettiğini söylese de ki bu çok aptalca, kimileri de bunun bir hayvan tarafından yapıldığını söylemiş."
Anka, bu konuşmanın nereye varacağını sabırsızlıkla bekledi. Meraklı bakışları Duygu'nun hoşuna gidiyordu.
-"Fakat gerçek çokta gizli kalmamış. Bir gün biri bunu insanların yaptığını iddia etmiş ve kanıtlamışta. Tıpkı bizlere benzeyen, hatta insandan farksız olan hayvanların aramıza girip, avlarını seçtikten sonra onları katlettiğine şahit olmuş. Söz gelimi bu insan kılıklı yaratıkların bir adı da varmış. "
Anka genzinde toplanan tüm korkusunu sesine katarak sordu.
-"Neymiş?"
-"Kardia!"
-"Kardia mı? Anlamı ne?"
-"Araştırdığım kadarıyla bu yaratıklar çok eskiye dayalı bir soy aslında. İyi ve kötü huylu olanları da var. Kalp hastası ve kahin oldukları iddia ediliyor. Adını buradan alıyor sanırım. Yani okuduklarımdan anladığım kadarıyla öyleydi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANIN DANSI #Wattsy2020
خيال (فانتازيا)Baştan çıkarmak? Hiç bu kadar acılı olmamıştı. Bir derdi vardı Güz'ün, Anka'nın teninde alacağı bir borç. Kapanması gereken bir hesap, Sırlarla dolu bir geçmiş. Sarpa saran bütün duyguların, Aşkla harmanlandığı bir buluşma. Ne istediğini kestiremedi...