Öyle bulur ki sizi,
Aşk olduğunu anladığınız da artık çok geç olur.
Bölüm Şarkısı: Delibal- Mutlu Mutsuz
-"Asla birini gerçek anlamda sevmedin öyle değil mi?"
Sesinde hayal kırıklığı vardı. Onun için üzüldüğünü hissediyordu. Bir insan neden aşk kadar gerçek bir duygudan kendini mahrum eder ki? Bu soruyu sormaktan alamadı kendini. Okyanusu andıran gözlerine bir süre bakıp, onun gibi hissetmek istedi. Ama olmadı. Güz, gerçekten gizemli bir adamdı. Bir süre bakıştıklarında Anka neden ona böyle manalı manalı baktığını düşündü.
-"Hakkımda ne düşünüyorsun?"
Anka gözlerini kaçırıp yutkundu. Kuruyan dudaklarını ıslatıp cümle aradı.
-"Bilmiyorum. " Omuzlarını kaldırıp ekledi. "Tuhaf birisin!"
-"Nasıl?"
-"Senden korkuyorum Güz."
Bunu duymak hoşuna gitmemişti. İyi bir başlangıç yapmadıklarını biliyordu. Ama onu bu denli ürküttüğünü düşünemedi.
-"Pekte haksız sayılmazsın. Hayatına bir anda girdim ve belki de..." Dedi. Anka devamını biliyordu. Hızla kafasını kaldırıp gözlerine baktı. Güz karşısında bu denli masum durmasına dayanamıyordu. Yutkundu ve devam etti.
-"Hayatındaki en değerli şeyi şimdi senden istiyorum."
Bunu anlamasına sevindi Anka. Yüzündeki alaylı gülümseme Güz'ün dikkatinden kaçmadı. Seyrekleşen adımlarıyla dibine girdi.
-"Yeni bir başlangıç yapalım mı?"
Kafasını yerden kaldırıp yüzündeki ifadeyi okumaya çalıştı. Sahiden bunu istiyor muydu? Yeni, pürüzsüz ve daha doğru bir başlangıca...
Peki ya oyun?
Baştan çıkarma?
Aşık etme?
Bunları nasıl atlatacaktı?
-"Çok geç değil mi?"
-"Hiçbir şey için geç değil."
Anka suratındaki hüzünle öfkesini dengede tuttu.
-"Beni yatağına atmak isteyen bir adamla nasıl daha iyi bir başlangıç yaparım inan bilmiyorum?"
Kurduğu her cümle Güz'ü garip bir şekilde utandırmıştı. Onu istiyordu, yatağa atmak gibi bir derdi yoktu evet, ama Anka'nın çerçevesinden bakılınca işler tam da öyleydi. Bu sürmeli gözlü kızın kurduğu cümleler karşısında ezildiğini, zorlandığını görüyordu. Bir an kendini sorgulamaktan alamadı. Ne yapıyordu? Doğru olan bu muydu?
Söyleyebilecek pek bir şey kalmamıştı. Sol elini cebine atıp sağ eliyle kafasını kaşıdı.
-"Gitsem iyi olacak?"
Anka onaylarcasına kafasını salladı.
Güz'ün arkasından vuran sarımsı ışık Anka'nın gözlerini kör edecek noktaya getirdiğinde yaklaşan bir araba olduğunu fark etti. Eliyle ışığa engel oldu ve gelene baktı. Tunaydı. Öfkeli ve dağılmış görünüyordu.
-"Anka!"
-"Baba?"
Tuna arabadan aniden indiği için Güz'ü fark etmemişti. Bir anda duraklayıp ona döndü.
-"Sen kimsin?"
Anka en azından babasının onu tanımamış olmasına sevindim. Güz tanışmak için elini uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANIN DANSI #Wattsy2020
FantastikBaştan çıkarmak? Hiç bu kadar acılı olmamıştı. Bir derdi vardı Güz'ün, Anka'nın teninde alacağı bir borç. Kapanması gereken bir hesap, Sırlarla dolu bir geçmiş. Sarpa saran bütün duyguların, Aşkla harmanlandığı bir buluşma. Ne istediğini kestiremedi...