ŞEYTANIN DANSI #Wattsy2020

8.Bölüm : AŞK ÜÇGENİ

Yorum ve voteleriniz benim için çok önemli.

@sevinbagca <3 @bobindo teşekkürler beğenileriniz için!

Görüşlerinizi bilmek ve sizlerle etkileşim halinde olmak isterim.

Yeni sürprizler ve ödüllerle tekrar buluşmak üzere,

Bu bölüm yine çok değerli siz okuyucularıma gelsin...

Bölüm Şarkısı Adele - Send My love;

Anka Güz'ün ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordu. Şüpheli bakışlarını yüzüne dikip sordu.

-"Bu evi, beni baştan çıkarmayı göze alacak kadar neden istiyorsun?"

Güz buğulu bakışlarıyla Anka'yı arzuladığını belli ediyordu.

-"Belki de ev bahanedir." dedi Anka'yı düşündüren bir ses tonunda.

Anka'nın içinde bir yerlerde bu adamın ondan zerre kadar haz etmediğini ve tek derdinin sadece onu her kadını arzuladığı gibi arzuladığını söyleyen bir ses vardı. Aklına Duygu'nun dedikleri geldiğinde bu fikri istemsizce doğrulandı. Keira adından bir sevgilisi vardı. Sadece onunla yatıyor olması bile aslında Anka'nın Güz'den çekinmesini- güvenmemesini- sağlıyordu.

-"Tuhaf ama... içimden bir ses derdinin sadece ev olduğunu söylüyor. Çünkü başka türlüsü mantıklı değil. Bir insan 1 haftada birine nasıl onu arzuladığını söyler ki? Mantıklı geliyor mu gerçekten sana?"

Güz, Anka'nın bu soruları kendisine sorduğunu anladığında, onun bu köşeye sıkışmış halini sevimli buldu. Anka'dan istediği şey onunla sadece yatmak değildi. Bunu bugün onu öptüğünde, donmuş olan kalbinde, sıcaklayan bir şeylerin olduğunu hissettiğinde anlamıştı. Anka'dan hoşlanmıştı. Onun sevimli küçük burnu, sürmeli gözleri ve çizilmiş gibi duran koyu düz kaşları, pembeleşmiş dudaklarıyla etkiliyordu Güz'ü. Eli her defasında istemsizce Anka'nın saçlarına gidiyordu.

Sorduğu soruya kafasını eğerek uzunca düşündü. Güz'ün duyguları yoktu. Hissettiği her şey anlıktı ve derin değildi. Keira'yla 5 sene süren ilişkilerinde cinsellikten öteye gidemedikleri bir bağlılık dışında hiçbir şey yoktu. Keira ona aşıktı. Ama Güz asla onu belli bir yere koyamıyordu. Anka'nın üzerindeki bakışları cevap bekliyordu. Zorlu bir gülümsemenin ardından başını kaldırdı.

-"Aslında haklısın. Öyleyse itiraf etmem gerekecek."

Anka, merakına yenilip sordu.

-"Neyi itiraf edeceksin."

-"Seninle karşılaştığımız günden beri rüyalarıma giriyorsun."

Bu gerçek Anka'yı korkutmuştu. Çünkü Güz'de onun rüyalarına giriyordu. Bu tesadüfün onu heyecanlandırdığını hissedebiliyordu.

Suratı şüpheyle asıldığında Güz gözlerini Anka'nın yüzünde gezdirdi. Onun duruluğu, saflığı, çekingenliği Güz'ün tarifsiz hoşuna gidiyordu. Hayatı boyunca ona bu kadar masum gelen bir kadınla karşılaşmadığını hatırladı.

Anka itirafın ardından geri durmayıp konuştu.

-"Bende!" der demez Güz şaşkınlıkla kafasını kaldırdı.

-"Ciddi misin? Ne gördün?"

-"Sana kim olduğunu soruyordum"

Güz düşünceli bakışlarıyla sordu.

-"Peki ben ne diyordum?"

-"Bu hikayenin kötü adamı" dedi sorarcasına bakıp.

Güz dudaklarını dişleyip yere eğdi kafasını ve sırıttı.